ÖSYM Başkanı Ali Demir, YGS ve LYS-4’te orta öğretimde zorunlu olan Din derslerinden de sorular sorulacağını açıkladı.
ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir üniversiteye giriş sınavlarında zorunlu ders olan Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisinden de soru geleceğini açıkladı. Demir'in açıklamasına göre her adayın girmesinin zorunlu olduğu YGS’de 5 ve her adayın girmesinin zorunlu olmadığı LYS-4’te 8 din sorusu yer alacak. Sorular Sosyal Bilimler bölümlerine ilave edilecek. Demir’e göre LYS-4’e bütün adayların girmesi zorunlu olmadığından din sorularını yalnızca YGS’de yanıtlamak zorunlu!
MEB yönetmeliklerine aykırı YÖK tarafından alınan karar Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliklerine de aykırı. Söz konusu yönetmelikler hristiyan vatandaşların çocuklarını din dersinden muaf tutuyor. Bu durumla ilgili olarak Demir, “Bu durumla ilgili olarak benim bir şey demem doğru olmaz. Karar YÖK’ün, biz uyguluyoruz” dedi.
Aleviler de sıkıntılı Zorunlu din dersleri ve eğitim sisteminin Sünnileştirme baskısından en çok rahatsız kesimlerden olan Aleviler de sıkıntılı. Zorunlu din dersleri ile ilgili kazandıkları davalar olan Aleviler, bir de bu dersin üniversite sınavları kapsamına alınmasıyla uğraşacak. Toplamda oluşan 13 soruluk fark yüz binlerce öğrencinin mağdur olmasına yol açacak.
Eğitimdeki muhafazakâr saldırının tamamlayıcı halkası Karar AKP eliyle yürütülen zorla muhafazakârlaşma saldırısı eğitim sistemine yönelerek önemli değişikliklere neden olmuştu. Öncelikle var olan zorunlu din dersinin yanında seçmeli olarak yeni din ve Kur’an dersleri sisteme sokulurken ilköğretime başlama yaşı akla ve bilime tamamen aykırı bir şekilde beş buçuğa çekildi. Ardından okullara kılık kıyafet serbestliği getiriyoruz propagandasıyla türban ilköğretime sokuldu. Şimdi de müslümanlığın Hanefi-Sünni yorumunu dayatan ve diğer bütün inanç ve mezhepleri dışlayan zorunlu din dersleri üniversite sınavlarında öğrencilerin karşısına çıkarılacak.
İnsan haklarına, evrensel hukuka ve AİHM kararlarına aykırı Karar evrensel bir ilke olan inanç ve inanmama özgürlüğüne taban tabana zıt. Sünni inancını benimsemeyen yurttaşların üzerinde ciddi bir baskı yaratılıyor. İnsanlar zorunlu olmayan din derslerini de seçmeye itiliyor. Bu konularda çeşitli hukuksal ve siyasal platformlarda defalarca mahkûm olmuş Türkiye’ye yeni mahkûmiyet ve kınama kararları getirmesi muhtemel.
Doğru kriteri neye göre belirlenecek! Kaldı ki konu bilimsel ve eğitim bilimsel açıdan da oldukça sıkıntılı. Bir sefer bu dersten muaf olan ya da olmak isteyen kesimlerin de bu dersin müfredatından sorumlu tutulması hakkında her defasında bir sürü şaibe çıkan üniversite sınavlarını bir de adil olmamak yönüyle zan altında bırakacak. Ayrıca her dinde, din tarihi de dahil olmak üzere, birçok konunun vicdani tartışmalara göre karara bağlanması; aynı dine inanan farklı mezhep ve kollardaki insanların aynı konularda farklı düşüncelerde olmasını da beraberinde getiriyor. Bu da sorulması muhtemel bazı soruların birden çok “doğru” cevabı olması anlamına geliyor.
