ABD ve Rusya İşbirliğinin Olumlu Etkisi Olacak

08 Şub 2017

ŞAM – Cumhurbaşkanı Beşşar el Esad, Suriye’nin Suriye halkının mülkü olduğunu, barışın sağlanmasının iki hususa dayandığını söyledi.

Belçika basınına konuşan el Esad, “ Barışın sağlanması iki hususa dayanıyor. Birincisi terör ve teröristlerle mücadele, terör akışının durdurulması ve teröristlere verilen her türlü lojistik desteğin sona erdirilmesi. İkincisi ise, ülkelerinin geleceğini ve siyasi rejimini belirlemek amacıyla Suriyeliler arasında diyalogun kurulmasıdır” diye konuştu.

Yeni Amerikan yönetiminden beklentilerine değinen el Esad, “ABD Başkanı Trump’ın seçim kampanyası sırasında ve sonrasında, teröristlerle ve özellikle IŞİD’le mücadele konusunda söyledikleri umut verici. Geçen 6 yıl boyunca talep ettiğimiz buydu. Sanırım bu umut verici. Fakat bekleyip görmek gerekiyor. Pratik ve somut adımlar atmasını beklemek için çok erken. Bu ABD ve Rusya’nın işbirliğine bağlı. Bunun Suriye dâhil olmak üzere dünyanın dört bir yanına olumlu etkisi olacağını düşünüyoruz. Buna rağmen hüküm vermek için henüz erken” dedi.

Barış İçin İki Eksende İlerleme Sağlamak Gerekiyor

Cumhurbaşkanı el Esad, barışın Kazakistan’ın başkenti Astana’da başlayan görüşmelere bağlı olmadığını belirterek “bu daha büyük bir şeye bağlı. Suriye’ye terörist akışını nasıl durdurabilir? Türkiye ve körfez ülkeleri gibi bölge ülkeleri, Fransa, İngiltere gibi Avrupa ülkeleri yada Obama yönetimi döneminde ABD’den Suriye’ye terörist akışının durdurulmasına bağlı. Bu konunun üzerinde durabilirsek o zaman siyasi eylemlerden söz edebiliriz” diye konuştu.

Astana görüşmelerinin Suriye savaşı sırasında yapılan, Suriyeliler arasındaki diyalogla ilgili girişimlerden biri olduğuna işaret eden el Esad, Astana toplantısı konusunda hüküm vermek için henüz erken olduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı el Esad, Astana’da yapılan ilk toplantının Suriye’nin toprak bütünlüğü ve Suriyelilerin kendi geleceklerine karar verecekleri gibi ilkelere odaklanması açısından olumlu olduğunu ifade etti.

Astana iki görüşmelerinin olma ihtimalinin yüksek olduğuna işaret eden el Esad; Suriye’de barışın sağlanması için iki temel eksende ilerlemek gerektiğini vurguladı. El Esad bu eksenlerinin ilkinin teröre karşı savaşın yanı sıra terör akışı ve teröre her türlü desteğin kesilmesi olduğunu, ikinci eksenin ise Suriyelilerin ülkelerinin geleceği ve siyasi yönetimini kendi iradeleri ve kararlarıyla diyalog aracılığı ile belirlemeleri olduğunu kaydetti.

Anlaşma Devam Ediyor

Suriye’de çatışmaların durdurulması anlaşması ve seyrine ilişkin soruya cevabında el Esad; her savaşta ve dünyanın her yerinde ateşkeslerin ve çatışmaların durdurulması anlaşmasının doğal bir şekilde ihlal edilme durumunun olabileceğini kaydetti.

Bu ihlallerin Suriye’nin anlaşmayı sabote etme politikası izlediği anlamına gelmediğine dikkat çeken el Esad; çatışmaların durdurulması ihlallerinin günü birlik hatta saat başı önlenmeye çalışıldığını belirtti. El Esad her şeye rağmen Suriye’de çatışmaların durdurulması anlaşmasının hala direndiğini ve devam ettiğini kaydetti.

Askeri Her Vesile Geçerlidir

IŞİD’e karşı savaşta her vesilenin geçerli olup olmadığına ilşkin soruya cevabında el Esad; her vesile teriminin geniş olduğunu, fakat askeri her vesilenin geçerli olabileceğini belirtti.

