Seçim asıl şimdi mi hileli oluyor

06 Nis 2019

 

Türkiye yerel seçimleri geride bıraktı. Seçimlerin en çok tartışılan yeri İstanbul oldu.

Resmi olmayan sonuçlara göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını Millet İttifakı’nın CHP’li adayı Ekrem İmamoğlu kazandı.

Ancak AKP’nin itirazlarının ardından sandıklar sayılmaya devam ediliyor.

Bu seçim sürecinin en çok tartışılan konularından birisi geçersiz oylar oldu. AKP’nin itirazlarının temel noktasını da bu geçersiz oylar oluşturuyor.

“GEÇERSİZ OYLARI TEKRAR SAYAMAZSINIZ”

Bilgisayar Yüksek Mühendisi Bilgehan Turhan “Geçersiz Sayılan Oylara Yapılan İtirazların Hileyi Yasallaştırma Olasılığı” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

 

Turhan yazısında geçersiz oylar hakkında detaylı bilgiler verdi:

“Söyleyeceğimi başta söyleyeyim:

Geçersiz oyları tekrar sayamazsınız çünkü ‘aynı nehirde iki kere yıkanılamaz’ (Heraklitos).

Geçersiz oylar neden tekrar sayılamaz, çünkü o oyların geçersiz sayıldığı ortam ve şartlar artık yoktur. Nehrin suları akıp gitmiştir ve YSK sistemindeki mevcut yapıda o suları geri getirecek yani o şartları tam anlamıyla değerlendirecek veri maalesef yoktur. Dolayısıyla tekrar değerlendirme işlevi, sandıkta yapılmaya çalışılan hilenin hukukçular eliyle yasallaştırılması gibi korkunç bir hataya yol açacak potansiyele sahip olur. Nasıl mı, açıklayalım:

Kısa bir bilgilendirmeden sonra örnek senaryo ile neden bu yargıya vardığımızı açıklayalım.

Her seçimde neredeyse sandıkların tümünde bir veya daha fazla geçersiz oy olur. Bu son derece normal bir durum. Hangi oyların ne durumda geçersiz sayılacağı, o seçime özel olarak yayımlanan YSK Genelgelerinde açıklanır. 31 Mart 2019 yerel seçimleri için yayımlanan 138 sayılı Genelge’nin (1) 42. Maddesi, geçerli sayılmayacak oy pusulalarının detaylarını açıklamaktadır. İstatistiksel olarak baktığımızda, bahsedilen genelgede sayılan sebeplerden

1-   Hiçbir yerine ‘TERCİH’ veya ‘EVET’ mührü basılmamış olan,

2-   Birden fazla siyasi partiye veya bağımsız adaya ayrılan alanlara ‘TERCİH’ veya ‘EVET’ mührü basılmış olan,

3-   Birden fazla siyasi partiye veya bağımsız adaya ayrılan alana taşmış ‘TERCİH’ veya ‘EVET’ mührü bulunan birleşik oy pusulaları en fazla olarak karşılaşılan iptal sebepleridir."

NEDEN GEÇERSİZ SAYILDIĞINI BİLMİYORSA, O OYLARI GEÇERLİ OLARAK DEĞERLENDİREBİLİR

Bilgehan Turhan yazısını şöyle sürdürdü:

“Genel olarak oy verme anındaki uygulama hatasından kaynaklanan bu tür geçersiz oylar, siyasi tercihlerini protesto amaçlı kullanan seçmenler tarafından bilinçli olarak da kullanılabilir. 42. Maddede sayılan sebeplerin tümü geçersiz sayılacak oyların ‘şeklen’ yani kullanılan oyun fiziksel yapısına (birden fazla mühür içermesi, yanlış yere mühür basılması, hiç mühür basılmaması, herhangi bir yeri işaretli ya da kopuk olması vb.) yöneliktir. Bir de özellikle üzerinde durulması gereken bir sebep daha var, o da aynı genelgenin 41. Maddesinde açıklanıyor:

‘Zarfın içinden aynı seçim türüne ait birden fazla oy pusulası çıkmış olması halinde, sadece bu seçim türüne ait oy pusulaları hesaba katılmaz, diğerleri hesaba katılır.’

