“Uyuşturucuya hayır” demek de örgüt suçu oldu

12 Ağu 2013

Türkiye'de savcılar akıl almaz iddianamelere imza atıyıorlar. Suçlamalar sadece hukuk değil, akıl sınırlarını da zorlayabiliyor.

Dün (11 Ağustos) Radikal gazetesinde çıkan bir haber bu türden bir konuyu işliyor. Haberde son günlerde Yenidünya'da da işlediğimiz Gülsuyu'nda yaşanan süreçle de ilgili ilginç bir ayrıntı ortaya konuluyor.

Geçen yıl Kasım ayında, DHKP/C’ye yönelik operasyon kapsamında Maltepe Gülsuyu'nda yasal bir derneğe baskın düzenlenmiş ve sekiz kişi yasadışı silahlı örgüt üyeliği suçlamasıyla tutuklanmıştı. Daha doğrusu kamuoyu onların bu suçlamayla tutuklandığını zannetmişti!

Kahvehane toplantısı örgüt faaliyeti olursaRadikal'in haberine göre ise soruşturmayı yürüten TMK kapsamında yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcılığı hazırladığı iddianamede, derneğin 2011’den beri mahallede sürdürdüğü uyuşturucu karşıtı etkinlikleri de örgüt faaliyeti olarak saymış. Ağır cezalar istenen iddianamede dernek üyelerinin uyuşturucu satıcısı olduğu öne sürülen bir kişinin halk içinde teşhiri, "Uyuşturucu satıcısı Göksel-İbo-Egemen-Ümit mahalleden defol" yazılı pankartın asılması, mahalle kahvehanesinde yapılan uyuşturucu karşıtı bir toplantı ve derneğin gerçekleştirdiği piknik de eylemlerin örgüt adına gerçekleştirildiğine kanıt olarak gösterilmiş. Hızını alamayan savcılık bu “ağır suçları” işleyen dernek üyeleri hakkında TCK’nın 309. maddesine göre “cebir ve şiddet ile anayasal düzeni alaşağı etmeye teşebbüs”, “örgüt üyeliği” ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçlarından da ceza istemiş.

Doğrusu, bu yapılanlara bakınca Gülsuyu'nda güpegündüz kalaşnikoflarla halka kurşun sıkabilen çetelerin nereden cesaret aldığı daha iyi anlaşılabiliyor.

paylaş