/*-->*/
KCK operasyonları kapsamında gözaltına alınan SES Öğrenci Komisyonu ve Tıp Öğrenci Kolu üyelerinden 13'ü tutuklandı.
KCK operasyonları kapsamında "KCK Halk Sağlığı“ biriminde oldukları iddiasıyla gözaltına alınan SES Öğrenci Komisyonu ve Tıp Öğrenci Kolu (TÖK) üyelerinden 13'ü tutuklandı. SES Öğrenci Komisyonu ve TÖK'ler eğitimin bir hak olduğunu savunmaları ve sağlıkta dönüşüm politikalarına karşı çıkmalarıyla biliniyor.
AKP iktidarının tüm muhalif güçleri yok etmeye yönelik çabasında sıra gazeteciler, avukatlar, yazarlar, meşru demokratik alanda mücadele eden parti ve demokratik kitle örgütü temsilcilerinin ardından sağlıkçılara gelmiş durumda. Ülkenin dört bir yanında "Tutuklu öğrencilere özgürlük“ sloganı yükselirken 13 sağlık öğrencisi de 700'ü aşkın arkadaşının tutulduğu hapishanelere gönderildi.
Tutuklanan üniversitelilerin isimleri şöyle: Tuncay Gökçen, Recep Kar, Zülküf Akelma, Karer Yurttaş, Mustafa Karakurt, Mehmet Aydın, Perişan Akan, Birat Şimşek, Mehmet Budak, Özgür Murat Bakan, Fatih Sultan Altın, Ahmet Demirel, Mustafa Akın.
Ders notları kanıt sayıldı
Yürütülen soruşturmada öne sürülen gerekçeler ise komik denecek düzeyde: piknik için toplanan paralar iddianamede "örgüte yardım ve yataklık" etmek olarak geçirilirken, kantinde toplu olarak oturmak, üniversitenin bünyesinde bulunan toplulukta çalışma yapmak suç gerekçesi sayılıyor. Öğrencilerin "KCK Halk Sağlığı“ biriminde olduklarının kanıtı ise üniversitede aldıkları "Halk Sağlığı“ dersinin notları.
Halkın sağlığını savunanlara operasyon
SES ve TÖK uzun bir süredir yaptıkları eylemlerle sağlıkta dönüşüm adlı yıkıma karşı durmakta, toplumsal muhalefeti güçlendirmekteydi. Diğer muhalif güçlerle birlikte hareket eden kurumlardaki öğrenciler toplumda yaşanan sorunlara, gelecekte yapacakları mesleğin sorunlarına duyarlılıklarıyla tanınmakta, halkın parasız sağlık hizmeti alabilmesi için mücadele yürütmektelerdi. Sağlıkçılara yönelik KCK operasyonlarının amacının bu mücadelenin önünü kesmek olduğunu görmek zor değil. Gençliğinin ülke sorunlarıyla ilgilenmesinden korkan iktidar tüm gücüyle saldırıyor. Saldırılara rağmen toplumsal muhalefetin yükselmesi, alanlarda tutuklu gazeteciler, öğrenciler, kadınlar, yazarlar için özgürlük sloganlarının yükselmesi iktidarın çabalarının boşuna olduğunu gösteriyor.