26 Tem 2013
Erdoğan, Ankara'da Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde verilen iftar yemeğine katıldı. Yemek sonrası konuşma yapan Erdoğan'ın gündemi yine Gezi olaylarıydı.
Bir süredir yeni argüman üretemediklerini kanıtlarcasına konuşmasını benzer cümlelerle kurgulamıştı.
10 yıldır yaptıklarını engellemeye çalışan bloklar olmasına rağmen nice reformlar gerçekleştirdiklerini söyleyen Erdoğan, insanlık dışı muamelelere son verdiklerini, artık karakollara gidildiğinde gülmeyen yüzlerle karşılmadığını savundu.
Erdoğan, "Bu ülkenin polisi ülkenin ne kadar sahibiyse, Bingöl'ün mezrasındaki Ahmet amca da o kadar sahibidir. 76 milyon bu ülkenin eşit derecede sahibidir." dedi. Bir yandan da "Kimin ne dediği değil, milletin ne dediği, hissettiği önemlidir. Aylardır, her türlü vandallığa, hukuksuzluğa, şiddete karşı mücadele eden sabırla tahammül eden polisimiz hedef gösteriliyor, eylemcilerin sırtı sıvazlanıyor." açıklamasıyla öne sürdüğü millet kavramının 76 milyonu kapsayıp kapsamadığıyla ilgili ayrıntılı bir açıklama yapmadı.
Polisle gurur duyduklarını tekrar tekrar dile getiren Erdoğan, polis teşkilatının olumsuz örneklerle kirlenmeyecek kadar pırıl pırıl bir teşkilat olduğunu, birkaç kötü örnek üzerinden tüm teşkilatın karalanmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Polise yöneltilen eleştirilerin ağır olduğunu vurgulayan Erdoğan polisin sabırla, hukuk ve demokrasi içinde müdahale ettğini söyledi ve "Bizim polisimiz TOMA'sıyla suyu da kullanır, yeri geldiğinde biber gazını da kullanır." diyerek şiddeti destekleyen söyleminden geri adım atmadı.
Gezi olayları sırasında yaşanan "1-2-3-4 kişinin" ölümlerine dair yine bir açıklama yoktu. Erdoğan beklentilere "Bakın Amerika 'da bir zenci, 17 yaşındaki bir genç öldürüldü. Bize akıl verenler önce kendilerine baksınlar." açıklamasıyla karşılık verdi.
