BEDAŞ işçileri kurumun önünde direnişe başladı. İşten atılanlar geri alınıncaya kadar direnişi sürdürecekler.
BEDAŞ taşeronunda çalışan sayaç okuma işçileri uzun zamandır maaşlarını düzenli ve tam olarak alamıyorlardı. Aynı zamanda bütün enerji işçileri gibi güvenli ve güvenceli çalışma talebini yükselten endeks okuma işçileri Enerji-Sen'de örgütlenmişlerdi. Maaşlarını alamayan işçiler direnişe geçti Enerji işçileri 20 Mayıs tarihinde maaşlarını alamadıkları için İş Kanununun kendilerine verdiği işi durdurma haklarını(*) kullanarak direnişe geçtiler. Bunun üzerine direnişe geçen 120 işçinin maaşları 24 Mayıs tarihinde yatırıldı. Fakat daha sonra BEDAŞ yönetimi işçilerin telefonlarına çektirdiği mesaj aracılığıyla işçilerin iş akitlerinin fesh edildiğini bildirerek işten kovmaya kalktı.
Sayaç okuma işçilerinin bu uygulamaya karşı cevabı ise BEDAŞ önüne çadır kurarak direnişe geçmek oldu. 1 Haziran tarihinde Taksim Meydanında BEDAŞ önüne gerçekleştirilen yürüyüşle direniş başlatıldı. Enerji işçilerini yalnız bırakmayan emek dostu kurumların da katıldığı yürüyüş boyunca sık “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!”, “Direne Direne, Direnişten Zafere!”, “Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!” ve “BEDAŞ Şaşırma, Sabrımızı Taşırma!” sloganları atıldı. Eyleme sayaç okuma işçileri dışındaki enerji işçileri de destek verdi. Enerji-Sen'in eylemi çevreden halkın da desteğini aldı.
BEDAŞ önüne varıldığında destek için gelen kurumlar söz aldı. TKP 1920 İstanbul İl Örgütü adına konuşan İl Başkanı Yusuf Türkoğlu direnişte olan Enerji-Sen ve Hava-İş işçilerini selamlayarak konuşmasına başladı. Türkoğlu sözlerini “sizler 15-16 haziran direnişini başlatan, DİSK'i yaratan işçilersiniz, onların çocukları, kardeşisiniz. Hepiniz birer Kemal Türkler'siniz” diyerek konuşmasını tamamladı. Söz alan Enerji-Sen Genel Başkanı Kamil Kartal üç noktaya değindi. Birincil olarak BEDAŞ'ın taşeronla girdiği çıkar ilişkisinden bahsetti ve bunun yasalara aykırı olduğunu belirtti. Eğer bu ülkede yasalar herkes için eşit işlemiyorsa, devlet yasayı uygulamıyorsa Enerji-Sen olarak kesinlikle bu haksızlığı kabul etmeyeceğini ve direneceğini belirtti. Bunun en meşru hakları olduğunu söyleyen Kartal, sözlerini şöyle bitirdi: “Hava-İş ile Enerji-Sen'in mücadelesini ortaklaştıracağız. Yılmak yok, bezginlik yok, hakkımızı alana kadar direneceğiz” dedi. Enerji işçisi sürekli eylemde Konuşmaların ardından direnişçi bir işçi basın metnini okudu. İşçiler metinde “Bizler BEDAŞ'ın endeks okuma işçileriyiz. Sendikamız Enerji-Sen aracılığıyla işverene ve taşerona sorunlarımızı ilettik. Netice alamadık. İş hukukunun 34. maddesinde (*) '20 günü aşkın süredir maaşımızı alamadığımız takdirde' biz işçilere verilen 'iş edinimini yerine getirmeme' hakkımızı kullandık. Bu kararımızı BEDAŞ'a taşeron yetkililerine iletmemize rağmen iş akitlerimizin feshi yapıldı. Oysa biz her gün işyerinde maaşımızı alıp derhal işe başlamak için bekliyorduk.” dedi. Son olarak işlerini, tüm haklarını alana kadar direneceklerini belirten işçiler haftaya Pazartesi (04.06.2012) gününden başlayarak BEDAŞ önünde çadır kuracaklarını, 24 saat nöbet tutacaklarını duyurdular.
Ayrıca aralarında TKP 1920 ve TÜM-İGD'nin de bulunduğu birçok ilerici, devrimci kurum eyleme destek verdi.
(*)İş Kanunu Madde 34 - Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.
