Sosyalist EBT’den 1 Temmuz “Eşcinsel Onur Yürüyüşü” çağrısı

30 Haz 2012

Kapitalizm her şeyi olduğu gibi eşcinsellerin mücadelesini de tüm dünyada ticarileştirme çabası içinde. Ülkemizde bu duruma karşı Sosyalist EBT (eşcinsel-biseksüel-trans) Hareketi çatısı altında bir araya gelen EBT'ler 1 Temmuz 2012 Pazar günü saat 17ç00'de Taksim meydanında bir yürüyüş gerçekleştirecek.

Sosyalist EBT Hareketi'nin yaptığı çağrıyı okurlarımızla paylaşıyoruz.

 

 

1969 Haziran’ında New York’taki bir eşcinsel bara polis rutin saldırılarından birini düzenler. Ancak o gece polis beklemediği bir karşılık alır. Ellerindeki şişeleri polise fırlatan eşcinseller, o geceyi giderek güçlenecek olan bir özgürlük ve isyan mücadelesine dönüştürürler. Eşcinsel onur yürüyüşü, dünyanın pek çok şehrinde eş-süreçli olarak her sene bu direniş gününün anısına düzenlenmektedir.

Ancak görülmektedir ki kapitalist hegemonya bu direniş sürecini kendisine uygun olarak yeniden tasarlamıştır. Artık eşcinsel onur yürüyüşleri, sisteme karşı toplumun diğer ezilenleriyle ortak ve devrimci bir mücadele ekseninde toplumu dönüştürme hedefinden koparak bir isyan günü olma özelliğinden çıkmış ve danslar edilen, renkli kostümler giyilen, trampetler çalınan ve coşkuyla kutlanan bir karnaval havasında politik içeriğinden soyutlanarak içi boşaltılmıştır. İsyandan karnavala doğru geçirilen bu evrim aynı zamanda kapitalizmin bir ahtapot gibi kendi muhalefet tarzlarını nasıl yarattığını da ortaya koymaktadır.

Kapitalist şirketlerin sponsorlukları ve Batılı burjuva devlet kurumlarının hibesiyle organize edilen eşcinsel onur yürüyüşlerine karşı Sosyalist EBT Hareketi, ataerkiye, heteroseksizme ve kapitalizme karşı toplumsal-politik dönüşüm idealinin örgütlü bir parçası olmayı ve kendi gücünden başka bir güce güvenmemeyi öne çıkarıyor; devletin uluslararası arenadaki demokrasi imajını tazelemeye hizmet etmeyen politik bir eylem anlayışını savunuyor. Sosyalist EBT’ler, 1 Temmuz günü saat 17:00’da Taksim Meydanı’nda başlayacak yürüyüşteki yerini isyan gününe denk düşen bir anlayışla kızıl bayrak, slogan ve dövizlerle alacaklar.

***

Ezilen Eşcinsel Kardeşlerimiz!

Heteroseksist faşizm, kadın ve erkek tüm eşcinselleri toplumsal, yasal ve kamusal alanlarda yok sayıyor, intihara sürüklüyor, nefret söylemleriyle aşağılayıp cinayetleriyle katlediyor. Kendi kabuklarına çekilip yalnızlaşan eşcinseller, yok edilme ve yok sayılma girdabında kişiliksizleştiriliyor! Özgürlük olarak sunulan gey kafeler, gey barlar ve gey sektörler eşcinselleri tüketicileştirerek gettolara hapsediyor! Kapitalizmin metalaştırıcı kültürüyle gey profil sitelerine mecbur bırakılan eşcinseller, kalıcı ve dayanıklı dostluklar ve ilişkiler geliştirmekten; paylaşımcılıktan uzak tüketime dayalı bir hayata zincirleniyorlar!

Heteroseksist faşizmin bizleri yalnızlığa, dışlanmaya, intihara ve katledilmeye sevk eden zincirlerini öz-örgütlülüğümüzle ve kolektif gücümüzle kıralım! Kapitalizmin sözde özgürlük alanlarına muhtaç değiliz; tüketicileştirilmeye ve gettolaştırılmaya karşı birleşelim!

“Kırıntılarını değil, dünyayı istiyoruz!” şiarıyla yerimizi alacağımız 1 Temmuz yürüyüşünde sesimize ses katın!

  • Kapitalizmin sözde özgürlüklerine karşı “Pembe Pazar Değil Sınıf Dayanışması” demek için,

  • Eşcinsel özgürlüğü sorununu bağımsız bir amaç olarak gören liberal kimlik siyasetine karşı “İnsanlığın Onuru Sosyalizm’de” demek için,

  • Heteroseksist faşizmin baskılarına ve heteroseksist ablukaya karşı “Fabrikada, Okulda, Sokakta; Eşcinseller Her yerde” demek için,

  • Neoliberal sivil toplumcu aktivizmin burjuva gösterilerine karşı “Karnaval değil, Direniş! Direniş!” demek için

1 Temmuz’da Taksim’de buluşalım!

***

Ezilen Transeksüel ve Travesti Kardeşlerimiz!

Bugün dünyanın dört bir yanında “eşcinsel onuru” yürüyüşlerinin düzenlenmesine ilham veren 1969 Stonewall çatışmasında Porto Riko’lu travestilerin başı çektiğini biliyoruz. Devlet güçlerine ve polise karşı çok kere isyanın devrimci cüretini gösteren travesti ve trans kardeşlerimiz mücadelemiz için yol gösterici olmuştur.

Biz, bedenleri seks ticaretine mahkûm edilen, polis ve çetelerin faşist saldırılarıyla hayatları kısıtlanan, barınma, eğitim ve sağlık gibi en temel insan haklarından yoksun bırakılan travesti ve transeksüeller heteroseksist faşizmin prangalarını örgütlü ve devrimci mücadele ile kıracağız.

