- Birgün
Dün TÜİK farklı yatırım araçlarının enflasyondan arındırılmış getirilerine ilişkin verileri yayımladı. Kaybedenlerin kim olduğunu biliyoruz, parasını TL mevduat hesaplarında tutanlar. Size “TL’ye güvenin” dediklerine bakmayın. TL mevduatta kaldığınız sürece reel olarak kaybedeceksiniz. Bana inanmıyorsanız TÜİK verilerine bakın. TL mevduat sahipleri son bir yılda reel olarak yüzde 35,5 zarar etmişler.
Peki, ağustos ayında en yüksek reel getiriyi kim elde etmiş? Borsa yatırımcıları.
Borsanın her gün yeni rekorlara koştuğunu, özellikle banka hisseleri alanların çok yüksek getiriler elde ettiğini duyuyorsunuz. Ama bu bilgi ile sınırlı kalırsanız borsada hesabı olan “milyonlarca” kişinin acayip paralar kazandığını düşünebilirsiniz. Ama durum hiç de öyle değil.
Evet, borsada önemli bir yükseliş yaşanıyor ve bundan kâr elde ediliyor. Peki, kim bu borsa yatırımcıları? Asıl parayı kimler kazanıyor?
Bu soruların yanıtlarını ben de merak ettim ve dönüp Merkezi Kayıt Kuruluşu'nun (MKK) yatırımcılara ilişkin verilerine bir göz attım.
MKK verilerine göre borsada hesabı olan kişi sayısı Ağustos ayında 2 milyon 637 bini geçmiş. Böyle bakınca epey bir insanın borsada parası var ve bunlar geçen ay iyi para kazanmışlar diye düşünebilirsiniz. Ama verilerin detayına baktığımız zaman işin rengi baya değişiyor.
Söz konusu verilere göre borsada hesabı olan ama hesabında 1 (yazı ile “bir”) liradan az parası olan kişi sayısı 78 bin. Bunlar aslında yoklar. Parası 100 liranın altında olan diye gruplandırdığımızda ise bu sayı 602 bin kişiye ulaşıyor. Borsada portföyü olduğu söylenenlerin beşte birinden fazlasının aslında borsada olmadığını söyleyebiliriz. Peki, bu tutarı bin liraya çıkardığımızda ne oluyor? Yatırımcı sayısı 960 bine ulaşıyor. Diğer bir ifade ile “Borsamız da şu kadar milyon yatırımcı var” denilmesine pek kulak asmayın çünkü telaffuz ettikleri sayının üçte birinin aslında borsada kayda değer bir yatırımlarının olmadığını söyleyebiliriz. Yatırımcı sayısı olarak 3’te 1’e tekabül eden bu kişilerin portföylerinin parasal büyüklüğünün oranı ise sadece on binde 1.
Peki, borsadaki para ağırlıklı olarak kime ait? Bu sorunun yanıtını da MKK verilerinde rahatlıkla görebiliyoruz. Portföy değer bir milyon liranın üstünde olan yatırımcı sayısı (ki bunlar “nitelikli yatırımcı” olarak tanımlanıyor) sadece 66 bin 385. Bu kadar. Toplam yatırımcı içerisindeki payı yüzde iki buçuk. Ancak bunların sayıları az olmakla birlikte borsada sahip oldukları para miktarı oldukça yüksek.
Ağustos ayı sonu itibariyle yatırımcıların portföy değeri toplamı 1 trilyon 488 milyar lira olarak açıklandı. İşte bu paranın yüzde doksanı, diğer bir ifade ile 1 trilyon 340 milyar lirası, portföyü bir milyon liradan büyük yatırımcı olarak tanımlanan bu kişilere ait. Toplam borsa yatırımcılarına oranı yüzde 2,5, ancak borsada sahip oldukları payların parasal değeri toplamın yüzde doksanı ediyor. Hani şu TÜİK’İn “en çok borsacılar kazandı” raporu var ya; işte o raporda bahsedilen kazancı sağlayanlar da bu sınırlı sayıdaki yatırımcılar oldu.
Ağustos ayında borsa portföylerinin değerinde yaşanan 264 milyar liralık artışın 253 milyar lirası, bu “nitelikli yatırımcılara” ait. Aylık getiri olarak baktığımızda da bu grupta yer alanların yüzde 23,25 ile en yüksek getiriyi elde eden grup olduğu anlaşılıyor.
O yüzden size “bakın borsamız coştu, kazanan kazanana” dediklerinde dönüp bunu diyenlere “kimmiş o kazananlar” diye sormayı unutmayın. Zaman zaman ifade ettiğimiz gibi, manşete takılmayın, verilerin detayına bakın çünkü şeytan ayrıntıda gizlidir.
Bankada yüklü mevduatı olan kişi sayısı sınırlı, borsada çok parası olan ve son zamanlarda kazanan kişi sayısı sınırlı. Bunların “kazanıyor” olmasını ülkede refahın arttığı şeklinde yorumlayanlara kulak asmayın.
Artmıyor.