AİHM’in şaşırtan Emekli-Sen kararı

24 Oca 2019

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM/AİHM) DİSK üyesi Tüm Emekliler Sendikası (Emekli-Sen) tarafından 2008 yılında yapılan ve Emekli-Sen’in kapatılmasının İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin ihlali olduğu yönündeki başvuruyu (31846/08) reddetti. Mahkeme’nin 2. Dairesi 10 Nisan 2018’de yaptığı toplantıda Emekli-Sen’in Haziran 2008 tarihli başvurusunu karara bağladı ve karar 17 Mayıs 2018 tarihinde kamuoyuna açıklandı ve yazılı olarak iletildi.

Üzerinden 8 aydan fazla süre geçmesine rağmen kararın muhatapları tarafından öğrenilememiş veya kamuoyuna yansıtılamamış/tartışılamamış olması ciddi bir eksiklik olarak görünüyor. Ayrıca 2. Daire kararına karşı öngörülen süre içinde Büyük Daireye itiraz edilmediği de anlaşılıyor. Karara AİHM resmi web sitesinden ulaşılabiliyor: http://hudoc.echr.coe.int/eng?i=001-183260

On yıl sonragelen karar

 

AİHM 2. Dairesi DİSK Emekli-Sen tarafından yapılan şikayeti açıkça dayanaktan yoksun bularak -beklentilerin aksine- oybirliği ile reddetti. Bilindiği gibi İçişleri Bakanlığı tarafından Emekli-Sen’e karşı açılan kapatma davası Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedilmişti. Ancak Yargıtay 4. Dairesinin yerel mahkeme kararını bozması üzerine, yerel mahkeme kararında direnmemiş ve 4. Daire’nin bozma kararındaki gerekçeleri aynen kendi kararına yansıtarak önceki kararının tam tersi bir karara imza atarak Emekli-Sen’in kapatılmasına karar vermişti.

Yerel mahkemenin kapatma kararı Yargıtay 4. Dairesinin 2008/689 sayılı kararı ile onandı ve sendika tarafından yapılan karar düzeltme talebi de aynı dairenin 5.5.2008 tarih ve 2008/6198 sayılı kararı ile reddedildi ve kesinleşti. Bunun üzerine sendika 18 Haziran 2018 tarihinde AİHM’e başvurdu. AİHM, DİSK Emekli-Sen şikayetini 10 yıl sonra karara bağlamış oldu.

Mahkeme Emekli-Sen başvurusunu İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin örgütlenme özgürlüğü ile ilgili 11. maddesi kapsamında inceledi. AİHM, konuyu sendika hakkının özü açısından değil emeklilerin sendika adını kullanıp kullanmayacakları ve sendikal kanunlara göre faaliyet gösterip gösteremeyecekleri açısından değerlendirdi. Mahkeme kararında özetle aşağıdaki görüşlere yer verdi.

AİHM: Emekliler sendika değil dernek kursun!

AİHM bir dernek veya sendika kurmak için bu davadaki gibi bazı formalite ve şartların yetkili makamlar tarafından zorunlu kılındığını kabul etmekte ve iç hukukun herhangi bir örgütün kurulması ve faaliyetine devam etmesi için uymak zorunda olduğu bir takım şekil ve esaslar öngörmesinin kendi başına bir sorun teşkil etmediğini saptamaktadır (Paragraf 32).

AİHM davanın koşullarında, yetkili makamlar tarafından başvuran kişiye getirilen kısıtlamaların esas olarak sendika ismiyle ilgili olduğunu, üyelerinin ortak çıkarları doğrultusunda topluca hareket etme kapasitesiyle ilgili olmadığı görüşündedir (Paragraf 32).

AİHM, yerel mahkemelerin hiçbir şeyin başvuru sahibinin üyelerini Dernekler Kanunu’na göre bir dernek veya vakıf kurmaktan alıkoyamayacağını belirtmeye özen göstermiş olduğunu vurgulamaktadır. AİHM için sendika ismi, örgütlenme özgürlüğünün etkin kullanılması için vazgeçilmez değildir. Sonuç olarak, başvuru sahibi örgüt kurucularının faaliyetlerini başka bir isim altında ve başka bir kanunu dayanak alarak devam ettirebileceğinden, AİHM uyuşmazlığa konu olan müdahalenin Sözleşme’nin 11. Maddesi gereğince izlenen hedefe orantısız olarak kabul edilemeyeceği kanaatine varmaktadır (Paragraf 33).

AİHM sendika hakkını dar yorumladı

Yukarıdaki değerlendirmeler sonucunda AİHM 2. Dairesi şikâyetin açıkça dayanaktan yoksun olduğu ve reddedilmesi gerektiği sonucuna vardı. Ancak tartışmayı sendika adının kullanılması ile sınırlı tuttu ve konunun esasına girmedi. Şekli bir yorum yaptı. Açıkça belirtmek gerekir ki AİHM’in bu kararı hayal kırıklığı yaratacak niteliktedir. AİHM’in başvuruyu kabul ederek ihlal kararı vermesi yaygın bir beklentiydi. AİHM, sendikal haklar konusunda (özellikle de kamu görevlileri açısından) daha önce vermiş olduğu çığır açıcı kararlarda yaptığı genişletici ve özgürlükçü yorumların aksine DİSK Emekli-Sen kararında lafzi ve dar yorumu tercih ederek başvuruyu reddetti. AİHM böylece İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi tarafından “herkes” için güvenceye alınan sendika hakkını sınırlamış oldu. AİHM kararı Avrupa Konseyi Sosyal Haklar Avrupa Komitesi kararları ile de açıkça tezat oluşturuyor.

AİHM’in Emekli-Sen kararı uluslararası çalışma hukuku açısından oldukça tartışmalı bir karar olmanın yanında, ülkemizde emeklilerin, işsizlerin ve öğrencilerin örgütlenmesini de ciddi biçimde etkileyecek bir karar niteliğinde. Kararın nasıl yorumlanması gerektiği, olası sonuçlarının ne olacağı, emeklilerin bundan sonra hangi örgütlenme biçimi izleyebileceği, hangi hukuksal olanakların olduğu konusu ayrı bir yazı konusu. Yer sınırlaması nedeniyle bu konuları gelecek haftaki yazımda ele alacağım.

paylaş