Anneler hediye değil barış istiyor! Tabutlara değil çocuklarına sarılmak istiyor!

13 May 2012

Anneler günü öncesinde Cumartesi Anneleri 372. kez Galatasaray Meydanı'nda buluştu. Talepleri; yıllardır kayıp olan evlatlarına kavuşmak, zindanlarda eriyen çocuklarına özgürlük ve adaletti.

Anneler günü geleneği, Antik Yunan ve Roma'dan bu yana süregelmiş bir gelenektir. Antik Yunanlıların Yunan mitolojisindeki pek çok tanrı ve tanrıçanın annesi olan Rhea onuruna verdikleri yıllık ilkbahar festivali kutlamalarıyla, Antik Romalıların da ilkbahar festivallerini İsa'nın doğumundan 250 yıl öncesinden ana tanrıça Kibele onuruna kutlamasıyla karşımıza çıkıyor Anneler Günü.

Mayıs ayının ikinci pazarı Anneler Günü olarak kutlanıyor. Anneler Günü'nün dünya çapında kutlanmasının tarihçesi Anna Jarvis isimli Amerikan kadının annesine duyduğu minnet ve saygıya dayanıyor. 3 yıl arayla, önce babasını sonra annesini kaybeden, yaşamını öğretmenlik yaparak sürdürmeye çalışan Anna Jarvis, annesinin ölümünün yıldönümünde (9 Mayıs 1907) bu günün anneler günü olması fikrini çevresine açıyor. Fikir çok hızla kabul görüyor. Öyle çabuk kabul görüyor ki Amerika'nın önde gelen bir giysi tüccarı, Jarvis'e finansal destek sağlıyor.

İlk Anneler Günü 10 Mayıs 1908'de Jarvis'in annesinin dini dersler verdiği Grafton'daki bir kilisede kutlanıyor. Kutlamaya katılanlara annesinin en çok sevdiği çiçekler olan karanfiller dağıtan Jarvis, kamuoyu yaratarak Anneler Günü'nün ulusal gün ilan edilmesi için mektup yazma kampanyası başlatıyor. Bu gün senatoda kabul edilmeden önce birçok eyalet ve şehirde kutlanmaya başlıyor. 8 Mayıs 1914'te senatoda onaylanmasının ardından ABD Başkanı Woodrow Wilson'un imzalaması ile Mayıs ayının ikinci pazarı Anneler Günü olarak resmen ilan ediliyor.

ABD kadın hareketinin yoğun olarak Başkan Wilson'u hedef alması ve kadınlara oy hakkı talebiyle ciddi bir kadın örgütlenme oluşmasının karşısında Başkan Wilson, Anneler Günü adı altında sempatik bir jest yaparak kadın hareketini dizginlemeye çalışsa da başarılı olamıyor.

Çok kısa sürede diğer ülkelere de yayılan Anneler Günü çiçek, tebrik kartı ve hediye satışlarının tavana vurduğu bir gün oluyor. Fakat bu günün kutlanmasını sağlayan Anna Jarvis, dini ağırlıklı bir kutlama günü olarak öngördüğü Anneler Günü'nün ticari çıkarlara kurban gitmesine karşı hukukî savaş başlatsa da başarılı olamıyor. Açtığı bütün davaları kaybediyor.

Günümüzde de pırlanta reklamlarının başlıca konularından olan Anneler Günü kapitalizmin gelir elde etme hırsıyla lekelenen bir gün. Bir yanda çocuklarını doyurabilmek, okutabilmek için didinen, savaşlarda çocuklarını kaybeden gözü yaşlı anneler diğer yandaysa reklam panolarını süsleyen para tuzakları! Annelerin çocukları üzerindeki emeklerine duyduğumuz saygıyı göstermek onları mutlu etmek için hediye almak yerine izleyebileceğimiz birçok farklı yol var.

Mesela bu sene “Cihan Kırmızıgül'e özgürlük” diyerek annesini göremeyen Cihan'ın yerine de kutlayalım annelerimizi. Yahut dün Maraş'ta inşaat iskelesinden düşerek iş cinayeti kurbanı olan inşaat işçileri Osman Kaba ve Cüneyt Kaba'nın annelerinin de kutlayalım anneler gününü. 372. kez Galatasaray Meydanı'nda buluşan Cumartesi Anneleri'nin faili meçhul olan yıllardır kavuşamadıkları kayıp evlatlarının hasretini dindirmek için seslerine ses katarak kutlayalım bugünü.

Bu coğrafyada Türk Anasını, Kürt Dayesini, Arap Validesini, Laz Nanasını, Çerkez Nanısını, Ermeni Mayrını, tek bir günle değil; kızlarının küçücük yaşta evlendirilmediği, oğullarının okul çağında sanayiye verilmediği, evlatlarının faili meçhul şekilde kaybolmadığı, genç yaşında demir parmaklıklar arkasında ömrünün çürüyüşünü izlemediği, üç kuruş maaş için yaşamını kaybetmediği bir ülke yaratarak kutlayalım. Barış ve kardeşlik harcıyla eşit, adil ve özgür bir ülkeyi inşa ederek kutlayalım annelerimizi.

 

paylaş