
Dinçer, 350 bine yakın ataması yapılmayan öğretmen varken, ağustos ayında 40 bin öğretmen atamasının yapılacağını açıkladı.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, 350 bine yakın ataması yapılmayan öğretmen varken, ağustos ayında 40 bin öğretmenin atamasının yapılacağını açıkladı. Van’ın Erciş İlçesi’nde Milli Eğitim Bakanlığı İletişim Çağrı Merkezi’nin açılışına katılan Bakan Dinçer, ”Hükümetimiz Milli Eğitim Bakanlığı'na ağustos ayında atanmak üzere, 40 bin yeni kadro veriyor. Daha önce verilen 17 bin kadro ile birlikte bu, Milli Eğitim Bakanlığı tarihinde verilen en büyük kadro oldu. Müracaat ve atamaların hangi alana, hangi bölgeye yapılacağı ile ilgili sürecin temmuz ayında tamamlanacağını düşünüyorum” dedi.
Bir yılda verilen en büyük kadroymuş
Verilen 40 bin kadronun kanunlaşmasından sonra atamayla ilgili işlemleri yapacaklarını de dile getiren Bakan Dinçer, “Şunu da hatırlatmak isterim, şubat ayında bize 17 bin kadro tahsis edilmişti. Biz o kadroyu daha çok doğu ve güneydoğu illerimize atamıştık. İki atamayı bir arada değerlendirdiğimizde 57 bin kadro verilmiş oldu. Bu Milli Eğitim Bakanlığı tarihinde bir yılda verilen en büyük kadrodur” diye konuştu.
Sözler tutulmalı
Bakan, 350 bine yakın ataması yapılmayan eğitim emekçisi varken, ancak 40 bin atama yapıyor ve bunu eğitim emekçilerine bahşedilen bir nimet gibi gösteriyor. Üstelik de geçtiğimiz yıl ağustos ayında 55 bin atama sözü verilip, sadece 11 bin atama yapıldığını da Bakan'a ayrıca hatırlatmakta fayda var. Bakalım 40 bin atama sözü tutulacak mı?
Sürekli bütçe açıklarından dem vuran AKP hükümeti, söz konusu sermaye sahiplerine, işverenlere, patronlara teşvik kredileri vermeye gelince, milletvekillerine %45, bürokratlara ise %30 zamları yapmaya gelince bütçe sınırlığını nedense hiç düşünmüyor.
Eğitim alanından en büyük sorunlardan birisi öğretmen atamaları. Türkiye’de öğretmen açığı olmasına rağmen öğretmen atamaları Milli Eğitim Bakanlığı'na kadro verilmemesi yüzünden gerçekleştirilemiyor. Kadro verilmemesinin sebebi ise bütçenin yetersizliği.
Öğretmenlerin hepsini atamak gerekli mi?
Türkiye şu anda 350 bine yakın atama bekleyen öğretmen var. Bu kadar atama bekleyen öğretmen varken, öğretmen açığı ise sözleşmeli ve ücretli öğretmenler ile çözmeye çalışıyorlar. Böylece öğretmenler kadrolu, sözleşmeli ve ücretli olmak üzere üç farklı statüde, aynı işi yaptıkları hâlde farklı ücretler alarak çalışmak zorunda kalıyor. Bu gidişle taşeron öğretmenlik uygulaması da gerçekleştirilirse şaşmamak lâzım!
Bu arada Türkiye'de resmi rakamlarla ifade edilen öğretmen açığı boş derslikler üzerinden hesaplanıyor. Yani ideal oran olan 25-30 öğrenciye bir öğretmen oranı dikkate alınmıyor. Eğitim ve öğretimin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için sağlanması oranı dikkate alırsak öğretmen açığı yüz binleri buluyor.
Peki öğretmenlerin hepsini atamak mümkün mü?
Ortaya böylesi rakamlar çıkınca atama bekleyen öğretmenlerin hepsinin atanması olanaksızmış gibi görünebilir. Ya da bunu ancak gelişmiş ve zengin ülkeler sağlayabilir gibi bir fikir oluşabilir. Ama durum öyle değil. Meselâ yıllardır ağır ambargo koşulları altında yaşayan ve pek de zengin olduğunu söyleyemeyeceğimiz Küba'da bu oranlar sağlanabiliyor. Yani mesele olanaksızlık değil niyetsizlik. Halkın parasıyla oluşan bütçenin kime hizmet için kullanılmak istenmesi mesele. Halka mı hizmet edilecek zenginlere mi hizmet edilecek?
