Asıl Sorun ve Tehlike IŞİD’in İdeolojisidir

17 Şub 2017

ŞAM – Cumhurbaşkanı Beşşar el Esad Fransız TF1 Televizyonu ve Europe 1 Radyosuna verdiği röportajda Suriye’deki son durumlar ve krizin siyasi çözümüne ilişkin gelişmelere ışık tuttu.

Türkiye ve Fransa Dahil Teröre Destek Devam Ediyor

Halep Kenti ve ahalisinin terörden kurtarılmasından yaklaşık iki ay sonra zaferin sağlanmış olduğundan söz etmenin mümkün olup olmadığına ilişkin soruya cevabında el Esad; Halep zaferinin teröre karşı savaşta önemli bir adım teşkil ettiğinin inkar edilemez olduğunu söyledi.

Sözlerine devam eden el Esad; fakat terör ve destekçilerine karşı nihai zaferin ancak ve ancak Suriye’nin her karış toprağının terörden kurtarıldığı zaman sağlanmış olacağını belirtti. El Esad nihai zaferin sağlanması için henüz uzun bir yolun bulunduğuna dikkat çekerken, öyle ki aralarında Fransa’nın bulunduğu batılı devletlerin yanı sıra Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın da bulunduğu bir kısım bölge ülkeleri tarafından teröre sınırsız desteğin devam ettiğine vurgu yaptı.

Her Hükümetin Sorumluğu Vatan Topraklarının Tamamında Güvenliği Sağlamaktır

Gerçekleştirmek istediği hedeflere ilişkin soruya cevabında el Esad; kuşkusuz Suriye’nin her karış toprağını terörden kurtarmak ve istisnasız her bölgede hükümet kontrolünü sağlamak olduğunu belirtti.

Dünyada her devletin ve hükümetin temel sorumluluğunun halkının güvenliğini temin etmek ve vatan topraklarının tamamını terörden kurtarıp kontrole almak olduğuna dikkat çeken el Esad; Suriye hükümetinin de temel hedefinin bu olduğunu kaydetti.

Halep Kırsalının Tamamı Devletin Kontrolüne Dönecek

Halep kırsalının tamamının devlet kontrolüne döndürülmesine ilişkin soruya cevabında el Esad; kuşkusuz olarak bunun için operasyonların devam ettiğini ifade etti.

Halep kırsalının Türkiye rejimi ve ordusundan destek alan terörden tamamen kurtarılacağının altını çizen el Esad; hiçbir karış toprağın terör ya da yabancı güçlerin kontrolünde bırakılmayacağına işaret etti.

Askeri Operasyonların Sırası Gelişmelere Bağlıdır

Halep’ten sonra İdlib operasyonların başlayacağına ilişkin soruya cevabında el Esad; askeri operasyon seyrinin stratejik öncelikler ve gelişmelere bağlı olduğunu ifade etti. El Esad bir sonraki Hedef’in İdlib, Rakka ya da başka herhangi bir bölge olabileceğini vurgularken, bunun için planın ancak ve ancak Halep ve kırsalının tamamen terörden kurtarılması ardından belirleneceğini söyledi.

Terörden Kurtarılan Alanlar Genişledikçe Durum İyi Olur

Suriye’de saha durumlarının eskisinden daha iyi olduğu konusunda ise el Esad; terörden kurtarılan bölgelerin genişlemesiyle kuşkusuz durumların daha iyi olacağını belirtti.

El Esad fakat genel olarak şu ana dek bunun yeterli olmadığını, Suriye’nin her karışının terörden kurtarılacağını bir kez daha kaydetti.

Terörist Oldukları Kanunlar Tarafından Belirlenir

Suriye’de tüm silahlı grupların terörist olarak nitelendirilmesine ilişkin soruya cevabında el Esad; bunların terörist olarak nitelendirilmelerinin gelişigüzel olmadığını, Suriye kanunları ve anayasasının yanı sıra uluslar arası kararlar ve kanunlarca terörist olduklarının belirlendiğini vurguladı.

Sözlerine devam eden el Esad; dünyanın her yerinde devlete karşı silah taşıyan, masum sivilleri öldüren, hizmet kurumları ve altyapıya kasıtlı ve sistematik bir şekilde saldıranların her kanunda ve her kriterde terörist olduklarının altını çizdi.

Suriye devletinin uyguladığı af kararına da dikkat çeken el Esad; silahını teslim eden herkesin af edildiğini ve normal bir vatandaş olarak sayıldığına vurgu yaptı.

Sorun IŞİD Değil, Sorun IŞİD İdeolojisidir

IŞİD’in teşkil ettiği tehlike konusunda ise el Esad; IŞİD’in radikal ideolojinin sonucu olduğunu, asıl mesele ve tehlikenin de IŞİD’in kendisi değil, sahip olduğu şiddete dayalı radikal ideoloji olduğunun altını çizdi.

