Taraftar Hakları Derneği THD, iktidarın taraftarlara yönelik adımlarına tepki gösterdi.
THD, açıklamasında “özgür ve demokratik tribün istiyoruz, 'spora siyaset bulaştırılmasına izin vermeyeceğiz' söyleminin inandırıcı olamayacağını, adaletin olmadığı her koşul ve duruma tepki göstermek, insanlığımızın bir gereğidir” dedi.
THD, taraftarları, 2 Ağustos Cuma günü saat:10.30'da İzmir Bayraklı Adliyesi’ne verilecek "Davul Yasağı" kararının yürütmesinin durdurulması dilekçesini desteklemeye çağırdı.
Açıklamanın tam metni: İktidarın taraftarlara yönelik baskıyı artırmak için bir takım düzenlemeleri gündeme getirmesine tepki gösteren Taraftar Hakları Derneği, iktidarın, taraftarlara gözdağı vermek yerine politikalarını gözden geçirmesini istedi.
Gezi Parkı’nda direnişle başlayan ve isyana dönüşen toplumsal hareketlenme sonrası maçların başlamasına az bir süre kala protestolardan korkan iktidarın seyircilere yönelik polisiye ve idari tedbir alma girişimlerine tepkiler artıyor. İçişleri Bakanı Muammer Güler ve iktidar partisinin yetkililerinin “Tribünlerin ideolojik ve siyasi propaganda yeri yapılmasına da hiçbir şekilde izin verilmeyecektir” sözleri sonrasında elektronik bilet uygulamasına derhal geçilmesi ve spor alanlarına kamera ve yüz tanıma sistemlerinin de kurulması gerektiği yönündeki açıklamalarına Taraftar Hakları Derneği bir açıklamayla cevap verdi.
“Toplumun geniş kesimlerinden insanların yer aldığı tribünlerden, ülkeye ve topluma dair konularda ses yükselmesi, tepki gösterilmesi dünyanın her tarafından olan bir durumdur. Çünkü tribünler toplumun minyatürüdür” tespitinin yer aldığı Dernek açıklamasında, “Muammer Güler'in açıklamaları, talihsiz bir açıklama olmakla birlikte AKP iktidarının taraftarların tepkisinden korkularının en açık ifadesidir” denildi. Sporda siyaseti iktidar yaparken iyi, taraftar yaparken kötü olmaz Tribünler ve taraftarlar, yasaklar ve cezalarla ne kadar baskı altına almaya çalışılırsa o kadar karşı tepki görüleceğine vurgu yapılan açıklamada, “Aksi durum, eşyanın tabiatına aykırıdır” ifadesi kullanıldı.
Spor kulüplerinin kuruluş süreçleri dahil olmak üzere, federasyon seçimleri ve her türlü uygulama ve düzenlemeler siyasal iktidarlar tarafından belirlenirken siyasetin sporu bizzat şekillendirdiği yerde 'spora siyaset bulaştırılmasına izin vermeyeceğiz' söyleminin inandırıcı olamayacağına yer verilirken bu açıklamaların “biz spor alanlarında siyasal iktidar karşıtı, muhalif söylemleri istemiyoruz” anlamına geldiği belirtildi. Tepki göstermek, insanlığımızın bir gereğidir Her şeyi yapma kudretini ve keyfiliğini kendilerinde görenlere seslenilen açıklamada "Hiç kusura bakmayın, biz ne sizin ne de başkalarının kapı kulu askeri değiliz, olmayacağız da." Futbol anlayışımızdaki adalet kavramı, günlük yaşantılarımızda da vicdanlarımızın pusulasıdır. Adaletin olmadığı her koşul ve duruma tepki göstermek, insanlığımızın bir gereğidir” ifadeleri kullanıldı.
Açıklama, AKP iktidarını tribünlere ayar vermeye, taraftarları tehdit, ceza ve baskılarla sindirmeye yönelik çalışmalar yapmak yerine, biran önce milyonlarca insanın tepkisini çeken, isyan etme noktasına getiren uygulama ve politikalarını gözden geçirerek baskıcı ve otoriter yönetim anlayışını terk etmeye çağırarak sona erdi. Özgür ve demokratik tribünler istiyoruz Taraftar Hakları Derneği, Kayseri İl Spor Güvenlik Kurulu'nun Süper Kupa Finali'ne ilişkin olarak aldığı ‘Davul Yasağı’ kararının yürütmesinin durdurulması istemiyle İdare Mahkemesi'ne başvuracağını açıkladı. Taraftarları, 2 Ağustos Cuma günü saat:10.30'da İzmir Bayraklı Adliyesi D Blok tarafı Girişi önünde buluşmaya çağıranTaraftar Hakları Derneği Başkanı Devrim Cem Erturan, dava dilekçesinin sunulmasından önce basın açıklaması yapacaklarını belirterek, “baskı ve yasaklara karşı özgür ve demokratik tribünler istiyoruz” dedi.
