İstanbul Teknik Üniversiteli araştırma görevlileri Yükseköğretim Kanunu'nun 50/D maddesine göre gerçekleştirilen işten çıkarmalara karşı direniyor.
İTÜ'de 50/D kapsamında çalışan 8 araştırma görevlisinin işine İTÜ yönetimi tarafından son verildi. Atılan araştırma görevlileri, bunun yeni YÖK yasasının provası olduğunu ifade ederken, yüzlerce araştırma görevlisinin de işten atılacağı zamanı beklediğini belirtti. Gergin bekleyiş sürerken araştırma görevlileri direnişlerini örgütlüyor. İTÜ Maslak Kampüsü'nde Rektörlük binası önüne açılan direniş çadırı “asistan kıyımına son” talebinin yükselen mevzisi oldu. İTÜ eski rektörlerinden Mustafa İnan'ın “Kürsü ile ticarethaneyi birbirine karıştırmayın, olur mu çocuklar?” sözünü de hatırlatan asistanlar, direnişin ilk gününden itibaren akademik çevrelerden ve öğrencilerden destek alıyor.
Eğitim-Sen İstanbul 6 No'lu Üniversiteler Şubesi Başkanı İsmet Akça direnişe destek ziyaretinde gerçekleştirdiği konuşmada "Üniversiteler yeni YÖK tasarısında hedeflendiği gibi güvencesiz, esnek çalışma mekanizması hâline getirilmek isteniyor. Bu şekilde bilim, ifade özgürlüğü olmaz" diyerek AKP'nin üniversitelerde akademisyenlere yönelik baskısını dile getirdi. Bilimsel faaliyet ve akademik özgürlük için iş güvenliğinin olmazsa olmaz olduğunu dile getiren Akça, asistanların mücadelesinin sadece kendilerini değil, üniversiteyi de kurtaracağının altını çizdi.
İşten çıkarılan araştırma görevlileri ise üniversitelerde yaşananın, yeni YÖK yasasının bir provası olduğu görüşünde. Akademik bir yanı olmayan yasanın üniversitede güvencesiz çalışmaya yol açacağını ve üniversiteyi piyasacılığa terk edeceğini dile getiren Asistanlar, hukuksuz, anti-demokratik uygulamalara karşı mücadeleyi sürdüreceklerini belirtiyorlar.
İşten atılmalara yol açan Yükseköğretim Kanunu'nun 50/D maddesi, YÖK ve hükümet tarafından öğrencilere burs veriyoruz mantığıyla ilerletiliyor. 50/D kapsamında çalışan bir araştırma görevlisi yüksek lisans ve doktora azami süresi dahilinde eğitimini tamamlamazsa sözleşme süresinin sonlanması beklenmeden işten atılabiliyor. Buna karşın 50/D'li araştırma görevlileri üniversitelerde diğer meslektaşlarıyla eş yükümlülükte çalışıyor.