Burada ‘şeklen’ değil yanlış bir uygulama sebebiyle geçersiz kabul edilme durumu var. Anlamı şu, bir zarftan örneğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimine ait 2 oy çıkarsa ve sandık kurulu bunun farkına varırsa, bu 2 oy hesaba katılmaz, geçersiz oy olarak değerlendirilir. Burada önemli olan nokta, bu 2 oyun 42. Maddede sayılan sebeplerden birisini taşımıyor olmasıdır. Daha açacak olursak bu oylar şeklen bakıldıklarında geçerli oy görünümünde olabilirler. Dolayısıyla daha sonradan bu oyların geçerli olup olmadığına karar vermek için inceleme yapan bir gözlemci, eğer bunların zarftan çift çıkma sebebiyle geçersiz sayıldığını bilmiyorsa, o oyları geçerli olarak değerlendirebilir. Söz konusu genelgenin 43. Maddesi 13. Paragrafı geçersiz oylarla ilgili seçim gecesi sandık kurulları tarafından yapılan uygulamanın nasıl olacağını tanımlıyor:

‘Geçerli sayılmayan veya hesaba katılmayan oy pusulaları, ayrı ayrı paket yapılarak bağlanır ve paketin üzeri mühürlenerek, sayısı yazılır ve saklanır. Bu oy pusulaları yakılamaz, yırtılamaz ve yok edilemez. Bunların sayısı, o seçim türüne ait sandık sonuç tutanaklarının ilgili yerine işlenir.’

Yani tüm bu geçersiz oylar hepsi aynı paket içerisinde olacak şekilde diğer oylardan ayrı olarak paketleniyor. Bunların sayıları da o seçim türüne ait tutanağın ilgili yerine yazılıyor. Geldik en önemli noktaya: ‘tutanağın ilgili yeri’.”

“YSK’NIN SON DERECE YANLIŞ OLARAK ALDIĞI KARAR NEDENİYLE HİLELİ OYLAR SONUCA DAHİL EDİLMİŞTİR”

Bilgehan Turhan, yazısında örnek bir senaryo da vererek şunları kaydetti:

“‘Tutanağın ilgili yeri’ yukarıda sarı arka plan ile işaretlediğimiz yer. İstanbul/Sancaktepe 2299 numaralı sandığa ait olan bu tutanağa göre, ‘Geçersiz sayılan oy pusulası sayısı: 12’, ‘Geçersizlik sebebi: boş’. Tutanaklar üzerinde geçersizlik sebebi için ayrılan yer o kadar yetersiz ki, o bölüme detay bilgi girilmesi şansı yok. Bu sebeple sandık kurulları tutanağı hazırlarken, ellerindeki geçersiz tutanak sayısı içerisinde en fazla görünen sebebi o bölüme yazıyorlar genellikle.

Bu bilgilendirme notundan sonra örnek senaryomuzu anlatalım. Diyelim ki bir sandıktan 12 tane geçersiz oy çıkmış ve bu oyların geçersizlik sayılma sebepleri aşağıdaki gibi olsun:

İlgili sandık kurulu bu sandığa ait tutanağı düzenlerken geçersiz oylar için ‘tutanağın ilgili yeri’ büyük bir ihtimalle aşağıdaki gibi doldurulacaktır:

Hiçbir yerine ‘TERCİH’ veya ‘EVET’ mührü basılmamış pusulalar için geçersizlik sebebi olarak genelde ‘boş’ yazılıyor. Bizim örneğimizde 6 tanesi hariç diğerleri ‘boş’ değildi, ama tutanak üzerinde diğerlerinin geçersiz sayılma gerekçelerini yazacak yer olmaması sebebiyle sanki hepsi ‘boş’ oymuş gibi görünüyor. Geçersiz oyların tekrar sayılması kararından sonra, bizim hayali sandığımızın geçersiz oylarının nasıl değerlendirilebileceğine bakalım. Tekrar sayım için oluşan sandık kurulu:

Ayrı pakette paketlenmiş bulunan 12 adet geçersiz oyu açtı.

Tutanağı inceledi ve 12 oyun geçersiz sayıldığını ve geçersizlik sebeplerinin bu oyların ‘boş’ olduğu bilgisini inceledi.

