Sağlık Bakanlığı artık bebekler evlilik içi mi, evlilik dışı mı diye soruyor!

03 Nis 2013

İstanbul Tabip Odası, dün (2 Nisan) Yenidoğan Tarama Formları'na Sağlık Bakanlığı tarafından son iki aydır eklenen yeni sorulara dikkat çekmek için İstanbul Tabip Odası Cağaloğlu binasında bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

Açıklamayı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Feray Kaya yaptı. Kaya, Yenidoğan Tarama Formları'na eklenen soruların hem çocuk hakları ihlali olduğunu, hem de cinsiyetçi olduğunu belirterek, hekimlerin de etik kuralları dışında hareket etmeye zorlandığını söyledi.

Açıklamada şunlar belirtildi: "Yenidoğan taraması; doğumsal metabolizma hastalıklarının bir kısmında, erken tedavi ile geriye dönüşümü olmayan kalıcı hasarların ya da ölümün önlenmesi için yapılmaktadır. (…) Sağlık Bakanlığı son aylarda bu bilgilerin dijital ortama aktarılmasını istemektedir. Bu yenidoğan tarama formlarında eski formlardan farklı olarak baba TC kimlik numarası, çocuğun evlilik içi ya da dışı olup olmadığı ve çocuğun dini de bildirilmesi istenen bilgiler arasında yer almıştır. Üstelik baba TC numarası verilerin kayıt edilmesi için zorunlu hale getirilmiştir. Öncelikle belirtmek isteriz ki; her çocuğun istisnasız yenidoğan taramasından yararlanması gerekmektedir. Hiçbir veri çocuğun doğmuş olması dışında zorunlu tutulamaz; çocuklar babalarının varlığı ve/veya resmi bir evlilik içinde doğmuş olmalarına göre ayrılamaz."

İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören de "Tıbbi kayıt önemlidir. Ama kişi mahremiyeti daha önemlidir" diyerek, bebeklerin evlilik içi ya da evlilik dışı ilişkiden mi doğduğu sorusunun kabul edilemez olduğunu söyledi. Prof. Dr. Taner Gören, benzer şekilde doktorları fişleyecek bir yasal düzenleme de yapılmak istendiğini ama meslek örgütlerinin mücadelesi sonucunda bu düzenlemenin geri çekildiğine dikkat çekti.

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Fethi Bozçalı da, bu formları yıllardır doldurduklarını ama son iki aydır eklenen soruların hekimleri de hastaları da zor durumda bıraktığını belirterek, "Bu soruları hastalarımıza sormaktan utanç duyuyoruz" diye konuştu. Dr. Fethi Bozçalı, kürtaj tartışmaları, karma eğitimin tartışılmasını ve diğer pek çok cinsiyetçi uygulamayı da hatırlatarak, yaşananların kaygı verici olduğunu söyledi.

Bu uygulamaların hastaların tedavi için başvurmasını engelleyebileceğini de belirten Dr. Fethi Bozçalı, bunun koruyucu sağlık hizmetine vurulan bir darbe olduğunu ifade etti. Ayrıca, hastaların kişisel bilgilerinin elektronik ortama girilmesi nedeniyle ihlaline neden olan Sağlık Net sisteminin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiğini ancak yine de uygulamada geri adım atılmadığını belirtti.

Basın açıklamasının metni: Sağlık Bakanlığı Yenidoğan Tarama Formlarına Eklediği Sorularla Tıp Meslek Etiği Kurallarına Aykırı Düzenleme Yapmaktadır

Yenidoğan taraması; doğumsal metabolizma hastalıklarının bir kısmında, erken tedavi ile geriye dönüşümü olmayan kalıcı hasarların ya da ölümün önlenmesi için yapılmaktadır. Fenilketonüri ve hipotiroidi bu taramaların en çok bilinen ve ilk uygulanan tarama programları olup, her yenidoğan bebek için yapılması zorunludur.

Son yıllarda gelişen laboratuvar yöntemleri ile birçok ülkede "Genişletilmiş Yenidoğan Taraması" yapılmaktadır. Bu programda bir damla kan örneğinde erken tedavi ile hasarsız iyileşme sağlanabilecek, tanının gecikmesi ile ölüm veya kalıcı hasarla sonuçlanan 35'in üzerinde hastalığın taraması yapılmaktadır.  

Bu tarama programları ülkemizde devlet sorumluluğunda yürütülmektedir. Yenidoğan bebek hastaneden taburcu edilirken tarama için kan örneği alınmaktadır. Bebekler bir hafta süre ile beslendikten sonra ikinci bir örnek aile sağlığı merkezinde veya doğum yapılan hastanede alınır. Amaç hayatın ilk haftasında tedaviye başlamaktır. Bu nedenlerle tüm yenidoğanlarda hızla tarama testleri uygulanmalıdır.

