Soçi manzarası

05 May 2017

Türkiye’deki yeni rejimin ‘dış meşruiyeti’ açısından kritik önemdeki mayıs ayı diplomasi trafiğinin ilk mühim ayağı ‘atlatıldı’. Putin, Soçi’de Erdoğan’ı ağırladı. ‘Suriye’ temalı telefon görüşmesinde yaptığı ‘tebrikini’ bu kez yüz yüze iletti. Rusya Federasyonu (RF) ile bir yılı bulan ‘normalleşme’ sürecinde ekonomik ve ticari ilişkilerde ‘bir adım ileri, iki adım geri’ resminin sebeb-i hikmeti, elbette ‘siyasi uzlaşmazlıklar’, yani Suriye idi. Dolayısıyla Soçi’de RF-Türkiye ilişkilerinin ekonomik ve ticari ayağında ‘prensipte’ verilen ‘karşılıklı düzeltme’ mesajlarının ‘siyaseten sınanması’ icap edecek.

***

Bu bağlamda Erdoğan’ın mayıs ortasındaki Trump görüşmesi öncesinde, Rusya’ya doğru bir adım attığını söylemek mümkün. Bu adımın ismi de Soçi zirvesinin ardından dün Astana’da imzalanan memorandumla konuldu: ‘Gerilim azaltma bölgeleri/hatları’ yahut ‘çatışmasızlık bölgeleri/hatları’.
Doğrusu Rusya’nın askeri adımlarına eşlik eden ritmik diplomasisinin esneklik ve hamle kabiliyetini bir kez daha teslim etmeli. Hasımlarının elinden retoriğini de alacak cinsten olduğu muhakkak. Silahlı muhalefet kazan kaldıracağından işe yaraması zor, ama yararsa Suriye kaosunun teskininde ‘köşe taşı’ bile olabilir.

***

Putin’in Soçi’de Erdoğan’a onaylattığı ‘çatışmasızlık bölgeleri/hatları’, Türkiye yahut ABD’nin andığı ‘güvenli bölgelerle’ eş değil. Eğer ki Ankara’nın Suriye politikasında özde bir rota değişikliği yoksa yahut olmayacaksa, ‘dile getirmeye çekinmesi’ icap edecek cinsten.
Zamanlama da dikkat çekici;
• Rus inisiyatifi tam da İdlib’deki ‘kimyasal saldırı’ iddialarıyla Trump yönetimi ‘rejim değişikliği’ gündemine dönmüş görüntüsü vermişken; İsrail’in Suriye’ye ‘Hizbullah’ı hedef alma temalı’ saldırıları artmışken; ABD özel kuvvetlerinin güneyde Ürdün sınırından hamleler yaptığı haberleri gelirken ortaya konuldu.
• Ankara’nın Karaçok/Şengal (Sincar) operasyonları ile Suriye Kürtleri üzerinden ABD’ye ‘kazayla sizi vururuz’ mesajının ardından geldi.
• Putin’in, Erdoğan’ı ağırlaması öncesinde Trump’la ‘çok iyi geçtiği belirtilen’ telefon görüşmesinden sonra ABD’nin de Astana’ya daha üst düzeyde katılımı eşliğinde sunuldu.
• Putin’in ifadesiyle ‘ön değerlendirmesi Tahran ve Şam ile yapıldı’.

***

Detayları ortak çalışma grubunda konulacak dört ‘çatışmasızlık bölgesi/hattının’ ana özellikleri şöyle:
• Suriye ordusunun IŞİD’in yanında asıl El Kaide ve müttefiki cihatçı gruplarla savaştığı ülkenin kuzeybatı-güneybatı hattındaki İdlib, Hums’un kuzeyi, Doğu Guta ve İsrail sınırı mevzu bahis.
• Hedef siyasi diyalog için koşulları yaratması ve hakiki ateşkesler. Ve sığınmacıların gönüllü dönüşünün koşullarını yaratmak.
• ABD’nin ortaya atıp bir türlü ‘başarmadığı’ ‘ılımlı grupların aşırılıkçılardan ayrılması’ girişimi. İşin aslı ılımlıların aşırılıkçıların ‘işini bitirmesi’. Kendilerine belirlenecek garantör ülkelerin yardım etmesi.
• Hayata geçirilse ilk sonucu Suriye ordusunun ‘işini kolaylaştırmak’ olacak. Böylece Putin’in dile getirdiği ‘Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğini tam tesisi’ için Rakka, Deyr ez-Zor’a yönelinmesinin önü açılacak.

***

Kimi Putin ile Trump arasında Suriye üzerinde ‘gizli anlaşma’ olduğunu söylüyor, kimisi parçalanmaya gidecek ‘nüfuz bölgeleri’ kurulduğu tespitini yapıyor. Moskova için hedefin bu olduğu kanısında değilim. Bu olsa olsa ‘Z’ planı olabilir.
Buradaki mesele Putin’in Trump’a ‘güvenmemesi’ de değil. Orası muhakkak. Sıkıntı Putin’in taktik adımın ‘kilidi’ olan Erdoğan’a ‘güvenmemesi’. Kuvvetle muhtemel ki ilk sınama Erdoğan-Trump görüşmesi olacak. Trump’ın Ankara ile ‘Kürtlere yönelik tutum, Zarrab/Halkbank davası ile Gülen’in iadesi’ diye özetlenebilecek çelişki sarmalında, Putin ‘el üstünlüğü’ sağladı. Pozisyonunda ‘gram oynama’ yok. Ne esnek yaklaştığı Suriye Kürtleri konusunda ne Esad’ın akıbetinde. ABD ve AB’nin aksine PKK’yi ‘terör örgütü’ listesine koymamış Moskova için Afrin’deki Rus askeri fotoğrafı Putin’in gözünde ‘silik bir siluet’ olabilir.
Peki, Trump ile Ankara birbirlerine neler önerebilir yahut neler yapabilirler?

paylaş