El Esad sadece IŞİD ya da Nusra Cephesine karşı değil, masum sivil insanlara, altyapı ve hizmet kurumlarına, özel ve kamu mülklere karşı saldırıda bulunan Kaide Örgütü tabanlı terör örgütlere karşı savaşta askeri her vesilenin geçerli olduğunu kaydetti.

Bu teröristlerin işledikleri insanlık dışı vahşetlere dikkat çeken el Esad; devletin de anayasal sorumluluğu kapsamında halkı ve devlet kurumlarını koruması gerektiğinin altını çizdi.

Radikal Teröristlerle Diyalog Mümkün Değildir

Teröre karşı savaşta Halep’te meydana gelen yıkım gibi büyük yıkımların olmadığı bir çözüm yönteminin olup olmadığına ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye devletinin akla gelecek ve gelmeyecek her yolu denediğini belirtti.

Fakat IŞİD, Nusra Cephesi ve benzerleri radikal terör örgütleri diyaloga ikna etmenin mümkün olmadığına dikkat çeken el Esad; bu terör örgütlerin diyalogu açık ve net bir şekilde reddedip şiddet ve radikalliğe dayalı ideolojilerini yaymaya çalıştıklarının altını çizdi.

El Esad bu terör örgütlerin sivil bir devlet ya da ülke istemediklerini, tek amaçlarının radikallik ve şiddet olduğunu belirtti. Bu gerçeğin de artık bilindiğine işaret eden el Esad; fakat ferdi olarak bu radikal ideolojiden cayması ve silahını teslim etmesi halinde herkesi kapsayan bir af kararının bulunduğunu vurguladı.

Etkisiz ve Kanunsuz Bir Koalisyondur

Belçika’nın ABD komutasındaki koalisyon kapsamında IŞİD’e karşı operasyonlarına ilişkin soruya cevabında el Esad; gerçekte bu koalisyonun IŞİD’e karşı savaşmadığını, asıl amacın daha çok medya propagandası olduğunu ifade etti.

Uluslar arası koalisyon adı verilen oluşumun tamamen hayali olduğuna dikkat çeken el Esad; bu koalisyonun ilanından bir yıla kadar süre içinde IŞİD’in daha çok büyüdüğünü ve genişlediğine dikkat çekti.

Bu koalisyonun etkisiz ve göstermelik olmasına rağmen kanunsuz olduğuna da dikkat çeken el Esad; Suriye’de meşru hükümetin izni olmaksızın yapılmasıyla Suriye’nin egemenliğine karşı ihlal olduğunu söyledi. El Esad bu koalisyonun IŞİD’e karşı hiçbir etkinliği olmadığı gibi Suriyelilerin IŞİD’in elinde kurban gitmelerini de engellemediğini ifade etti.

Halkın Desteği Olmadan Başarı Sağlamak Mümkün Değildir

Suriye halkının kendisini seçmemesi halinde görevinden çekilip çekilmeyeceği sorusuna cevabında el Esad; kuşkusuz ve doğal olarak çekileceğinin altını çizdi.

El Esad cumhurbaşkanının anayasa ve kanunlar kapsamında seçim sandıklarıyla halk tarafından seçileceğini ve halk tarafından görevine son verileceğini vurguladı.

Bunun yanı sıra halkının desteğine sahip olmayan hiçbir liderin özellikle savaş durumunda ülkesi için başarı kaydetmesinin mümkün olmadığını belirten el Esad; ülkenin kurtarılması ya da ilerleme sağlaması için halk desteğinin mutlak bir gereklilik teşkil ettiğini ifade etti.

Suriye Suriyelilerin Mülküdür

Esad ailesinin uzun süredir yönetimde olduğu ve yönetimden tamamen çekilmesinin mümkün olup olmadığına ilişkin soruya cevabında el Esad; Suriye’nin Esad ailesinin mülkü olmadığını, Suriye’yi yönetenlerin de sadece Esad ailesi olmadığının altını çizdi.

