- Bianet
Eski kocasının öldürdüğü öğretim görevlisi Serpil Erfındık toprağa verildi. Avukat Ayşegül Altınbaş, kısa süreli koruma kararlarının etkisizliğine ve çocuk görüşü sırasında yaşanan şiddetin yaygınlığına dikkat çekti.
Öğretim görevlisi Serpil Erfındık’ın cenazesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde düzenlenen törenin ardından Buca Kaynaklar’da toprağa verildi.
V.A. eski karısı Erfındık’ı bir aylık koruma kararının bittiği gün, çocuğunu görme bahanesiyle geldiği evde bıçakla öldürmüştü.
bianet’e konuşan İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi Koordinatörü Ayşegül Altınbaş, kısa süreli koruma kararlarının etkili olmadığını, kolluk kuvvetleri tarafından ciddiye alınmadığını söyledi. İhmalde bulunan tüm yetkililerle ilgili suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.
Erfındık’ın daha önce V.A. çocuğu görmeye geldiği sırada şiddet gördüğünü mahkemeye beyan ettiğini ve kocasının çocukla görüşmesinin sınırlanmasını istediğini ifade eden Altınbaş, “Bu çok ciddi bir sorun. Çiftin arasındaki bağlantı çocuklar oluyor ve her görüşmede sorun çıkaran ebeveynler var. Bu tarz vakalarda çocukların teslim edilip teslim alınacağı mekanlar yaratılmasını çok önemli buluyoruz” dedi.
“Çocuk görüşünün düzenlenmesi şart”
İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi Koordinatörü Ayşegül Altınbaş olayla ilgili şunları söyledi:
“Kısa süreli koruma kararlarının hiçbir yaptırımı yok. İşleme konulup tebliğ edilene kadar zaten bir ay geçiyor. Bu kısa süreli kararların kolluk üzerinde de çok kötü bir etkisi var. ‘Hakim bile seni ciddiye almamış’ gibi bir tavra neden oluyor. 8 günlük koruma kararı çıktığını gördük. Bunlar iyi niyetli davranışlar değil.
“Serpil Erfındık 29 Kasım’da mahkemeye eski kocası çocuğunu görmeye geldiğinde şiddete uğradığını ve can güvenliği olmadığını beyan etmiş. Hatta kocasının çocukla ilişkisinin sınırlanmasını da talep etmiş. Sulh Ceza Mahkemesi doğru merci olmasa da, kadın başına gelecekleri ön görmüş ve mahkemeye bildirmiş.
“Bu çok önemli bir sorun. Sulh Ceza Mahkemelerinin kararlarında yaptığımız taramada, çocukla görüşme sırasında çok ciddi şiddet vakaları yaşandığını gördük. Nitekim Serpil Erfındık da bu şekilde öldürüldü. Çocukların teslim edilip teslim alınacağı mekanlar yaratılmasını çok önemli görüyoruz. Çocuklar aralarındaki bağlantı ve her görüşte sorun çıkaran ebeveynler var.”
“Türkiye kadını korumadığı için yine mahkum olacak”
Altınbaş, Türkiye’nin AİHM’den ceza aldığı Nahide Opuz davasını hatırlattı.
“Bu olay, Nahide Opuz davasına o kadar benziyor ki. Opuz her seferinde kocasını şikayet ediyor ancak sonra şikayetini geri çekiyor. Türkiye’de yargı ‘ama her seferinde şikayetini geri çekmiş’ derken, AİHM ‘bu bile çok yüksek tehdit altında olduğunun göstergesi’ diyor.
“Bu dosya da Türkiye’nin kadınları koruyamadığı için AİHM’den alacağı ikinci mahkumiyet olacak.”
Ne olmuştu?
Dokuz Eylül Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde öğretim görevlisi olan 38 yaşındaki Serpil Erfındık, üç yıl önce evlendiği eşinden şiddet gördüğü gerekçesiyle Temmuz’da anlaşmalı olarak boşanmıştı.
Ancak tehditler başladı ve Erfındık üç aylık bir koruma kararı çıkarttı.
Bu üç ayın bitiminde, can güvenliğinin olmadığını söyleyerek tekrar karakola başvurdu. Aile mahkemesi de bir aylık bir tedbir kararı çıkarttı. Ancak kadın can güvenliği olmadığını söylese de karar sadece 100 metre yaklaşmama, iletişim araçlarıyla bağlantı kurmama ve korkutucu hareketlerde bulunmama maddelerini kapsıyordu.
29 Kasım’da Sulh Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, Serpil Erfındık eski kocası çocuğunu görmeye geldiğinde şiddete uğradığını ve can güvenliği olmadığını mahkemeye beyan etti.
Erfındık, daha sonra annesinin de yönlendirmesiyle İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi’ne başvurdu.
Bir aylık koruma kararı sona erdiğinde, Erfındık yeni bir dilekçe yazarak cumhuriyet başsavcısına başvurdu. Dilekçesini teslim etti ancak dilekçe hemen işleme koyulmadı.
Annesi ve kardeşi, cumhuriyet savcısının bağırışlarının kapının önünden duyulduğunu, savcının “Sen yine mi geldin? Seninle mi uğraşacağım? Bir de okumuş olacaksın! Ameliyat olacağım, rapor yazmam gerekiyor” gibi şeyler söyleyerek azarladığını aktardı.