AKP taraftarları eylemleri nasıl değerlendiriyor?

10 Haz 2013

Basbakan Recep Tayyip Erdogan 2013 Akdeniz Oyunlari için Mersin’de yapilan tesislerin toplu açilis törenine katildiktan sonra Ankara’ya geldi.

Erdogan’i havalimaninda çok sayida vatandas karsiladi. Basbakan Erdogan, önce havalimaninda ardindan güzergâhi üzerindeki Pursaklar, Altinpark ve son olarak da Ankmall’da halka hitap etti.

“Bu eylemlere devam ederseniz anladiginiz dilden yanit veririz” dedi. Konustugu tüm duraklarda Bati kamuoyunu ve “faiz lobisini” elestirdi:

“Bizimle ugrasmaya devam edersen kaybedersin. Ey sermaye çevresi! Bu malum çevrelere el altindan desteklerini vermeye devam edersen kaybedersin. Üniversitelerimizi, liselerimizi bu oyuna alet edenler, kaybedersiniz. Çünkü biz sakin bir süreçte yürümek istiyoruz. Eger demokrasiye inaniyorsaniz, eger özgürlüklere inaniyorsaniz, demokrasinin yolu sandiktan geçer. Demokrasinin yolu siddetle gelmez. Bu iktidara saygi duymayan bedelini öder.”

Erdogan’i beklerken Erdogan’in sehre gelmesini beklemek için Altinpark’tayim.

Ögleden sonra benimle birlikte yaklasik 3-4 bin kisi de Erdogan’in mitingi olacagini “duydugu” için buraya gelmis.

Kalabaligin bir kismi Aydinlikevler, Hasköy semtinde oturanlardan, diger kismi ise üzerinde “199 Özel Servis” yazili belediye otobüsleriyle Keçiören, Sincan ve Mamak basta olmak üzere çesitli semtlerinden getirilenlerden olusuyor.

Hava sicak. Insanlar susuyor. Üzerinde “ASKI” damgali sular “Sebil, gelin alin” diye bagiran görevliler tarafindan dagitiliyor. Basbakan’in alana gelisi gecikince ücretsiz sulardan alip kalabaligin içine daliyorum.

Gülerek yürüyen baba-ogul dikkatimi çekiyor. Yanlarina yaklasarak, Istanbul’u, Ankara’yi soruyorum.

“Ideolojik eylemler. Yüzde 25 ülkeyi yönetsin istiyorlar” diyor. Adi Halit. Soyadini vermiyor. “Ç. deyin” diyor. Etlik’te oturuyor, memur. Halit Ç., olaylari televizyondan izledigini belirtiyor ve ekliyor: “Önceleri iyiydi de terörizme gittiler.”

Onlarin yanindan ayrilip biri koltuk degnekli, digeri tekerlekli sandalyede oturan iki kisiye yaklasiyorum.

Tekerlekli sandalyede oturan Ahmet Sahin. 36 yasinda. O da memur. Koltuk degnekli olansa Hanefi Karadag. O da 36 yasinda. O da memur.

“3-5 agaç bahane edildi, siddete döndü. Eylem hak da siddetle olmaz ki” diyorlar.

Hanefi Karadag’a, “Yüzde 50” meselesinden ne anladiniz diye soruyorum. “Bir tepkiydi. Sokaga çikalim manasinda degildi” diye yanitliyor. Eylemciler için, “Dag bitti, sehir basladi” suçlamasinda bulunuyor.

3-4 bin kisi içinde üç kisiye selam veriyorum, üçü de memur. Çevreme bakiyorum. Memur olmayan birilerini ariyorum.

Yasli bir amca yanima geliyor. “Benimle de konus oglum” diyor.

Adi, Ahmet Güven. 76 yasinda. Almanya’da yasiyor ve AKP Düsseldorf Temsilcisi oldugunu söylüyor. Ahmet Güven, eylemlere daha ilimli bakiyor, Basbakan’in çevresindekilerin onu yalniz biraktigini düsünüyor.

“Basbakan biraz agresif davraniyor ama Sayin Gül ve Sayin Arinç biraz toparlamaya çalisiyor. Her sey düzelecek” diyor. “Karsi taraf” diye cümleye basliyor. “Karsi taraf” deyince uzlasmayi engellemis olmuyor musunuz, diye soruyorum. Biraz duruyor, “Iki tarafta da hosgörü yok. Basbakan kinci degil, düzeltir” diye yanitliyor. Bu sirada yanimiza yasli bir amca daha geliyor. O ise ates püskürüyor. “Basinin patronlari hep yabanci. Siz yabancilara hizmet ediyorsunuz” diye suçluyor.

