
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, puşi davasında yargının gereğini yaptığını söyledi.
İnsan hakları ihlalleri hakkında gereğini yapmazken puşi takan üniversite öğrencisine 11 yıl hapis cezası vererek gereğini yapan yargı organları Adalet Bakanı'ndan onay aldı.
İstanbul’da Tanık Hukuk Topluluğu tarafından düzenlenen “4×4′lük Liderlik Programı”na katılan Ergin, kamuoyunda puşi davası olarak bilinen Cihan Kırmızıgül'ün 11 yıl 3 ay ceza aldığı davayla ilgili soruları yanıtladı.
Yargı organlarının gereğini yaptığını ifade eden Ergin, dosya içeriğine dair bilgi sahibi olunmadan yorum yapıldığını savundu. Sadullah Ergin açıklamasında şunları ifade etti: “İstanbul A mahallesinde bir topluluk toplanıyor. Başlıyorlar gösteri yapmaya. Bu sırada yüzünü, gözünü kapatıyorlar, ‘poşu’ denilen örtüyle. Ellerinde molotof kokteylleri, sağa, sola, iş yerlerine atılıyor. Camlar kırılıyor, yangınlar çıkıyor, yeri geliyor arabalar yanıyor, insanların iş yeri ve evleri zarar görüyor. Bazen gencecik çocuklarımız, lise talebelerimiz hayatlarını kaybediyor, bazen yakılan mağazalarda masum vatandaşlarımız, kadınlarımız, çocuklarımız yanarak, boğularak ölebiliyorlar. Bu eylemleri yapanlara, bu faaliyeti icra edenlere kamu gücü, kolluk gücü seyircimi kalacaktı, yargı organları bu tür faaliyetleri karşılığını almasına vesile olmayacak mıydı, gereğini yapmayacak mıydı?”
Fakat bakanın atladığı bir şey var. Ne Cihan'ı tutuklayan polisler ne de görgü tanıkları Cihan'ı kesin olarak teşhis edemediler. Avukatların olayla ilgili olarak MOBESE kayıtlarını incelemek istekleri de mahkeme tarafından reddedildi. Ortada doğru düzgün bir kanıt bile yokken bir insan 11 yıla mahkûm edildi.
Ama yine de bakan bir konuda haklı. Yargı sistemi, hükümetin beğenmediği herkesi içeri tıkma konusunda gereğini yapıyor.