Dini ve insani değerlerin çarpıtıldığı, şiddet ve yıkıma dayalı bu ideolojinin de sadece IŞİD’te bulunmadığına dikkat çeken el Esad; aynı ideolojinin Kaide Örgütünün Suriye kolu Nusra Cephesi ve daha birçok silahlı örgütün aynı ideolojisi olduğunu vurguladı.

El Esad bu ideolojinin aynı zamanda Libya ve daha başka devletlerde bulunan örgütlerin ideolojisi olduğuna dikkat çekerek, dolayısıyla asıl meselenin sadece IŞİD olmadığının bir kez daha kaydetti.

Cumhurbaşkanı el Esad bundan dolayı sadece IŞİD ya da Nusra Cephesinden değil de, aynı ideolojiye sahip tüm örgütlerin teşkil edeceği tehlikenin altını çizdi.

Tümünün Kökleri Aynı

IŞİD ve diğer terör örgütleri arasında mevcut farka ilişkin soruya cevabında el Esad; radikal ideolojiye sahip tüm terör örgütleri arasında hiçbir farkın bulunmadığını bir kez daha vurguladı. Aynı teröristlerin muhtelif isimler altında yer değiştirdiklerine işaret eden el Esad; bunların sürekli olarak örgüt değiştirmelerine dikkat çekti.

El Esad bunların kendisine ya da şahısa karşı değil, devlete ve halka karşı tehlike teşkil ettiğini, terörist olarak nitelendirilmelerinde temel kriterin anayasa ve uluslar arası kanunlar olduğun da bir kez daha altını çizdi.

Rakka Sadece Sembol

Rakka’da IŞİD’e karşı operasyonların Suriye açısından öncelik taşıyıp taşımadığına ilişkin soruya cevabında el Esad; Rakka’nın sadece sembol olduğunu ifade etti. Hazırlığı yapılan operasyonların illa Rakka’da olacağının garantisi olmadığını belirten el Esad; IŞİD’in Şam kırsalının yanı sıra Orta Bölge ve Kuzey Bölge dahil birçok yerde var olduğunu söyledi. El Esad operasyon önceliğinin saha gelişmeleri ve stratejik öneme göre sıralandığını bir kez daha ifade etti.

Biz Rejim Değil, Kurumları Olan Bir Devlettir

Bir kısım devletlerin “IŞİD ve Esad rejimini benzer tehlike olarak” nitelendirmelerine ilişkin soruya cevabında el Esad; her şeyden önce ‘rejim’ kelimesinin yanlış kullanıldığına dikkat çekti. El Esad, kastedilenin kurumları olan bir devlet olduğuna dikkat çekti.

Suriye devletinin IŞİD ile aynı tehlikeyi taşıdığı konusunda ise el Esad; başta gelen medya araçları ve batılı politikacıların bu meseleyi şeytanlaştırdıklarına dikkat çekti.

Bunu iddia edenlerin baştan beri terörü desteklediklerine vurgu yapan el Esad; Suriye devleti, hükümeti ve ordusuna çamur atmak, baskı uygulamak ve kötülemek için hiçbir gayreti esirgemediklerini belirtti.

Sözlerine devam eden el Esad; Suriye devletini bu şekilde kötüleyen aynı siyasetçiler ve medya araçlarının teröre desteklerini örtbas etmeye çalıştıklarına dikkat çekerken, ‘ılımlı muhalifler’ adı altında IŞİD ve benzeri radikal teröre verdikleri desteği irdelemek istemediklerini söyledi.

Seçim Hakkı Batılıların Değil, Suriye Halkınındır

Cumhurbaşkanı el Esad; Batılıların kendisini seçme ya da seçmeme hakkına sahip olmadıklarına dikkat çekerken, kendisini seçme ya da seçmeme, isteme ya da istememe hakkının sadece ve sadece Suriye halkının hakkı olduğunun altını çizdi.

El Esad Batılıların Suriye ve hükümetini kötülemeleri yerine kendi halklarını terör saldırılarından kurtarma derdine düşmelerinin daha doğru olacağını, dolayısıyla onların bu gibi açıklamalarının kendisi açısından hiçbir önem taşımadığını kaydetti.

Zafer İçin Her Şey Mubah Mıdır?

Hedeflerine ulaşmada her şeyin mubah olup olmadığına ilişkin soruya cevabında, kesinlikle olmadığını belirtti.

El Esad; kanunsuz hiçbir şeyin yapılmadığını belirtirken, atılan her adımın anayasa ve kanunlara tamamen uygun olduğunu ifade etti.

İddia ile Gerçek Arasında Fark Var

Uluslararası Af Örgütünün Şam kırsalında bulunan Sednaya Cezaevine ilişkin yayınladığı rapor konusunda bir soruya cevabında el Esad; gerçeklerden söz etmenin iddialardan söz etmekten faklı olduğunu belirtti.

