Çay-Sen'den açıklama

03 Eyl 2013
Çay-Sen, Tayyip'in çay üretimi konusunda  Rize Pazar’da yaptığı konuşma üzerine açıklama yayınladı.
 
Açıklamada çay üreticilerinin en büyük sorunu olan   adaletsizce yapılan fiyat uygulamalarına değinildi. Üreticinin perişan durumda olduğu, yaza borçla girdiği, yeterli kazanç sağlayamadığını da belirten açıklamanın tam metni şöyle;
 
BASIN VE KAMUOYUNA
 
“Çayı hallettik”. Evet, bu söz Başbakan Erdoğan’a aittir. Rize’nin Pazar ilçesine geldi ve meydanda bazı açıklamalarda bulundu. Birçok şey söyledi, ama burada söylediği iki şey daha çok bizlerin dikkatini çekmiştir. Biri, “çayı hallettik inşallah” sözüdür. Evet, çayı hallettiler, doğrudur. Devletin bir kuruluşu olan Çaykur’un kota uygulaması ile toplam yaş çayın yarısını almakta ve kalan yarısını ise, özel sektöre gitmektedir. Özel sektöre giden, verilen çayların ise, yine devletin uygulaşmış olduğu “taban fiyat” kriteri bakımından esemesi okunmamaktadır. Bilindiği gibi yaş çayda 2013 yılı taban fiyatı toplamda 1 lira 35 kuruştur( 1 lira 23 kuruş taban ve 12 kuruş destekleme). Oysa Özel sektör açısından çayın fiyatı serbesttir. Yani tutturtabildiğinedir. 70-80-90 kuruşa çay almaktadır özel sektör. Bu alımların birçoğu peşin olmakla beraber, yarısı ya da üçte biri kuru çay karşılığı şeklinde de olmaktadır.
 
Üreticinin kilo başına 40-50 kuruş zararı söz konusudur. Yaş çay üreticisi devlete sattığı kotanın dışındaki çayı mecburi bir şekilde özele satmak durumundadır. Burada fiyat belirlemesi yapılırken üreticinin en küçük bir söz hakkı yoktur. Ya çayınızı bu belirlenen fiyattan satarsınız, ya da çayınız tarlada kalacaktır. Ki tarlada bile toplayıp dökmek zorundasınız, çünkü bir daha ki sürgün döneminde mahsul alamazsınız.
 
Yaş çay üreticisinin bugün en büyük sorunu fiyatlardaki bu rezilce ve adaletsizce yapılan uygulamalardır. Bu sorun giderilmediği halde, siz halkın huzuruna çıkıp diyorsunuz ki “çayı hallettik”. Evet, siz çayı değil ama bu şekliyle siz “üreticiyi” halletmişsiniz. Üretici perişan, üretici aldığı çayın karşılığını kıştan zaten yemiş, yaza esnafa borçla girmektedir.
 
Buna rağmen meydanda toplanan partizanlar, bindirilmiş hazır kıtalar bu söylem karşısında bile Başbakanlarını alkışlamışlardır. Bunlar bir yerde “celladını seven” bir ruh hali içerisinde davranmaktadırlar.
 
Erdoğan soruyor, “buraya Gezi girememiştir değil mi?”. Bindirilmiş kıta hep bir ağızdan “hayır” diyor. Oysa ayni meydanda Gezi direnişine destek için yapılan eyleme başbakanın topladığı topluluktan daha fazlası ile cevap vermiştik. Başbakanın sorusuna “evet” diyecekler o meydanda olmadığı için tabii ki, hayır nidaları yükselecekti.
 
Bu(AKP) ve geçmiş iktidarlar halkın örgütlüsünden korktukları için, ya var olan örgütlülükleri yozlaştırdılar ve kendilerine benzettiler, ya da örgütlenme çabalarını hep engellediler, yok saydılar. Ayni şekilde bugün yaş çay üreticilerinin örgütlenme çalışmaları yasal gerekçeler oluşturularak engellenmeye çalışılmaktadır.
 
Onlar önümüze ne tür engeller çıkartırlarsa çıkarsınlar, bu halk inadına örgütlenmeye devam edecek ve hakkı olanı elde edecektir. Çayı hallettirmeyeceğiz, bu halk AKP’yi halledecektir.
 
ÇAY ÜRETİCİLERİ SENDİKASI (ÇAY-SEN) KURUCU GENEL BAŞKANI
 
RECEP MEMİŞOĞLU
 
 
Kaynak: karasaban.net
 
 
 
paylaş