Olcay Büyüktaş

15 Şub 2019

1- EYT nedir, kaç kişidir?
1998’da işe giren bir işçinin 2023 yılında emekli olma hakkına sahipken, birkaç yıl sonra çıkarılan bir yasa ile emekliliğinin 15 yıl sonraya 2038 yılına ertelenmesi... İktidar çevreleri halen 1.3 milyon kişinin yaş koşulu kaldırıldığında emekli olabileceğini söylüyor. EYT mağdurlarına göre bu sayı 700 bin civarında.

2- EYT’ler neden yaşa takıldı?
EYT sorunu 1999’da DSP, ANAP ve MHP koalisyon hükümeti tarafından kabul edilen ve emeklilik yaşını yükselten 4447 sayılı Kanun ile yaratıldı. 8 Eylül 1999’a kadar SSK kapsamındaki işçilerin emeklilik için iki şartı yerine getirmesi gerekiyordu: Kadınlar için 20, erkekler için 25 yıl sigortalılık süresi ve 5000 günlük prim ödeme gün sayısı. 1999’dan sonra üçüncü bir şart olarak yaş şartı getirildi.

25 Haz 2017

Grev yasağı olan işyerinde işçinin elindeki belli direniş biçimleri TOMA ile engellendi. Petkim’de işvereni Cumhurbaşkanı başdanışmanının temsil ettiği masada sözleşme de ne yazık ki TOMA’ların gölgesinde imzalandı.

Son günlerde işçi eylemi, eyleme polis müdahalesi, sendikacıların gözaltına alınması ile gündeme gelen Petkim’de önceki akşam apar topar imzalandı toplu iş sözleşmesi. 2000 civarında işçiyi kapsayacak sözleşme imzalanmasıydı, Yüksek Hakem Kurulu devreye girecekti. Üç yıllığına imzalanan sözleşmede ilk altı ay için yüzde 6, diğer altı aylar için enflasyon oranında zam alındı.

Grev hep yasaktı

18 Şub 2017

Sınıf ve sendikal mücadelede yarım asırı geride bırakan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (DİSK) kuruluşunun 50. yılı; renkli ve şanlı 1 Mayıs kutlamaları, birer şenliğe ve zafere dönen grevler ve anlamlı dayanışmalar açısından hayatının en güzel yıllarını yaşayanlar için unutulmaz bir geceyle kutlandı. Benim gibi bazı şeylere ucundan kıyısından buluşma şansı yakalamış, o dönemin simge isimlerini nadir de olsa bazı gecelerde izleme, dinleme fırsatı bulmuşlar için de çok çok özel bir geceydi...

Mesela, Selam, Güneş’in Sofrası gibi ondan başka bir sesten dinlemeye tahammül bile edemediğim müziklerine karşın hep sertliği ile aklımda kalan simge isim Timur Selçuk’un esprileri, artık ayna dökülmese de mahpushanelerde nasıl kendimizi koruyacağımızı anlatan Nazım’ın o olağanüstü şiirini, kendisine has üslubuyla okuyan Genco Erkal’ın ‘He hey de hey’i okurken salonu büyüleyen coşkusu... DİSK korosu, El Pablo... Şarkılarıyla büyüdüğümüz Zülfü Livaneli ve salonu gerçek anlamda coşturan Kardeş Türküler’in müzikleri...