Reyhanlı katliamında hükümet yönetim krizi yaşıyor. Hatay Reyhanlı’da katliama neden olan bombalama olayından sonra hükümet çevrelerinden basına çıkan haberler birbiriyle uyuşmuyor. Katliamın hemen sonrası basına uygulanan karartma ve sonrası gelişen olaylar, hükümetin acz içinde olduğunun göstergeleri olarak yorumlanıyor. Basına yansıyan haberler arasında güvenlik birimleri arasındaki koordinasyonsuzluk iddiaları kafaları epey karıştırdı. Katliamda yaşamını yitiren ve yaralananların sayılarındaki tutarsızlık halkta tepkilere neden oluyor. Reyhanlı katliamı sonrası halkın ve gençliğin ülke çapındaki tepkilerine karşı, AKP hükümetinin polisin sert müdahalesine dayanan önlemleri ise Reyhanlı ile ilgili daha fazla şüphelere yol açtı. Reyhanlı katliamından bir gün süre sonra olayın suçlularının bulunduğu açıklanmıştı. Gözaltına alınan 8 kişiden 4'ü yapılan soruşturma sonucu kısa sürede serbest bırakıldı. Mobese güvenlik kameralarının katliamın olduğu günlerde kapalı olması hâlen açıklan(a)mıyor. 17 Mayıs'ta basında çıkan haberlerde olayın baş sorumlusunun yakalandığı yatık medyada iri puntolarla verilmişti. Dün (18 Mayıs) ise İçişleri Bakanı, bombalamanın baş sorumlularının yurtdışında olabileceğini açıklandı. AKP hükümetinin savaş politikaları yüzünden içine düştüğü tutarsızlık ve çıkmazlar, emperyalizmin taşeronlarının bağımsızlıklarının ancak kağıt üstünde kaldığını da gösteriyor.