Kendisinin büyük önder Hafız el Esad’ın yaşadığı sırada değil de, vefatından sonra yapılan seçimle göreve geldiğini belirten Cumhurbaşkanı el Esad; büyük önderin kendisinin cumhurbaşkanlığına seçilmesiyle ilgisi olmadığını kaydetti.

Büyük önder zamanında hükümetin hiçbir makamında görev yapmadığına dikkat çeken el Esad; büyük önderin kendisini cumhurbaşkanı yapma planı olması halinde hayattayken ona bir hükümet makamı ya da sorumluluk vermiş olması gerektiğine işaret etti.

Kendisinin cumhurbaşkanlığı makamına seçilmesinin ilk anından beri özellikle Batılı medya araçlarında bu konuda çarpıtılmış bilgilerin propagandası yapıldığına dikkat çeken el Esad; kendisinin babası tarafından değil, Suriye halkı tarafından seçildiğinin altını çizdi.

Suriye’nin tüm Suriyelilerin mülkü olduğunun bir kez daha altını çizen el Esad; Suriyeli her vatandaşın anayasa ve kanunlar kapsamında cumhurbaşkanlığı makamında olmasının hakkı olduğunu kaydetti.

Suriye’nin Yıkılmasında Rol Alanlar Yapılandırılmasında Rol Alamazlar

Avrupa Birliği ya da NATO’nun Suriye’nin yeniden yapılandırılmasında rol almalarına ilişkin soruya cevabında el Esad; AB’nin Suriye ve halkına yönelik savaşın başlangıcından beri muhtelif isimler altında terörü desteklediğini belirtti.

Suriye’de yıkım ve ölümde rol alanların yeniden yapılanmada rol almalarının mümkün olmadığını vurgulayan el Esad; AB’nin daha önce IŞİD ve Nusra Cephesini bile desteklediğini kaydetti. El Esad AB’nin her şeyden önce teröre desteğini kesmesi ve Suriye’nin egemenliğine ilişkin net bir tutum almaları gerektiğini, ancak o şekilde bunun söz konusu olabileceğini ifade etti.

Her İnsan Ferdi Olarak Hata İşler

Son iki yıl içinde pişman olacağı bir durum olup olmadığına ilişkin soruya cevabında el Esad; her hatanın pişmanlığa yol açabileceğini kaydetti. Kendisinin de ferdi olarak hata işlemiş olabileceğine işaret eden el Esad; her insanın ferdi olarak hata işleyebileceğini söyledi.

Fakat genel olarak söz edilecek olursa kendisinin krizin başından beri üç temel karar aldığını ve bu kararların doğruluğuna inandığını belirtti. El Esad alınan üç kararın ilkinin terörle mücadele, ikincisinin Suriyeliler arasında diyalog, üçüncüsünün ise her siyasi girişime olumlu yaklaşmak olduğunu kaydetti. Bu kararın üçünün de doğruluğuna inandığını belirten el Esad; bu kararları en iyi şekilde hayata geçirmeye çalıştığını da belirtti.

El Esad fakat her şeye rağmen özellikle bu gibi durumlarda ferdi hataların olabileceğini birçok kez ifade ettiğine işaret etti.

Bu Savaşı Önlemek Mümkün Değildi

Suriye ve halkına yönelik yürütülen bu savaşın yıllar önce önlenmesinin mümkün olup olmadığına ilişkin soruya cevabında el Esad; bunun kesinlikle mümkün olmadığını ifade etti.

ABD, Fransa, İngiltere, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelerin Suriye’de güvenlik ve istikrarı sabote etme, Suriye’yi zayıflatma ve hegemonya altına alma yönünde önceden hazırlanmış planları ve niyetleri bulunduğuna dikkat çekti.

Suriye’de yaşanan olaylara ilişkin gerçeklerin ilk baştan beri çarpıtıldığına dikkat çeken el Esad; öne sürülen tüm iddiaların aslı gerçeği olmadığı, bu savaşın daha önceden planlandığının zamanla gün ışığı gibi ortaya çıktığını ifade etti.

Savaşın Suriye halkıyla ilgisi olmadığını ifade eden el Esad; fakat buna rağmen Suriye’nin bir kısım açıklarının bulunduğunu inkar etmenin de mümkün olmadığını söyledi.

