Batı Kürdistan petrol savaşı...

25 May 2013

NE zaman başlar diye beklerken sonunda oldu; Kürtler arası petrol paylaşım savaşı başladı. Nereye varır bilinmez, ancak başlayan savaş 1990 ortasında Kürt gruplar arasında yaşanandan çok daha çetrefilli olacak. Erbil'de varılan sulh anlaşmasının da durdurmaya yetmeyeceği ortada. Bütün bu gelişmelerin temelinde yine Ortadoğu savaşlarının kaderinde en önemli unsur olan petrol ve güç paylaşımı var.

YÜKSEK KÜRT KONSEYİ Aslında çatışmalar daha önce başlayacaktı. Ancak bölgenin ruhunu bilen Kuzey Irak Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani geçen yıl Erbil'de tüm Kürt grupları bir araya getirerek bir anlaşma imzalattı. PKK'nın Suriye uzantısı Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve Suriye Kürtleri Ulusal Konseyi (ENKS) ile bölgedeki diğer Kürt grupların katılımıyla Yüksek Kürt Konseyi (DBK) adında üst çatı oluşturuldu. Ancak PYD'nin Şam yönetimiyle zaman zaman kol kola girmesi, Şam muhalifleriyle de çatışmalar yaşaması dolayısıyla konsey bir türlü istenen verimi sağlamadı. PYD, DBK kapsamında çaba gösterdiğini söylerken, el altından kendisine bağlı silahlı gücü Halk Savunma Birlikleri (YPG) aracılığıyla eylemlerine devam etti ve bölgede ciddi anlamda güçlendi. Bunun üzerine Suriye'deki diğer Kürt partiler; Barzani'nin uzantısı El Parti, Azadi (Özgürlük), Yekiti (Birlik) ve Pesyerü (İlerici), PYD karşısında güçlü olmak için Siyasal Birlik adında yeni bir çatı oluşturdu. 30 Nisan'da Erbil'de yaptıkları toplantıda da "Batı Kürdistan" dedikleri Suriye'nin kuzeyinde ENKS'nin askeri güç oluşturmasını karara bağladı.

PETROLÜN % 60'I... Azadi Partisi Lideri Mustafa Cuma da "PYD'nin bu kararı kabul etmemesi halinde bölgeyi kendi eliyle kan gölüne çevireceğini, iç savaşı başlatacağını" duyurdu. Kürtlerin yoğun yaşadığı Amude bölgesinde de bir güç gösterisi yaptı. PYD'ye bağlı YPG, bu gösteriye karşılık olarak, Barzani kontrolündeki El Parti üyesi 74 kişiyi kaçırdı. Barzani de PKK ile lojistik bağını kesmek için Kuzey Irak'ın Suriye sınırını kapatırken, PYD'ye savaş ilan etti. Aslında bu savaşın ana merkezinde petrol; yani paranın kaynağı ve bölgede alternatif olabilme çabası var. Şam yönetiminin desteğiyle Suriye petrolünün % 60'ını elinde tutan PYD, bölgedeki boru hatlarından Banyas ve Lazkiye'deki rafinerilere ham petrol akışını sağlarken gelir elde ediyor. Ayrıca bölgede ilkel rafineri kurup, dev kazanlara doldurduğu petrolü kaynatarak benzin üretiyor. Elde ettiği gelirle bölgede Barzani'ye karşı bir alternatif olma çabası içinde hızla ilerliyor. Hatta Batı'dan da ciddi destek buluyor. Bölgeyi çok iyi bilen Ankara Strateji Enstitüsü'nden Doç. Mehmet Akif Okur da dün bu duruma dikkat çekip şu önemli tespiti yaptı: "PYD Başkanı Salih Müslim, İngiltere'de LSE'deki konuşmasında petrolü işlediklerini açıklamıştı. PKK'lı Cemil Bayık'ın Esad ile görüştüğü doğruysa, çatışmaların şiddetlenmesiyle PKK/PYD edinimlerini artırıp bölgede alternatif yeni güç olma yolunda ilerleyecek." Görünen o ki, petrolü güvenceye alma çabası varoldukça, Doğu Akdeniz'den doğuya uzanan coğrafyada çatışmalar hiç durmayacak. Asıl soru ise her gün yeni hesabın masaya konulduğu bölgede Barzani-PKK çatışması halinde Ankara'nın ne yapacağı?

 

paylaş