Yine aynı sahtekâr “susturucu” takılıyor faşist tabancaların namlularına.
Şu lanet olası “Hepimiz aynı gemideyiz…” yılışıklığından söz ediyorum.
Ne zaman kriz çıksa, ne zaman berbat etseler bir çuval inciri, ne zaman duvara toslatsalar ülkeyi, ne zaman komaya soksalar ülkeyi.. Hep aynı terane. Hep aynı kulak tırmalayıcı cızırtılı kırık plağı devreye sokuyorlar. Bugün de aynı şeyi yapıyorlar.
Krizi yönetemediklerini, on milyonlarca insanın sağlığını göz göre göre tehlikeye attıklarını, on milyonlarca insanın yaşamını düşünmeden, üstelik de uyarılara kulak asmadan “freni patlamış bir TIR kamyonu gibi” bildiklerini okumalarını yüzlerine vurunca, hemen (akılları sıra) “ayar çekmeye” çalışıyorlar:
“Gün siyaset yapma günü değil…”
Oysa ki, “siyaset” tam da budur işte.