Suriye’yi Ziyaret Edenlerin Asıl Amacı Gerçekleri Yakından Görmektir

Belçikalı parlamenter heyet dahil olmak üzere Suriye’yi ziyaret eden yabancı heyetleri dost ya da müttefik olarak görüp görmediğine ilişkin soruya cevabında el Esad; hiçbir politikacının dostunu görmek için başka bir ülkeye iş gezisinde bulunamayacağına işaret etti.

El Esad yabancı heyetlerin Suriye’de yaşananları yakından görme ve gerçekleri görüp hem kendi hükümetlerine hem de kamuoylarına yansıtma amaçlı ziyaret ettiklerine dikkat çekti. El Esad birçok devletin Suriye’de yaşananları görmemeleriyle birlikte gerçekçi yaklaşmadıklarını söyledi.

Dolayısıyla yabancı heyetlerin Suriye’de yaşananları yakından görmeye gelmeleri için geldiklerini belirten el Esad; kendisinin de bakış açısını dinlemeleri için onunla görüşmelerinin doğal olduğunu sözlerine ekledi.

Değişmeyen İki Şey Kaldı

Suriye ordusunun Halep ve Şam kırsalında teröre karşı önemli zaferleri ve Bab Kenti yakınlarında olması ardından Avrupa hükümetlerinin Suriye konusunda tutumlarını değiştirip değiştirmeyeceklerine ilişkin soruya cevabında el Esad; bu soruyu kendisinin değil de söz konusu hükümetlerin cevaplaması gerektiğini belirtti.

Suriye’de teröre karşı yürütülen savaşın Suriye ve Suriyelilerin savaşı olduğunu ifade eden el Esad; Suriye’nin de istisnasız her karış toprağını bu terörden kurtarması gerektiğinin altını çizdi.

Her şeye rağmen Avrupa hükümetlerinin Suriye’de halk tarafından hiçbir destek almayan teröristlere desteğini kesmesi gerektiğinin tartışılmaz olduğuna dikkat çeken el Esad; Avrupa hükümetlerinin destekledikleri teröristlerin Suriye halkının değil, sadece belli başlı devletlerin desteğini aldığını kaydetti.

Sözlerine devam eden el Esad; son iki yılda tüm dünyanın değiştiğini, Suriye’de durumların değiştiğini, bölgedeki durumların da değiştiğini ifade etti. El Esad değişmeyen iki şeyin kaldığına dikkat çekerken, bunların ilkinin IŞİD ve Nusra Cephesi ile temsil olan Kaide Örgütü olduğunu, ikincisinin ize hala mazide yaşayan Batılı yetkililerin aklı olduğunu belirtti.

Ulusal ve Anayasal Sorumlulukta Bunların Hiçbir Önemi Yoktur

Savaşın sona ermesi ardından Lahey’deki uluslar arası mahkemenin Suriye’de savaş suçu işleyenleri yargılamasını destekleyip desteklemediğine ilişkin soruya cevabında el Esad; Birleşmiş Milletlere tabi kurum ve örgütlerin taraflı olduklarına dikkat çekti.

El Esad bu kurum ve örgütlerin genel olarak her daim siyasi ajandalar uğruna taraf tuttuklarına vurgu yapan el Esad; ABD, Fransa ve İngiltere’nin BM’ye hegemonyası kapsamında hareket ettiklerini ifade etti. Bu kurum ve örgütlerin hiçbir zaman gerçeklerin peşinde olmadıklarını belirten el Esad; asıl hedeflerinin belli başlı devletlerin siyasi ajandalarını hayata geçirmek olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı olarak kendisinin yanı sıra Suriye hükümeti ve ordusunun anayasa ve kanunlar kapsamında sadece ve sadece ülkeyi ve halkını savunduklarının altını çizen el Esad; dolayısıyla görevlerini yerine getirmeleriyle bu gibi meselelere hiç aldırmadıklarını ifade etti.

El Esad ulusal, kanuni ve insani açıdan vatanı savunma sorumlulukta ne söz konusu mahkeme ne de siyasi ajandalar uğruna taraf tutan hiçbir uluslar arası örgüt ya da kurumu aldırmanın mantıklı olmadığını söyledi.

paylaş