İddialardan söz etmenin kolay olduğuna dikkat çeken el Esad; sözü edilen Af Örgütünün iddialara ve yalanlara dayalı olarak rapor hazırlamasının kendisi için büyük bir ar olduğunun altını çizdi.

Herhangi bir mahkemede dava görüleceği zaman kanıt ve delillerin arandığını belirten el Esad; sırf iddialardan ibaret hiçbir rapor ya da davanın hiçbir anlamı olmadığını kaydetti. Raporun da hiçbir kanıt ya da belge içermediğini ifade eden el Esad; aynı zamanda birçok açığı bulunduğunu da kaydetti.

Bilgi İçin İşkenceye İhtiyacımız Yoktur

Cezaevinde işkenceye ilişkin soruya cevabında ise el Esad; cezaevinde işkencenin yapılması için hiçbir neden olmadığını ifade etti.

Sözlerine devam eden el Esad; işkencenin bilgi almak için yapıldığını, devletin elinde ise gereken tüm bilgilerin mevcut olduğunu söyledi. İşkencenin Suriye politikasının bir parçası olmadığını belirten el Esad; böyle bir durumun teröristlerin elinde bir koz olacağını, Suriye’nin de teröristlere koz vermekten yana olmadığına dikkat çekti.

El Esad Suriye devleti ve hükümetini kötülemek için yapılan bu iddiaların doğru olması halinde hükümetin sahip olduğu halk desteğine sahip olmasının mümkün olmadığını, bunun da başlı başına tüm bunların yalan olduğunu kanıtladığına işaret etti.

Asıl Soruşturması Yapılması Gereken Örgütün Kendisidir

Cezaevlerinde işkencenin olup olmadığını soruşturacak uluslar arası gözlemcilerin gönderilmesi önerisi konusunda ise el Esad; asıl soruşturulması gerekenin asılsız yalanlar ve iddialara dayalı bir rapor hazırlayan örgütün kendisi olduğunu belirtti. El Esad Uluslararası Af Örgütünün dünya genelinde taraflı tutumlarıyla bilindiğine dikkat çekti.

Uluslar arası gözlemcilerin ulusal egemenlik ve bağımsızlık kapsamında olması gerektiğini belirten el Esad; her iddianın dikkate alınması ve gözlemcilerin gönderilmesi durumunda devletin tüm zamanını ve çabasını bunlara ayırması gerektiğini söyledi.

Fransa’nın Libya’da sorumlu olduğu ölüm ve yıkıma işaret eden el Esad; bu konuda soruşturma yapacak bir heyetin Fransa tarafından kabul edilip edilmeyeceği sorusuna vurgu yaptı.

Her şeye rağmen Af Örgütünün Suriye’ye heyet göndermesinin egemenlik ilkeleri kapsamında kabul edilemez olduğunu belirten el Esad; raporda öne sürülen iddiaların gerçekle ne derecede ilgisi olduğunun medya araçları tarafından rahatlıkla görülebileceğini kaydetti.

Fransa Suriye’deki Teröristleri Destekledi

Fransa ile diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına ilişkin konuşan el Esad, “bu durum birinci derecede Fransa’nın politikalarına bağlı ve diplomatik ilişkilerle alakalı değil. Diplomatik ilişkilerin olmaması şu an bir sorun teşkil etmiyor. Uzun vadede diplomatik ilişkiler dâhil bütün ülkelerle ilişki kurulabilir” dedi.

El Esad, Fransa’nın ilk günden itibaren Suriye’deki teröristleri desteklediğini ve Suriye’deki katliamlardan doğrudan sorumlu olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı el Esad sözlerine şöyle devam etti : “Onlar defalarca Suriye’deki savaşı desteklediklerini açıkladılar. Gerçekte terörist grup olan sözde ılımlı muhaliflere silah gönderdiklerini itiraf ettiler. Bunu Amerikalılar da Fransızlar da söyledi.”

Yönetimden ayrılmak üzere olan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ile kişisel bir sorunu olmadığını ve durumunun kendisini ilgilendirmediğini belirten el Esad, “benim sorunum teröristlerle ve teröristleri destekleyen herkesle. Teröristler şu ana kadar bu savaşta bir zafer elde edemedi. Fakat Suriye’yi yıkıyorlar. Yüzbinlerce Suriyeliyi öldürdüler. Bu nedenle savaşı kazandım diyemem. Planları başarılı olmadı. Savaş şu ana kadar bitmiş değil” ifadelerini kullandı.