Siz nereden emeklisiniz, diye soruyorum. Almanya’dan emekli olmus. Onun da patronu bir Almanmis.

“Benimki baska sizinki baska” diyor.

Kadinlar genel olarak konusmak istemiyor.

Yasinin 60 oldugunu söyleyen Sevim teyzeyi ikna ediyorum. Önce adini vermiyor, yüksek perdeden konusuyor. Adini söyleyince yumusuyor.

“Erdogan, agabeylik yapsa bunlar daha da simarir. Böylesi iyi” diyor. Ona göre bu olaylarin nedeni zenginler. Erdogan, onlarin yolunu kestigi için insanlar sokakta. “Hepsinin altinda son model arabalar” diyor.

Konvoyu ve lüks arabalari gösteriyorum ve burada da zenginler var diyorum. “Bizimkiler baska. Bizimkiler helalle kazandilar” iddiasinda bulunuyor.

Az ilerde Erdogan posteriyle poz veren 41 yasindaki keman ögretmeni Ceylan Elif Gök’ün yanina yaklasiyorum.

“Büyük lideri karsilamaya geldim” diyor. Sohbet ilerledikçe “Basbakan kulak verecek bu islere” yorumunu yapiyor. Mitinge birlikte geldigi, 46 yasindaki serbest meslek sahibi Tevfik Kilinç da onu onayliyor. “Durdurabilirdi, agabeylik yapabilirdi. Üslubu evet sert” diyor.

Sohbettin yumusadigi bir anda resminin çekilmesine izin vermeyen diger arkadaslarindan Oguz Ispir söze giriyor. Ortam biraz geriliyor. Önce “memurum” diyor, sonra “serbest meslek” sahibi, sonra da “ögrenci” oldugunu söylüyor.

“Eylemcilerin hepsi Erdogan’in sözlerini hak ediyor. Onlarin hiçbiri Türk degil. Türkler burada. Bak bayraklar elimizde” diyor.

42 yasindaki ev hanimi Serife Seçkin Kilinç, olumlu basladigi sözlerini, bu tazyikle birlikte sertlestiriyor, “Basbakan hakli, sert bulmuyorum. Evet, biz Osmanli torunuyuz. Onlar Türk degil” diyor, bayragi yüzüme dogru sallayip kestirip atiyor.

Basbakan’i karsilayan kalabaligin bayrak yarisi dikkat çekiyor. Belediye ücretsiz dagittigi için herkesin elinde 3’er 5’er bayrak var. Biz sohbetimizi sürdürürken Ankara’yi dünyaya baglayan havaalani yolu trafige kapatiliyor hem de saatler önceden. Polisin ne sesi çikiyor ne de ortaligi biber gazi bulutu sariyor.

Iki eylem iki gözlem “Çapulcular” ve “Olmayanlar” son günlerin yükselen iki deyimi. Yaklasik 10 gündür araliksiz Kizilay ve Tunali’daki eylemleri takip ediyorum. Pazar günü de AKP taraftarlariyla Erdogan’i bekliyorum. Disaridan iki eyleme bakiyorum, notlar aliyorum:

  • Çapulcular: Eylemlere, parasini verip, otobüse binip geliyor.
  • Çapulcu Olmayanlar: Mitinge, belediyenin tahsis ettigi otobüslerle ücretsiz geliyor.
  • Çapulcular: Bayraklari, alandaki saticilardan parasiyla aliyor.
  • Çapulcu Olmayanlar: “Ücretsiz bayrak nerede dagitiliyor” diye soruyor.
  • Çapulcular: Pankart ve dövizleri, kirtasiyeden satin aldiklari kartonlara yaziyor.
  • Çapulcu Olmayanlar: Özel baskili, belediye imzali pankart ve döviz tasiyor.
  • Çapulcular: Sularini alanda 1 TL’ye satin aliyor.
  • Çapulcu Olmayanlar: Sularini ASKI (Bel Su) markali “Sebil” diye bagiran görevlilerden ücretsiz aliyor.
  • Çapulcular: Kizilay’i trafige kapattiklarinda “suç isleme potansiyelleri” oldugu için biber gazi ve TOMA ile dagitiliyor.
  • Çapulcu Olmayanlar: Uluslararasi havaalani yolunu polisten hiçbir tepki almadan saatlerce trafige kapatiyor.

Polisi, “Çapulculari” ve “Çapulcu olmayanlari” not ederken alani costurmak için araliksiz yayin yapan seçim otobüsünden yükselen sarkinin sözleri kulagima çaliniyor: “Ayri gayri yok bizde/Çünkü biz Türkiyeyiz.”

paylaş