27 Ağu 2018
Dört aydır pazartesi günleri “Beş Soru On Cevap” başlıklı bu köşenin formatını bozmadan yazmaya çalışıyorum. Bu konuda da, Cumhuriyet’te yazmaya devam ettiğim sürece kalıcı bir değişiklik düşünmüyorum. Ama cumartesi günü yaşananlar, soruların sayısına, cevapların açıkladığına bakmadan yazmayı gerektiriyor. Bu seferlik, başlık aynı ama içerik biraz farklı olacak.
Türkiye uzunca bir süredir, son zamanlarda daha da hissedilir biçimde, kaybedilenlerin açık seçik göründüğü, kazanılması gerekenlerin berraklaştığı günlerden geçiyor. Dün Cumhuriyet gazetesinin 1. sayfası, özellikle de Vedat Arık, Hayri Tunç ve Ahmet Şık fotoğrafları bunun özeti gibiydi: Cumartesi Anneleri’nde somutlanan “bitmeyen zulüm”, bitmemesi, artması gereken direniş.