Bülent Arınç'ın geçen gün “Eylül'de büyük şeyler olacak biliyoruz” şeklindeki demeci hükümetin halktan ne kadar korktuğunun açık bir göstergesi olarak algılanmıştı. Halk korkusu giderek hükümet üyelerinin sağlıklı düşünme becerisini de elinden alıyor anlaşılan. Bu durumun son örneği de Mehmet Ali Şahin oldu. AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Mehmet Ali Şahin'in TRT'de Gezi Direnişi hakkında söylediği son sözler aklı başında hiç kimsenin söylemeyeceği cinstendi. Şahin ,bütün dünyanın barışçıllığını ve meşruluğunu kabul ettiği Direnişi eleştirirken eylemlere katılanların müebbet hapis cezasıyla yargılanması gerektiğini savundu. Söz konusu eylemlerin TCK’nın 312. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek: “İzlenimim, bu eylemlerin hükümeti düşürmeyi amaçlayan eylemlere dönüştüğü yönünde. Çünkü İstanbul’da Dolmabahçe’yi işgal etme, Başbakanlık Konutu’nu işgal etme, Sayın Başbakan’ın konutunu bile işgal etme şeklinde eylemcilerin birtakım hedefleri zorlamış olmaları, hatta sabahlara kadar zorlamış olmaları, bu amaca yönelik tavırlardır” dedi. Şahin'in son açıklamalarından sonra, hukuk ve adalet gibi kavramlardan uzak bu tip sorumsuz değerlendirmeleri yapanların nasıl bir anayasa hazırlayacağı ise daha da merak konusu oldu.
