Kadınlar ve kreş hakkı

08 Mar 2013

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, Türkiye’deki kadın emekçilerin çalışma yaşamında karşılaştıkları sorunlar da bir kez daha gündeme geldi. Kötü çalışma koşulları, düşük ücret ve güvencesiz istihdama mahkûm edilen kadınlar, bakım hizmetlerinin yetersizliği nedeniyle işi ile çocuğu arasında seçim yapmaya zorlanıyor; çocuk sayısı arttıkça da çalışma yaşamından uzaklaşıyor. Çalışan kadınlar “ikinci vardiya” olarak evlerinde çalışmak zorunda kalıyor. Genç kadın nüfusundaki işsizlik de hızla artıyor.

Türk-İş’in kadınların çalışma yaşamında karşılaştıkları sorunlarının ele alındığı raporunda, şu değerlendirmelere yer verildi: • Erkek egemen zihniyet, kadınların yerinin evi olduğunu, kadının “ideal eş” ve “ideal anne” olması gerektiğini öne sürüyor. Bu düşünce şekli, kadınların eve bağlanmasına, çalışma hayatında yer almamasına neden oluyor. • İşgücü piyasasında kötü çalışma koşullarında çalışan kadınlar, ataerkil yapının kendilerine dayattığı rolleri nedeniyle ikinci vardiya olarak evinde çalışıyor. • Bakım hizmetlerine yönelik köklü bir politika uygulamaya konulamadığından, çocuk sahibi olan kadın, işi ve çocuğu arasında seçim yapmak zorunda bırakılıyor. • Kreş ücretleri, pek çok kadının kazancının üstünde ya da yaklaşık olarak aynı. Kadın, kazancını kreşe yatırmaktansa işe ara vermeyi tercih ediyor. Çocuk sayısı arttıkça da kadınların çalışma hayatı içerisinde olma olasılıkları ortadan kalkıyor. • Esnek çalışma modelleri, kadınları tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanaklarından uzaklaştırıyor. Sosyal güvenlik ve emeklilik haklarına yeterli oranda sahip olamamasına neden oluyor. Örgütlenmesine olanak tanımıyor. • Dünya Ekonomik Forumu Küresel Cinsiyet Uçurumu endeksinin işgücüne katılım ve fırsatlar alt başlığında yer alan göstergeye göre Türkiye, 135 ülke arasında 126. sırada yer alıyor.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Seyhan Erdoğdu, kadın istihdamının kırda hızla gerilediğine, kentteki istihdam artışının da bu gerilemeyi telafi etmediğine dikkat çekti. Özellikle genç kadın nüfusta işsizliğin hızla arttığına işaret eden Erdoğdu, “Kadınların ezici çoğunluğu, cinsiyete dayalı işbölümü çerçevesinde temel bir insan hakkı olan insan onuruna yakışır bir işte çalışma hakkından uzakta, karşılıksız ev içi emeğe mahkûm edilerek yaşamını sürdürmektedir” dedi. Erdoğdu, işgücü piyasalarının esnekleştirilmesi yoluyla kadın istihdamının artırılacağının iddia edildiğini, ancak bu tür çalışma biçimlerinin kadınlar için düşük ücretli, güvencesiz ve sendikasız çalışma yaşamları anlamına geldiğini vurguladı. Erdoğdu, “Kadınlar işgücü piyasasına bu tür esnek çalışma modelleri ile dahil olduklarında aile ve ev sorumlulukları ile çalışmayı bağdaştırmak adına, bir ömür boyu düşük gelirli, güvencesiz hayatlara mahkûm olurlar” dedi.

Rakamlarla kadın • Kadın işsizliği, dünyada yüzde 6,4 ve gelişmiş ekonomilerle AB ülkelerinde yüzde 8,3 iken bu rakam Türkiye’de yüzde 11,6. Bu oran, tarım dışı işsizlikte yüzde 17,3’e çıkıyor. • Genç kadın işsizliği, dünyada yüzde 13 ve gelişmiş ekonomilerle AB ülkelerinde yüzde 16,2 iken Türkiye’de yüzde 21,7. Bu oran tarım dışı işsizlikte yüzde 27,9. • Dünyada yüzde 47,8 ve gelişmiş ekonomiler ile AB ülkelerinde yüzde 48,4 olan kadın istihdam oranı Türkiye’de ise yüzde 26,7. • Dünyada yüzde 35,2 ve gelişmiş ekonomilerle AB ülkelerinde yüzde 37,9 olan genç kadın istihdamı, Türkiye’de yüzde 20,9. • Kadınların işgücüne katılımı, dünyada yüzde 51,1 ve gelişmiş ekonomiler ve AB ülkelerinde yüzde 52.8 iken Türkiye’de yüzde 30,2. • Kadınların sektörlere göre istihdamına bakıldığında, dünyada kadınların yüzde 47,4’ü hizmetlerde, yüzde 36,4’ü tarımda ve yüzde 16,2’si sanayide çalışıyor. Gelişmiş ekonomiler ve AB ülkelerinde ise kadınların yüzde 86,4’ü hizmetlerde, yüzde 3’ü tarımda ve yüzde 10,2’si sanayide istihdam ediliyor. Türkiye’de ise kadınların yüzde 47’si hizmetlerde, yüzde 38’i tarımda, yüzde 14,32’si sanayide ve yüzde 0,83’ü inşaat sektöründe çalışıyor.

100 yöneticiden 30'u kadın Kadın yönetici istatistiklerinde Türkiye, yüzde 30’luk oranla 44 ülke arasında 15. sırada yer alıyor. Bağımsız denetim, vergi ve danışmanlık firması Grant Thornton’un araştırmasına göre Türkiye’de kadın yönetici sayısı son beş yılda 2 kata yakın arttı. Kadın yöneticilerin en çok istihdam edildiği üst yönetim pozisyonları yüzde 49’la satış direktörlüğü, yüzde 33’le insan kaynakları direktörlüğü, yüzde 27’yle pazarlama bölüm direktörlüğü ve yüzde 15’le finans direktörlüğü oldu.

Araştırmaya göre; gelişmiş ekonomiler, beklenenin aksine, kadın yönetici istatistiklerinde gelişmekte olan ekonomilere göre daha geride. 44 ülkelik listede Amerika, İngiltere, İsviçre, Japonya, Hollanda son sıralarda. Kadın yönetici oranında, dünya genelinde bir önceki yıla göre 3 puanlık bir artış var. Kadın yönetici sayısında yüzde 51’lik oranla Çin başı çekiyor. İngiltere yüzde 19 ile 44 ülke arasında son sekiz içinde yer alıyor. Amerika yüzde 20 ile İngiltere’nin hemen üzerinde. Japonya ise yüzde 7’lik oranla bu konuda en kötü karneye sahip olan ülke.

Kaynak: Cumhuriyet

paylaş