- Sputnik
Ukrayna devlet savunma şirketi Ukroboronprom’a bağlı Ukrspetskport şirketi ile Baykar savunma şirketi arasında silah ve hava-uzay teknolojisi alanında ortak şirketin kurulmasını değerlendiren Rus askeri uzman Rojin, iki ülke arasındaki askeri-teknik işbirliğinin Türkiye’yi balistik füze geliştirme alanında ileriye taşıyacağını belirtti.
Ukrayna Ulusal Savunma ve Güvenlik Komitesi, devlet savunma şirketi Ukroboronprom’a bağlı Ukrspetskport şirketi ile Baykar savunma şirketi arasında yüksek hassasiyetli silah ve hava-uzay teknolojisi alanını kapsayan ortak şirket kurulduğunu duyurdu.
Rusya Askeri ve Politik Gazetecilik Merkezi’nden Boris Rojin, Sputnik’e açıklamasında hem Türkiye’nin, hem de Ukrayna’nın askeri sanayii sektöründe işbirliğine ilgi duyduğunu belirtti.
Türkiye ve Ukrayna’nın en yeni insansız hava araçları (İHA) sistemleri alanındaki işbirliğini yorumlayan Rojin, bu yöndeki ortaklığın Ukraynalı askerler için stratejik önem taşıdığını kaydetti: “Ukrayna’nın bu yöndeki ilgisi anlaşılıyor, zira o modern keşif ve saldırı İHA’ları ile ilgili araştırma ve üretimi tek başına geliştiremez. Ukrayna için bu işbirliği, kara kuvvetlerinin imkânlarını genişletme yöntemidir, zira İHA’ları stratejik düzeyde kullanma gerekliliği ciddi bir şekilde artıyor. Dolayısıyla bu, sanayiin ve bilimsel-teknolojik potansiyelinin zayıflığı nedeniyle Ukrayna için ciddi bir destek.”
Türkiye’nin yüksek teknoloji ürünlerinin satış pazarları için rekabet etmeye hazır olduğuna dikkat çeken Rojin, “Bu işbirliği Türkiye için, kendi egemen politikasını sürdürdüğünü, yani ABD’ye ya da Rusya’ya bağlı olmadığını gösterme yöntemidir. S-400 anlaşması ile (Türkiye) ABD’ye Rusya’dan silah sistemlerini almakta özgür olduğunu gösteriyor. Ukrayna ile işbirliği durumundaysa Türkiye, Ukrayna’da kendi çıkarları olduğunu ve egemen bir devlet olarak askeri-ekonomik faaliyetler yürütmek niyetinde olduğunu ortaya koyuyor, kendini ürünlerinin ihraç edilebileceği güçlü bir savunma sanayii olmasını isteyen bir ülke olarak konumlandırıyor. Aynı zamanda yüksek teknoloji ürünlerinin satış pazarları için rekabet etmeye hazır olduğunu gösteriyor. Ürünlere gelince ilk sırada füzeler, İHA, saldırı helikopterleri söz konusu. Ayrıca Türkiye’nin Altay tankının modifikasyonları, daha eski zırhlı araçların güncel sürümleri ile zırhlı araçlarını geliştirmeye çalıştığı da ortada” diye konuştu.
Türkiye’nin SSCB döneminden Ukrayna’ya kalan bilimsel birikimlere ve deneyime de ilgi duyabileceğini ifade eden Rojin, daha önce birçok ülkenin Ukrayna savunma sanayiine ve Sovyet savunma sanayii sektöründen kalma füze teknolojilerine ilgi duyduklarını vurguladı:
“Elbette ki Türkiye bir şeyler elde etmeye çalışabilir. Türkiye ayrıca işbirliğini genişleterek ya takaslar çerçevesinde, ya da farklı yöntemlerle, kendisini örneğin balistik füzeleri geliştirme alanında ileriye taşıyacak bir takım teknolojilere erişim sağlamayı bekliyor olabilir. O dönemde kalan teknolojilere sahip olan Ukrayna, Türk savunma sanayii sektörünün bilimsel potansiyelinin güçlenmesi açısından da ilgi çekiyor olabilir. Mesele, Ukrayna’nın bunları başka bir şeyin karşılığında mı vereceği, yoksa Türklerin kendileri mi elde etmeye çalışacakları.”
Türkiye’nin savunma sanayii sektörünün geliştirilmesi ile ilgili uzun vadeli planları olabileceğini ifade eden uzman, şöyle konuştu: “Türk yetkililer, belli bir teknoloji almak istediği üzerinde odaklanmıyor. Sürekli olarak ortak üretim geliştirmek istediklerini belirtiyorlar. Rusya ile S-400 görüşmelerinden edinilen deneyim, Türkiye’nin teknolojilerin ana paketine değil, en azından bir kısmına erişim istediğini gösteriyor. Teknolojilere gösterilen ilgi ise, Türkiye’nin silah üretiminde diğer ülkelere bağımlı olmak istememesinin bir sonucu. Yani aşamalar halinde göreceli olarak teknolojik bağımsızlık kazanmak istiyor.”
Çeviren: E. Kurtuluş