6 Kasım yaklaşırken öğrenciler amfilerinde, kampüslerinde YÖK'e karşı seslerini yükseltiyor. “Ücretsiz yemek hakkı için YÖK'e hayır!” afişi meselenin özünü en iyi anlatanlardan biri.
12 Eylül 1980 askerî darbesinin ardından kurulan YÖK, kurulduğu günden beri öğrencilerin, akademisyenlerin, öğrenci ailelerinin, ilerici, devrimci insanların tepkisini çekmeye devam ediyor. Öğrenciler YÖK'ün kuruluş yıldönümü 6 Kasım'ı kara gün ilan ederken, her yıl alanlarda binlerce kişi “YÖK'e hayır” sesini yükseltiyor. 6 Kasım'ın 31. yıldönümü yine öğrenciler tarafından çeşitli protestolara sahne olacak.
YÖK düzeninin yeni efendisi AKP 6 Kasım'ın yaklaştığı günlerde üniversite kampüsleri, amfileri de YÖK karşıtı çalışmaların merkezi hâline geliyor. Kantinler, üniversite kapıları, yemekhaneler öğrencilerin neden YÖK'ü istemediğini anlatan afişlerle doluyor. İstanbul Üniversitesi ise bu çalışmanın en hareketli olduğu alanlardan biri hâline geliyor. Üniversite duvarlarında 12 Eylül'ün devamcısı olduğunu ispat eden AKP'ye karşı sloganlar belirli bir ağırlık taşıyor.
Sorunların temeli YÖK'tür Üniversiteden yükselen seslerden biri Genç-Sen'in de içinde yer aldığı 9 Kasım Ankara mitinginin çağrısı oluyor. “AKP kaybedecek, üniversiteler kazanacak” sloganıyla yürütülen çalışmada YÖK protestosunun temeline AKP'yi koysa da gerçekleştirilen duyuru da Bologna, 50/D gibi üniversiteyi kemiren uygulamalara tepkiyi de görmek mümkün.
YÖK'e karşı öğrenci taleplerini haykıran afişler arasında göz çarpanlardan biri de “Ücretsiz yemek hakkı için YÖK'e hayır!” afişi. İstanbul Üniversitesi'ndeki yemekhane zammını protesto eden TÜM-İGD'li öğrenciler, yaşanan sorunların temel sebebinin YÖK olduğunu ortaya koymak için yaratıcı bir çalışmaya imza atmışlar. İlerici öğrenciler “Ücretsiz yemek hakkı için YÖK'e hayır!”, “2. Öğretim harçlarının kaldırılması için YÖK'e hayır!”, “Eşit, parasız, bilimsel ve anadilde eğitim hakkı için YÖK'e hayır!” gibi afişlerle üniversitelerindeki dostlarına sesleniyor.
Üniversitelerde yapılan kısa bir tur YÖK'ün 31 yıllık tarihi boyunca öğrencilere saldırmaktan hiç geri durmadığını ve durmayacağını gösterse de öğrencilerin bu saldırıya karşı sessiz kalmaya niyetleri yok. 32. yılında protesto edilecek bir YÖK'ün kalmaması öğrencilerin en büyük dileği.
