WCIT konferansı internetin kontrolünü değiştiremedi

23 Ara 2012

İnternet'in hükümdarlığı tartışmaları ABD ve AB'nin itirazı ile şimdilik ertelenmiş görünüyor. Fakat konferansta yapılan oylama devletlerin internete bakış açısını gözler önüne seriyor.

Birleşmiş Milletler'e bağlı olarak çalışan ITU (Uluslararası Telekominikasyon Birliği) 3-14 Aralık'ta 140'dan fazla ülkenin temsilcilerinin katılımıyla 24 yıl arayla tekrar toplandı. Dünya Uluslararası Telekomünikasyon Konferansı (WCIT) adı altında yapılan görüşmelerin konu başlıkları arasında spam ile mücadele, dijital atıklar, e-sağlık, IPTV, siber güvenlik gibi maddeler bulunuyor. Ama konferans başlamadan günler önce dikkatleri üstüne çeken internetin yönetiminde ülkelerin eşit hak sahibi olması konusu bütün konferans boyunca gündemden düşmedi. Bu amaçla çıkarılan taslak metine Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Hollanda, Slovenya ve İsveç imza atmazken ABD, İngiltere ve Kanada itiraz etti. Aralarında Türkiye, Çin, Rusya ve İran'ın da bulunduğu 89 ülke ise karara destek vereceğini açıkladı.

Peki bu kararın altında ne yatıyor? Şu anki hâli ile internet son derece özgür görünüyor. Görünüyor diyoruz çünkü bu şekilde çalışabilmesi için altyapı hizmetini veren kurumların, kullanıcılarının erişimine müdahale etmemesi gerekiyor. Bu zamana kadar ülkemizde işlerin böyle yürümediğine dair birçok örnek yaşadık. Geçtiğimiz yıllarda wordpress, youtube, blogger gibi internet sitelerine erişimler belirli aralıklarla yasaklandı. Son olarak da kullanıcılara büyük tartışmalara neden olan “güvenli internet” aldatmacası sunuldu. Aslında benzer uygulamaları bütün devletler kendi çıkarları doğrultusunda değişik yöntemlerle uyguluyor. Kimi devletler kısmi yasaklamalara giderken kimileri de engellemek istedikleri hizmeti kendisi yayınlamaya başlıyor. Örneğin İran kendi youtube hizmetini açtı.

İstenmeyen sitelerin sansürlenmesinde yaşanan problem ise her devletin ancak kendi sınırları içersinde bir kısıtlamaya gidebiliyor olması. Örneğin Adnan Oktar'ı eleştiren videolar nedeniyle Türkiye youtube erişimini sadece Türkiye'deki kullanıcılara kısıtlıyabiliyor. Birkaç teknik yöntemle fiziksel olarak Türkiye'de olan kulllanıcı farklı bir ülkenin hattına erişip istediği videoya uaşabiliyor. Bu da iktidarın sansür politikalarının geçersiz kalmasına hatta deve kuşu misali bir uygulamaya gitmesinden dolayı komik duruma düşmesine neden oluyor.

ICANN kimin kontrölünde olacak?

Dubai'de sunulan tasarıya birçok ülke temsilcisinin evet oyu kullanmasının altında sansürün dünya genelinde meşrulaştırılması ve tüm dünyada ortak bir şekilde uygulanması fikri yatıyor. Bir diğer fikir de birçok bileşenden oluşan internet yönetişiminin AB ve özellikle ABD merkezli durumdan çıkartılması. IP adreslerine, internet alan adlarına ve bilgisayarların haberleşme protokollerine ilişkin çalışmaları yürüten ICANN (Internet Corporation for Assigned Names and Numbers ) büyük oranda ABD güdümünde çalışıyor. Özel olarak ABD'nin hayır oyu kullanmasının altında yatan neden buradan geliyor.

Google, Facebook, Yahoo gibi şirketler ise kendilerine çıkabilecek ek maliyetlerden korktukları için ITU'nun taslağına karşı çıkıyorlar. Çünkü WCIT'de tartışılan konulardan birisi de içerik sağlayıcıların hat altyapısı için belirli miktar ücret ödemesiydi.

ITU'nun karar alabilmesi için üye devletlerden onay alması gerekiyor. Dolayısıyla ilerleyen günlerde mevcut yapıyı değiştirecek bir uygulanma beklenmiyor. Fakat internet üzerinde bu kadar hızlı ve sistemli bir tartışmanın yaşanmış olması internet ile iktidar ilişkisinin ne kadar iç içe olduğunu gözler önüne seriyor.

Dünya Uluslararası Telekomünikasyon Konferansı Oylaması

paylaş