Başbakan yıkmak isteği parka gelmek istiyormuş

22 Tem 2013
Dün (21 Temmuz) AKP İstanbul İl Örgütü’nün düzenlediği iftar yemeğinde konuşan Erdogan birgün Gezi Parkı’na gitmek istediğini söyledi. Hayat nelere kadir!
 
Son günlerde ezberlediği tekerlemeleri ardı ardına tekrar ederek konuşma yapan Erdoğan her konuşmasında dikkatleri çekecek çıkışlar yapmayı da ihmal etmiyor. İftar yemeğinde yaptığı konuşmayı da bu kurallara uygun olarak gerçekleştiren Tayyip uzun uzun şu meşhur demokrasi ve çoğunluk, azınlık tartışmalarını içeren veciz bölümü yine ne kadar çok ve büyük icraatlar yaptıklarını anlatarak tamamladı. Konuşmasının sonuna doğru da bir türlü akıllanmadığını gösterircesine dereleri esaret altına alan HES projelerini savundu. 
 
Emperyalistlerin taşeronu olduğunu gizleyemezsin
Gezi Parkı’nda kesilen dört ağaç yüzünden bu kadar olayın çıkmasını anlayamadığını da belirtmeyi ihmal etmedi. “Bu olaylar ne diye başladı? 4 tane ağaç diye başladı. Böyle bir şey var mı? 4 kesilir, 40 dikilir. Kaldı ki bu iktidar bu konuda kimsenin yarışamayacağı bir iktidar. Kimse bu konuda bizimle aşık atamaz.” diyen Erdoğan olayları yine ülkenin güçlenmesini istemeyen emperyal güçlerle işbirliği yapan hain terör örgütlerinin çıkardığını vurguladı. Böylece kendisine karşı harekete geçen ve “Hükümet istifa” diye haykıran halkın taleplerini yalnızca Gezi Parkı’na sıkıştırmaya da gayret ediyor. 
 
Kimsenin yaşam tarzına karışmıyorlarmış!
Başka ünlü konuşmalarından da bildiğimiz kadarıyla oldukça duygulu olan başbakan “Ben üzülüyorum. Niye üzülüyorum biliyor musunuz? ‘Bizim yaşam tarzımıza karışılıyor’ diyorlar. Biz kimin yaşam tarzına karıştık?” ifadeleriyle de aklımıza hakaret etmeyi unutmuyor. Zorunlu din dersleri yetmezmiş gibi ilave din dersleriyle Alevileri ve inanmayanları abluka altına alan, içki yasağıyla, Beyoğlu’ndaki esnafın masa ve sandalyelerini zorla kaldırmayla IV. Murat dönemini hatırlatan, kürtaj yasağı çalışmalarıyla kadınların bedeni üzerinde hak iddia eden kendisi değilmiş gibi davranıyor.
 
"Bu daha başlangıç ..."
Halk hareketinin yavaşlaması üzerine rahat bir nefes alan Erdoğan yine de birçok alanda birden yaşadığı kayıpları öfkeli diktatör ağızları ile kapatmaya çalışıyor. Oysa anayasa ile ilgili “gelin anlaştığımız konuları bari geçirelim” çağrısının yanıtsız kaldığından şikayet ederken bu konuşmasında bir de başkanlık rejiminden de vazgeçebileceğini söylüyor: “Tutturmuşlar başkanlık sisteminden vazgeçin. Ne olacak vazgeçersek? Bu bizim kırmızı çizgimiz değil. Bizim teklif getirme hakkımız yok mu? Bu konu da burada tartışılsın diyoruz."
 
ODTÜ’ye nasıl girdiysen öyle girersin ancak
Konuşmanın önemli çıkışlarından birini de Gezi Parkı ile ilgili yapan Tayyip sanki düne kadar orayı yıkmak isteyen kendisi değilmiş gibi “Ben de dün Üsküdar’da bir parktaydım. 1,5 saat sohbet ettim, çay içtik, kuruyemiş ikram ettiler. Yakında da Gezi Parkı’nda yaparız. Gençliğimiz orada geçti.” dedi. Tabii akıllara hemen başbakanın ODTÜ’ye girişi ve yaşanan olaylar geliyor. 
 
Ha şunu bileydin!
Başbakan son olarak önemli bir gerçeğe değinerek konuşmasını tamamladı. Hepimiz 2 metreküplük mezara gideceğiz. Adama sorarlar ‘bu kavga ne diye’.” Tabi bu ifadeleri başta kendisinin ve en yakın çevresinin olmak üzere bütün yandaşlarının servetlerine servet katan bir başbakandan duymak oldukça komik durdu. Ama yine de şunu sormak lazım başbakana: “2 metreküpçük bir çukura oğlunun gemiciğini nasıl sığdıracaksınız?”
 
 
 
paylaş