Sadece devlet güçleri tarafından değil, liberal kimlik ideologlarının hâkimiyetiyle eşcinsel hareket içinde de bir kez daha özgül bir dışlanmayla ve marjinalleştirilmeyle karşılaşan biz ezilen travesti ve transeksüeller, dışlanmaya ve marjinalize edilmeye karşı zırhlarımızı “Faşizme Karşı Omuz Omuza” şiarıyla 1 Temmuz’da örgütlü sosyalist mücadele içinde kuşanacağız!

  • Gettolara hapsedilmeye ve yaşam alanlarımızın yok edilmesine karşı “Gettolarını Değil, Kentin Tamamını İstiyoruz!” demek için,

  • Liberal gey kimlik ideologlarının marjinalize edici ve dışlayıcı siyasetine karşı “Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber, Ya Hiç Birimiz!” demek için,

  • Zorunlu seks işçiliğine karşı “Güvenceli İş, Güvenceli ve Onurlu Bir Yaşam” demek için,

  • Cinsel yönelimimize ve cinsiyet kimliğimize yönelik ayrımcı politikalara ve temel insan haklarından yoksun bırakılmaya karşı “Ne Cinsiyetçilik, Ne Milliyetçilik! Eşit Hak, Eşit Yurttaşlık! Yaşasın Eşitlik!” demek için

1 Temmuz’da Taksim’de buluşalım!

 ***

Sosyalist ve Devrimci Yoldaşlarımız!

Sosyalist ve Devrimci Örgütlerimiz! Partilerimiz!

Bizler ufkunda sosyalizm tahayyülü olan, Marksizm’i insanlığın kurtuluşunda ve eşcinsellerin özgürleşmesinde güncel bir rehber olarak gören örgütlü-örgütsüz eşcinseller ve transeksüeller olarak kendi payımıza düşen politik ve etik yükümlülüğün bilincindeyiz. Bireysel olarak Türkiyeli sosyalistlerin, örgütsel olarak sosyalist hareketin belli bir bölümünün hal-i pür melali homofobiden müteşekkilse bunda bugüne dek önemli oranda söz konusu politik ve etik yükümlülüğü yerine getirmekten yani sesini, sözünü, öfkesini örgütlemekten kaçınan biz sosyalist EBT’lerin payı vardır.

Bu yükümlülüğü hayata geçirmek üzere yaklaşık bir senedir örgütlenme çalışmalarını sürdüren Sosyalist EBT’ler, yalnızca giderek liberallerin tekeline giren eşcinsel hareketin sivil toplumcu aktivizm modelinin bir parçası olmasına soldan bir müdahaleyi amaçlamıyor. Bizler evimizi yani sosyalist örgütlerimizi, partilerimizi ve devrim yolunda birlikte yürüdüğümüz arkadaşlarımızı yani yoldaşlarımızı da heteroseksizm konusunda dönüştürmeyi amaçlıyoruz.

Çünkü biliyoruz ki, eşcinsellerin özgürlüğü sorunu başlı başına bağımsız bir sorun olarak değerlendirilemez. Çünkü biliyoruz ki, sosyalizmin zaferi olmadan eşcinsellerin özgürlüğü burjuva bir olguya, tüketime dayalı bir cinsellik kültürüne dönüşür. Çünkü biliyoruz ki sosyalizmin yeni insan ve yeni toplum prototipi yaratılmadan bireycilikten, cinsiyetçilikten ve heteroseksizmden azade yeni devrimci değerler yaratılamaz. Çünkü biliyoruz ki son kertede eşcinsel kurtuluşunun kaderini toplumsal ve politik kurtuluş mücadelesi tayin edecektir. Bu çerçevede tarih ve toplum ilişkisini anlamada ve dönüştürme gayretinde örnek sosyalistlerin; örgütlerimizin, partilerimizin politik hedef tahtalarına binyıllık cinsiyet rejiminin tarihsel üreticisi heteroseksizmle mücadeleyi koymalarının güncel ve acil bir devrimci misyon olduğunu anımsatmak istiyoruz.

Bu tarihsel görev bilinciyle sosyalizm ve toplumsal kurtuluş mücadelesindeki yol arkadaşlarımızın, parti ve örgüt temsilcilerimizin destek ve dayanışmalarını 1 Temmuz’da Taksim Meydanı’nda gerçekleşecek Eşcinsel Onur Yürüyüşünde görmeyi diliyoruz. Eşcinsel özgürlük mücadelesinin liberallerin tekelinde olmadığını ve emperyalist güçlerin demokrasi malzemesi olamayacağını kanıtlamak için 1 Temmuz’da dayanışalım!

Kızıl bayraklarla ve devrimci sloganlarla yerimizi alacağımız yürüyüşte yoldaşlarımızla sesimiz daha gür, öfkemiz daha kuşanmış olacak!

  • AKP’nin uluslararası arenadaki demokrasicilik oyununa malzeme olmaya karşı “Demokrasiniz Eşcinsellerin ve Transların Kanıyla Yıkanıyor!” demek için,

  • Yalıtılmış ve kimlikçi mücadele anlayışlarına karşı “Yaşasın Devrimci Dayanışma!” demek için,

  • Eşcinsellerin ve transların özgürlük yolunun insanlığın özgürleşmesi yolundan geçtiğini “Tek Birimiz Özgür Değilse, Hiç Kimse Özgür Değildir!” diye haykırmak için

1 Temmuz’da Taksim’de buluşalım!

Sosyalist EBT Hareketi (http://www.sosyalistebt.com)

 

paylaş