Yanlış yerden okumuşsunuz Sayın Soylu

18 Mar 2019

 

AKP yöneticileri, ekonomik kriz nedeniyle 31 Mart seçimlerinde ağır bir darbe yiyeceklerini anlayınca her seçim öncesinde olduğu gibi yine ezanbayrak- Kuran edebiyatına sarıldılar. Ama unuttukları, söz konusu vatandaşın ekmeği olunca bu edebiyatın da pek bir işe yaramayacağı. Ama son bir umut, yine 8 Mart’taki kadınlar yürüyüşünde ezanın değil, polislerin ıslıklandığı bilindiği halde “ıslıklarla ezanı protesto ettiler” yalanına abanıyorlar.

En son iktidarın en agresif, en şahin temsilcisi bu konuya el attı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, önceki günkü tehdit kokan konuşmasında şöyle diyordu: “Maalesef bu çirkin olay meydana geldi. Beni ürkütür bu olaylar. Siz Kahramanmaraş olayının nasıl çıktığını biliyor musunuz? Ben Kahramanmaraş olaylarının, Çorum olaylarının nasıl çıktığını iyi okudum. Türkiye’de en kötü mesele, esas itibarıyla bizi korkutacak mesele, bizim fay hatlarımız üzerinden meselelerin tetiklenmesidir. Türk-Kürt, Alevi-Sünni, laik-dindar bunlar bizim fay hatlarımızdır. Ezanın ıslıklanması gibi bir hadiseyi başka bir tarafa çekerlerse toplumsal kargaşayı, toplumsal çatışmayı önlemekte zorlanırız. Türkiye’de tek taraflı kimse bir şey yapamaz.

Demek K.Maraş ve Çorum olayları çift taraflıymış öyle mi? Ne yapmış Maraş ve Çorum’da katledilen Alevi ve solcular? Ezanı mı ıslıklamışlar, camiden çıkan cemaate mi saldırmışlar? Kendilerine baltayla, nacakla, kazmayla, tahrayla, tabanca ve tüfekle saldıranlara, evlerini basanlara, kızlarına ve eşlerine tecavüz edenlere aynı şekilde mi karşılık vermişler?

Cami hoparlöründen “Aleviler şehir şebekesine zehir kattı, su içmeyin” diye yalan anons yapanlar masum da, evlerine bir köşeye büzüşüp birbirine sarılarak azgın güruhtan korunmaya çalışanlar mı suçlu?

Olayların fitilini ateşleyen ve ülkücüleri galeyana getiren Çiçek Sineması’na ses bombasını atan Ökkeş Kenger solcu ya da Alevi mi?

Katliamdan bir hafta önce öldürülen TÖB-DER’li iki öğretmenin cenazesini otopsisi bitmesine rağmen bilerek ve kasıtlı olarak bekleten ve tam da cuma namazı saatinde teslim eden Başhekim MHP değil de, CHP üyesi miydi?

TÖB-DER’li öğretmenlerin cenazesinin camiye sokulmasını engelleyen ve “Komünistin cenazesi kılınmaz” diye cenaze kortejini taş ve kurşun yağmuruna tutanlar da mı solcuydu?

Katliama uğrayan Aleviler olaydan önce kendileri mi evlerine boyalarla işaret koymuştu? Bu grup yoksa kendi kendilerini mi kesmiş, boğazlamıştı?

Maraş ve Çorum olaylarını Sayın Soylu hangi kaynaktan okudu?

Soylu bize inanmıyorsa MİT’in 17 Ocak 1979 tarihli raporuna baksın. Raporda katliamın ülkücülerin iki üç hafta önce MHP Maraş il örgütünde, il yöneticileri ve ÜGD mensuplarının katılması ile yaptıkları bir toplantıda planlandığı belirtiliyor. Raporda, toplantıda konuşulanları şöyle aktarıyor:
“Toplantıda Maraş’taki Alevilerin ve sol grubun son zamanlarda ülkücü ve Sünniler üzerindeki baskılarını artırdıkları gerekçesiyle, bunlara bir ders vermenin zamanı geldiği belirtilerek ilk önce sol gruba mensup Alevilerin meskûn bulunduğu mahallelerde, ileri gelenlerin adresleri tespit edilmiş daha sonra tespit edilen adreslere eylem yapacak şahıslar belirlenmiştir. Bu işlemler tamamlandıktan sonra, müsait bir ortamda eylemin gerçekleştirilmesi için görüş birliğine varılmıştır.
22 Aralık 1978 günü sol gruba mensup 2 öğretmenin cenaze namazları bahane edilerek ‘Alevilerin Sünnilere karşı baskın hazırlığında oldukları, Alevilerin çoğunlukta olduğu mahallelerde Sünni kadınların ırzına geçtikleri’ söylentileri halk arasında yayılarak önceden planlandığı gibi olay önce cenazelerin bulunduğu cami civarında başlamış ve daha sonra belirlenen semtlerdeki evlere baskın şeklinde gelişmiştir.”

Eğer MİT raporundan tatmin olmaza K.Maraş Olayları İddianamesi’ni okusun. Kendisinde yoksa biz gönderelim. Okuması biraz vakit alacak ama. İddianame tam 1330 sayfa. Onu da yeterli bulmazsa naçizane bir önerimiz daha olacak kendisine. İnci Aral’ın olayın mağdurlarının ağzından dinlediklerini öyküleştirdiği “Kıran Resimleri” adlı kitabını okusun. Tabii yüreği kitabı tamamlamaya elverirse. Zira insan olan hiç kimsenin bu kitabı yüreği daralmadan, midesi bulanmadan ve gözleri nemlenmeden okuması mümkün olamaz.

Maraş ve Çorum gibi olayların bir daha yaşanmaması isteniyorsa ezan-bayrak ve Kuran gibi bu milletin ortak kutsallarına ilişkin provokatif açıklamalardan ve yalanlardan sakınılması gerekmez mi?

paylaş