AİHM: “Türkiye toplumsal olaylara müdahalede orantısız güç kullanıyor”

17 Tem 2013

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türkiye’ye toplamda 163 bin liralık ihlal cezası verdi

AİHM, 2006 yılında İzmir, Adana ve Diyarbakır’da gerçekleşen olaylara müdahele sonucu yaşanan yaralanmalara karşı açılan davalarda Türkiye’yi mahkum etti.

Açılan davalar

AİHM, 1 Mayıs 2006 günü İzmir’de yapılan gösteriye katılan Zuhal Subaşı ve Ali Çoban’ın “Polis tarafından tekmelenip darp edildik, biber gazına maruz kaldık ve bu konudaki şikayetimiz nedeniyle sorumlular hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmadı” iddiasını 9 Temmuz’da karara bağladı. 

Adana’da 16 Ağustos 2006’da gerçekleşen gösterilerde polis 15 yaşındaki Fevzi Abik’in ölümüne neden oldu. Otopside Abik’in kafasından vurulduğu tespit edildi ama soruşturma sırasında kurşunların polise arkadan ateş eden insanların tabancasından çıktığı ileri sürüldü. Aile davayı AİHM’e taşıdı. AİHM 16 Temmuz’da, “Türkiye’yi ölüm olayını etkili bir şekilde soruşturmayıp ateş eden kişiyi tespit etmediği için mahkûm etti.”

Diyarbakır’da 16 Temmuz 2006 günü, Muş’ta vurulan 14 PKK gerillasının cenazesinda çıkan olaylara müdahale eden polisin attığı gaz fişeğinin yüzüne isabet etmesi sonucu 13 yaşındaki Abdullah Yaşa yaralandı. Çatışmalarda 7’si çocuk 10 kişi yaşamını yitirdi. Yaşa’nın davası İHD tarafından AİHM’e taşındı. AİHM’e taşınan dava kararında, polisin toplumsal olaylarda biber gazı kullanımıyla ilgili Türk yasal mevzuatının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'yle uyumlu olmadığına hükmederek, Türkiye’yi tazimnata mahkum etti.

AİHM kararları

AİHM de alınan kararlar şu üç konuya vurgu yapıyor: “Yaşam hakkı ihlali”, “İşkence ve kötü muamele” ile “Etkin soruşturma yoksunluğu”…

Taksim Gezi olayları sırasında şu ana kadar 5 kişi yaşamını yitirdi, 11 kişi göz ve başka uzuvlarını kaybetti, yüzlerce kişi gaz fişeği ve plastik mermilerden yaralandı. Bu gelişmeler sonucu açılabilecek davaların Türkiye’ye maliyetinin ne olabileceği son 3 dava sonucu verilen cezalarla aşağı yukarı ortaya çıkıyor.

Toplumsal olaylarda kullanılan gaz fişeği, plastik mermi gibi malzemeler nasıl ki bu ülke insanının emek üreterek verdiği vergilerden alınıyorsa, mahkumiyet cezaları da bu halktan alınan vergilerle ödenecek… Bu konuda ki en acı sözü  Mustafa Ali Tombul'un babası Mehmet Tombul: “’Ben katilim’,… nefes dışında herşeye vergi veriyorsun. Bizden kesilen bu vergilerle maaşı ödenen bir polis benim oğlumu vuruyor. Benim paramla benim oğlumu vuruyor.” demişti. 

 

 

paylaş