Davutoğlu'nun ömrü

15 Eyl 2014

Çözüm sürecinde nabız tutmak için Karadeniz'e gitmiştim.

Trabzon'da Meydan Parkı'nda vatandaşlarla sohbet ediyordum. Bir vatandaşa,

'Çözüm süreci nasıl oldu?' diye sordum.

'İyi oldu' dedi.

Sonra ekledi: 'Anlamadığım bir şey var bu kadar nasıl iyi oldu.'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'la NATO Zirvesi için gittiğimiz Galler'deyken ekibiyle sohbet ediyorduk.

Cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, yeni hükümet ve AK Parti'nin olağanüstü kongresini konuşuyorduk.

Kritik süreçlerin suhuletle aşıldığı konusunda hemfikirdik.

'Her şey iyi oldu ama anlamadık nasıl bu kadar iyi oldu' dedik.

AK Parti'nin bu denli kritik süreçleri dip akıntılara kapılmadan geçmesi Türkiye'nin istikrarı açısından büyük bir şans oldu.

Bunda en büyük pay Erdoğan'ın.

Özal ve Demirel'in yapamadığını Erdoğan başardı.

Türkiye gibi bir dönemler koalisyon hükümetlerinin ömrünün 7-8 ayla sınırlı olduğu bir ülkede kısa vadede 2019, uzun vadede ise 2034'ü görebilecek bir istikrarı yakaladı.

90'lı yıllarda Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı'yken, Çankaya günlerini yazan Cüneyt Arcayürek, kitabında bir anekdota yer vermişti, 'Bakanların sayısı o kadar çok ve hükümetler o kadar sık sık değişiyor ki, bakanların ismini bile öğrenemiyorum. O yüzden hoş geldin sayın bakan, uğurlar olsun sayın bakan diyorum. Adamın adını bilmiyorum'

Yine, 'Siyasette 24 saat bile uzun bir süredir' sözünün Demirel'e ait olduğunu ve Türk siyasetini en iyi özetleyen cümlelerden biri olduğunu paylaşmak istiyorum.

Evet Türkiye öngörülemeyen ve 24 saat içerisinde iktidarın muhalefet, muhalefetin ise iktidar olabildiği, koalisyonların kurulup, koalisyonların parçalandığı bir ülkeydi.

28 Şubat'ta Refahyol hükümetinin yıkıldığı, Yalım Erez'in hükümet kurmakla görevlendirildiği günlerdi.

Yalım Erez hükümet listesini sunmak üzere Çankaya Köşkü'ne çıkacaktı. Erken saatlerde Tansu Çiller, Ecevit'le görüşüp destek verince, Erez'in listesi cebinde kaldı. Hükümeti kurmak için çıkacağı Çankaya'ya, hükümet kurma görevini devretmek üzere çıktı.

Oysa bu dönemde Çankaya, Başbakanlık, AK Parti Genel Başkanlığı ve yeni Hükümet gibi deve dışı konular bir sorun olmadan aşıldı. Erdoğan'la Çankaya, Davutoğlu ile Başbakanlık sendromu yaşamadık. Kriz değil, tam aksine sinerji üretildi.

Tablo şu:

2014-2019 Erdoğan'ın 1.Cumhurbaşkanlığı dönemi.

2019-2024 Erdoğan'ın 2.Cumhurbaşkanlığı dönemi

Ancak güçlü Çankaya-Güçlü Hükümet modeliyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan-Başbakan Davutoğlu yönetimiyle ikinci büyük sıçramayı gerçekleştirdiği taktirde Türkiye, 2034 yılına kadar Çankaya ve siyasi istikrar kaygısı taşımayan bir ülke haline gelmiş olacak. En azından iktidar odaklarında 2034 perspektifine göre zihni hazırlıklar yapıldığını paylaşmak istiyorum.

Hükümetin güvenoyu almasının hemen ardından Davutoğlu ile memleketi Taşkent'e gittiğimizde, 'Başbakan olarak ilk kez memleketine geldi' deniliyordu. 10 yıl sonra bu kez, 'Davutoğlu Cumhurbaşkanı olarak ilk kez memleketine geldi' mi denilecek diye düşünmeden edemedim.

Tabii ki bu değerlendirmeleri yaparken Türkiye'nin başkanlık ve yarı başkanlık gibi sistem arayışlarını da gözardı etmemek lazım.

Erdoğan, AK Parti'nin ve Türk siyasetinin önüne 2023 gibi büyük bir hedef koydu.

Erdoğan'dan sonra Çankaya'da 2 dönem Davutoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı Türkiye'yi nereye taşır? 2034'e...

2024-2029 1.Davutoğlu dönemi

2029-2034 2.Davutoğlu dönemi.

Şöyle istismar edilir, böyle değerlendirilir kaygısı taşımadan söyleyeyim ki, bunları Türkiye, artık 2034 yılına kadar Çankaya ve Hükümet sendromu yaşamayacak, öngörülebilir bir ülke olduğunu anlatmak için yazıyorum.

Bu arada Konya'da evinin bahçesinde sohbet ettiğimiz sırada Davutoğlu'nun bir yönü dikkatimi çekti.

Daha o gün güvenoyu almış bir hükümetin çiçeği burnunda bakanıydı. Ama uzun vadeli konuşuyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da söyledi. Davutoğlu geçici bir başbakan olmayacak. Zaten Davutoğlu da tüm adımlarını 8 aylık bir hükümetin Başbakanı olarak atmıyor. Özgüveni yüksek ve uzun vadeli planlamalar yapıyor, yeni kurullar oluşturuyor.

Birer hafta arayla toplanacak olan, mini MGK anlamına gelecek 'Ulusal Güvenlik Mekanizması' ve 'Çözüm Süreci Mekanizması' kurdu.

Ayrıca günlerdir AK Parti Genel Merkezi'nde ve her birimden ayrı ayrı brifingler alıyor. Bakanlıklardan brifingleri, bizzat bakanlıkları ziyaret ederek alacak.

27 Ağustos'ta AK Parti Genel Başkanı seçildiği ve Başbakanlık görevini üstlendiği günden bu yana Ahmet Davutoğlu, uzun vadeli planlamalar yapan, 'Güçlü Başbakan' profili çiziyor.

İkinci bir özellik.

'İnşacı bir süreç ve inşacı bir Başbakan'

Tüm bu süreçlerin kritik adımı 2015 seçimleri olacak. Davutoğlu bunun farkında.

O nedenle daha seçim sürecine girilmeden seçim startını verdi.

Türkiye gibi burnunun ucunu göremeyen bir ülke 2034'e kadar öngörülebilen bir ülke haline geldiyse burada güçlü liderliği sayesinde en büyük pay Recep Tayyip Erdoğan'a ait...

paylaş