Sağlık Bakanlığı son aylarda bu bilgilerin dijital ortama aktarılmasını istemektedir.

Bu yenidoğan tarama formlarında eski formlardan farklı olarak baba TC kimlik numarası, çocuğun evlilik içi ya da dışı olup olmadığı ve çocuğun dini de bildirilmesi istenen bilgiler arasında yer almıştır. Üstelik baba TC numarası verilerin kayıt edilmesi için zorunlu hale getirilmiştir.

Öncelikle belirtmek isteriz ki; her çocuğun istisnasız yenidoğan taramasından yararlanması gerekmektedir. Hiçbir veri çocuğun doğmuş olması dışında zorunlu tutulamaz; çocuklar babalarının varlığı ve/veya resmi bir evlilik içinde doğmuş olmalarına göre ayrılamaz.

Nitekim Türkiye Cumhuriyeti Devleti 1990 yılında imzaladığı Çocuk Hakları Sözleşmesi 2. Maddesi uyarınca; çocuklara ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeyeceğini taahhüt etmiştir. Aynı şekilde Hasta Hakları çerçevesinde herkesin  sağlık hizmetlerinden faydalanma, ırk, dil, din ve mezhep, cinsiyet, felsefi inanç, ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınmadan hizmet alma hakkı vardır.

Diğer yandan; sağlık çalışanları ve hekimler mesleğin icrası ile ilgili etik kuralları gereği yansız olmak ve hastalarına ait bilgileri sır olarak saklamak zorundadırlar. Mesleki yansızlık; görevlerini  her durumda hastaları arasındaki siyasal görüş, sosyal durum, dini inanç, milliyet, etnik köken, ırk, cinsiyet, yaş, toplumsal ve ekonomik durum ve benzeri farklılıkları gözetmeksizin yerine getirme yükümlüğüdür. Ayrıca hastasından mesleğini uygularken öğrendiği sırları açıklayamaz. Hastanın ölmesi ya da o hekimle ilişkisinin sona ermesi, hekimin bu yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Kısa süre önce Sağlık Bakanlığı'nın "Sağlık.Net 2” uygulaması ile özel hayatın gizliliğine ve temel haklara aykırı olarak sağlık bilgilerini toplamasının, işlemesinin ve paylaşma girişimlerinin Anayasa'ya aykırılığı saptanmıştır.

Yenidoğan tarama formu da, Sağlık Net 2 uygulaması ile getirilen “fişleme”, kaydetme, denetleme girişimlerinin bir parçasıdır. 

Nitekim babanın kimlik numarası, bebeğin resmi bir evlilikte doğup doğmadığı tıbben gerekli olmayan  bilgilerdir.

Kaldı ki yenidoğan bebeği ve doğum yapan kadını sağlık hizmetleri için bir baba TC numarasına zorlamak aynı zamanda cinsiyetçi bir uygulamadır. Kadınların, evlilik dışında çocuk sahibi olamayacaklarının ilanıdır. Oysa ilgili mevzuatta böyle bir suç ya da yasaklama bulunmamaktadır.

Sağlık Bakanlığı talebin Nüfus İdaresi’nden geldiğini söyleyerek kendi yükümlülüklerinden kurtulamaz. Sağlık Bakanlığı’na emanet edilen bilgilerin, Sağlık Bakanlığı tarafından saklanmasını istemek, tüm yurttaşların hakkıdır. Bu açıklamalar mahremiyetin ve gizliliğin korunmayacağının açık göstergesi, elektronik verilerin üçüncü şahıslarla paylaşılacağının aleni deklarasyonudur.

Her yenidoğanın sağlık hizmeti almaya koşulsuz hakkı olduğunu yineliyoruz. Kadınların evlenme konusundaki bireysel seçimlerinin ve/veya cinsel saldırı ve tecavüz başta olmak üzere karşı karşıya kaldığı zorunlulukların yok sayılarak, bu sisteme dahil olmanın bir erkeğin, babanın TC kimlik numarasına bağlı kılınması,  ne hukuka ne etik kurallara uygundur. Bu durumun sağlık çalışanları ve hekimler tarafından benimsenmediğini, tüm itiraz ve şikayet süreçlerini işleteceğimizi kamuoyunun bilgisine sunuyor ve Sağlık Bakanı’nı bir kez daha hukuka aykırılığı Anayasa Mahkemesi tarafından da karar altına alınan bu uygulamayı geri çekmeye davet ediyoruz.

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu

paylaş