Geçersiz oyları incelemeye başladığında şu gözlemi yaptı:

12 adet geçersiz oyun 10 tanesi ‘şeklen’ geçersiz oy sayılma kriterine uyuyor, yani geçersiz oldukları bariz bir şekilde görülüyordu. O sebeple bu 10 oyun doğru olarak geçersiz sayıldıklarına hükmetti.

Aynı zarftan aynı seçim türüne ait birden fazla çıkan oy pusulası çıktığı için sayım gecesi geçersiz olarak kabul edilen 2 tutanağı incelediklerinde, bu tutanakların geçersiz sayılmalarını gerektirecek bir bozukluk göremedi. Ellerinde bu oyların seçim gecesi ‘aynı zarftan aynı seçim türüne ait birden fazla çıkma’ sebebiyle sayılmadıklarına dair bir bilgi olmaması sebebiyle, bu 2 oyun geçerli olarak sayılması gerektiğine karar verdi.

Sonuç olarak geçersiz oyları tekrar sayım için oluşan sandık kurulu, aynı şartları tekrar oluşturma veya görme şansı olmaması sebebiyle (nehrin suları akıp gitmişti çünkü), söz konusu 2 oyu geçerli sayarak hatalı bir karar almış oldu. ‘Aynı zarftan aynı seçim türüne ait birden fazla çıkması’ bir aday ya da parti adına bir seçmen tarafından birden fazla oy atılmaya yani ‘hile’ yapılmaya çalışılmış olması anlamına gelir. Örnek senaryomuzda sandık kurulu yapılmaya çalışılan bu hileyi tespit etmiş ve önüne geçmiştir. Ancak YSK’nın son derece yanlış olarak aldığı karar nedeniyle hileli oylar sonuca dahil edilmiştir. Sonuçta bu bir örnek senaryo ve benzer başka senaryolar da üretilebilir. Umarım böylesi senaryolar gerçekleşmiyordur, çünkü eğer gerçekleşiyorsa, hile hukukçular eliyle yasallaştırılıyor anlamına gelir ki, bundan sonra yapılacak hiçbir seçimin anlamı kalmaz.”

“YSK HAKİMLERİ KEŞKE KENDİ İÇTİHATLARINA SAHİP ÇIKSAYDI”

Bilgisayar Yüksek Mühendisi Turhan, yazısını şöyle bitirdi:

“YSK hakimleri gerçek uygulamalardan gelen benzer olaylarla yıllardır karşılaştıkları ve olası sonuçlarını bildikleri için, ‘geçersiz oyların tekrar sayılması’ yönündeki başvuruları bu seçime kadar hep reddettiler. Bu tür sorunların seçim günü ilgili sandık kurulları tarafından karara bağlanması gerektiğinin altını çizdiler. Seçim gecesi alınan kararın altında ilgili parti sandık görevlisi ya da gözlemcisinin bir şerhi bulunmadığı veya somut yeni kanıtlarla desteklenmediği durumlarda yapılan tüm başvurular olumsuz sonuçlandı.

YSK içtihatlarında ve siyasi partilerin ellerinde bu tür kararların binlerce emsali vardır. CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen hukukçu kimliğiyle twitter üzerinden bir açıklama yaptı. Tweet zinciri içerisinden en önemlisi bence şuydu:

YSK şöyle demişti: ‘Delil ve gerekçe gösterilmeyen itirazların da incelenmesi usulünün benimsenmiş olması halinde seçimlerin kesinleştirilmesi uzun süreye yayılabileceğinden, bu sürecin uzaması durumunda seçimi yöneten kurullara karşı güvensizlik oluşması kaçınılmaz olacaktır.’

YSK’nın geçersiz oyların tekrar sayılması için verdiği kararlar, tıpkı kendilerinin daha önce net olarak ortaya koydukları gibi, sürecin uzaması ve seçimi yöneten kurullara karşı güvensizlik oluşmasına sebep olmuştur. YSK hakimleri keşke kendi içtihatlarına sahip çıksaydı, keşke yüzyıllar öncesinden akla ve bilime yön veren bilgelere kulak verseydi:

‘Aynı nehirde iki kere yıkanılamaz.’”

paylaş