El Esad, batılı yetkililerin seçim kampanyaları sırasında söylediklerini ciddiye almadıkları için, batı ülkelerinde yapılan seçimlere bel bağlamadıklarını söyleyerek batılı yetkililerin ülkeleri için değil seçmenlerin oylarını kazanmak için konuştuklarına dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı el Esad, Fransa seçimlerini savaşı desteklemeyen ve savaş çağrısı yapmayan bir adayın kazanmasını tercih ettiklerini belirtirken “şu an aralarında büyük bir fark görmüyoruz. Seçim kampanyası sırasındaki söylemlerini de dayanak olarak görmüyoruz. Söylemleri arasında büyük bir fark yok” diye konuştu.

Fransız istihbaratıyla dolaylı temasları olduğuna işaret eden el Esad, Suriye’yi içinde Fransız istihbarat yetkilisinin yer aldığı bir parlamento heyetinin ziyaret ettiğini açıkladı.

Trump’un Kararı Suriye Halkına Karşı Değil

ABD Başkanı Donald Trump’un Suriye vatandaşlarına getirdiği ABD’ye giriş yasağı hakkında konuşan el Esad, bu kararın Batı’ya giden göçmenlerin arasında sızabilecek teröristlere yönelik olduğunu söyleyerek “geçmişte karıştılar. Başta Almanya olmak üzere, Avrupa’da oldu” dedi.

El Esad “Trump’ın amacı, bu insanların gelmesini engellemek olduğunu düşünüyorum. Suriye halkına karşı değil” diye ekledi.

“Asıl endişem Suriyelileri ABD’ye göndermek değil ülkelerine geri getirmektir” diyen el Esad, Suriyelilerin ülkelerine dönmesinden büyük mutluluk duyacağını, çünkü ülkelerine dönmek istediklerini ifade etti.

ABD Başkanı Trump ve batı ülkelerinden Suriye’ye uyguladıkları ambargoyu kaldırmalarını ve teröristlere verdikleri desteği sonlandırmalarını isteyeceğini belirten el Esad, “böylece mülteci sorunu, göçmenlerin arasına sızan teröristler gibi bir sorunları kalmayacak “ dedi.

Batılı ülkelerin Trump’ın kararına yönelik eleştirilerini değerlendiren el Esad, “bu yaygarayı Suriyeliler yada başka ülkeler için endişe duymaları nedeniyle koparmadılar. Davamızı yada sorunumuzu yada savaşımızı Trump ile çatışmalarını körüklemek için kullanıyorlar” diye konuştu.

Suriye’ye yönelik politikasını görmeden Trump’tan memnun olduğunu söyleyemeyeceğini belirten el Esad, “batılı her lidere karşı temkinli olmalıyız. Çünkü sabah söyledikleriyle akşam söyledikleri birbirini tutmuyor. Sözlerini yerine getirmiyorlar ve aşırıpragmatikler. Değerlerini satıyorlar. Daha doğrusu siyasi değerleri yok” dedi.

Siyasi süreci desteklemenin daha iyi olacağını ifade eden El Esad, başta Fransa ve İngiltere olmak üzere batılı ülkelerin siyasi sürece katıldıklarını, fakat Cenevre görüşmelerinde, hükümete karşı teröristleri temsil eden grupları desteklediklerini, bu nedenle hiçbir sonuç elde edemediklerini söyledi.

Batılı Ülkeler Suriye’de Barışın Sağlanmasını İstemedi

Bu ülkeler Suriye’de barışın sağlanmasını istemedi diyen el Esad, “bütün süreçte barış ekseniyle hedeflerini gerçekleştirmek istediler” diye konuştu.

Dünyanın dört bir yanından terörle mücadeleye katılımın olmasının daha iyi olacağını belirten el Esad, “Rusya’da aynı görüşte. Ruslar, birçok ülkeye terörle mücadeleye katkıda bulunması için çağrı yaptı. Fakat Avrupa ülkeleri bunun dışında kaldı. Batı ülkeleri, tüm bu girişimlere karşı olumsuz bir tavır takındı. Örneğin Astana’ya gittiler mi? Ruslar onlara gelmeyin dedi mi? Onlar katılmamayı tercih etti” şeklinde konuştu.

Rusya Egemenliğimize Saygı Duyuyor

“Suriye’de kararları Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin almıyor”diyen el Esad, “kararları biz alıyoruz. Rusya egemenliğimize saygı duyuyor. Her aşamada bizimle iletişimde oldular. Bize danışmadan hiçbir şey yapmadılar” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı el Esad, Rusya’nın askeri müdahalesi olmasaydı Suriye’deki durumun çok daha kötü olacağını belirterek “Rusya olmadan durum ne derece daha kötü olurdu, kimse bilmiyor. Hükümet yerinde kalır mıydı, yoksa düşer miydi, söyleyemem. Fakat şunu söyleyebilirim: Rusya’nın desteği, IŞİD ve El Nusra’nın zayıflamasında belirleyici oldu. ” şeklinde konuştu.

paylaş