AKP hükümetinin “Gezi” çıkmazı

11 Ağu 2013
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Taksim Gezi Direnişi'nin geçen günlerde oynanan Fenerbahçe ve Galatasaray maçlarında da sürdürülmesi üzerine tehditler savurdu.
 
Futbol liglerinin başlamasının yakınlaştığı bugünlerde statlarda sürecek protestoları şimdiden bahane ederek kulüpleri tehdit eden Kılıç, “Stadyumları şiddetin, siyasi gösterilerin merkezi hâline getirenler hukuki bedelini öder” dedi.
 
AKP’nin lambası mı?
Kılıç, “Taraftar gruplarının arasına birileri sızmak isterse burası muz cumhuriyeti değil. 30 senedir terörle mücadele eden bir devletiz. Bir-iki yaşanır; üçüncüde kontrol altına alınır. Olayların arkasında kim var, tahrik eden kim, kulüpler nereye kadar içinde? Devlet, 24 saat içinde lamba gibi ortaya koyar” sözleriyle taraftarları AKP’nin logosuyla karıştırmış görünüyor.
 
Spor savcıları
Kılıç “Spor savcıları, müsabakaları yerinde izleyecek. Doğrudan görecek. Raporlar, görüntüler önüne gelecek. Kimin hangi koltukta oturduğunun tespiti için elektronik bilet uygulamasına geçiyoruz. Burada bir fişleme yok” diyerek statlara spor polisinden sonra spor savcısının geleceğini de müjdelemiş oldu. Görüntüleme için de fişleme yok sözlerinin ise “büyük birader” uygulamasının otobüslere girdiği bir ülkede inandırıcılığı yok.
 
Üniversiteler de nasibini aldı
Protesto olur da üniversite öğrencileri paylarına düşeni almaz olur mu? Bakan Kılıç konuşmasında üniversiteleri de unutmadı. “Gezi eylemlerini üniversitelerde de deneyebilirler. İstediğimiz, öğrencilerin karşı karşıya gelmemesi. Birisi eğitim almama hakkını kullanmak istiyorsa bahçede oturur, boykot hakkını kullanır. Çağrım şu: Kimse hayatını karartmasın, geçmişine sabıka kaydı düşürmesin” diyerek sabıka kaydı ile üniversitelileri tehdit etmekten geri durmadı. Üniversitelere polis gireceği kararından sonra, bu sözler daha da anlamlı hâle geldi.
 
Taksim Gezi Direnişi'nin uluslararası arenada yaptığı etki sonucu, 2020 Olimpiyatları’nın Türkiye’ye verilmeyebileceğinin dillendirildiği şu günlerde AKP'li bakanın neden köpürdüğü daha iyi anlaşılıyor. 2020 Olimpiyatları’nın getireceği rantı kaçıracak olmanın rahatsızlığı, hükümet çevrelerini telaşa düşürmüş gözüküyor.
 
Büyük Mayıs-Haziran Direnişi'nin AKP hükümetinin gardını düşürdüğü, direnişi bastırmaya çalıştıkları Erdoğan ve bakanlarının tüm açıklamalarında kendini gösteriyor. Her gün yeni bir güvenlik önlemi alınıyor ve hükümet üyelerince kamuoyuna tehdit dolu sözler savruluyor.
 
 
 
 
 
paylaş