Gülse Birsel'den örgütlenin çağrısı

23 Ara 2015

Hürriyet yazarı Gülse Birsel bugünkü yazısında mizahi diliyle değerli bir eleştiri ve çağrı da bulundu.

Hürriyet Gazetesi yazarı Gülse Birsel bugün yayınlanan “Boynukalın bakan, dövüş sporları şampiyon” adlı köşe yazısında çoğu okurunun kendisinden beklemediği bir eleştiri ve çağrıda bulundu. Okuyucularından kendisine yöneltilen “Meclise niye girmiyorsunuz?”, “Neden siyasette değilsiniz” sorularına cevap veren Birsel, okuyucularına “Siz taşın altına elinizi sokmazsanız bir şeyler değişmez” meseajı verdi. Birsel'in yazısından ilgili bölümü aşağıda Yenidünya okurlarıyla paylaşıyoruz.

Memleketi harbiden ben mi kurtaracağım yav?

ÖNCELİKLE “Memleketi ben kurtaracağım” çok sevildi, çok teşekkür ederim. Ancak kitabın ismi de içeriği de mizahi. Yani bir vaat veya siyasete girme niyeti belirtmiyor! Bunu niye yazdım? Farklı şehirlerde imza günlerine gittiğimde okuyucuların çoğu şöyle diyor: “Memleketi siz kurtarın, ümidimiz sizsiniz. Meclis’e niye girmiyorsunuz? Neden siyasette değilsiniz?”

Bir yönüyle gurur verse de öte yandan tedirgin eden cümleler bunlar. Birincisi, belli ki ülkede hiç azımsanmayacak sayıda insan karamsar ve umutsuz. Burada eleştirdiğim esasında muhalefet partileri. Demek ki benim okuyucularım arasında oy verdiği partiden ‘memnunsuz’ ve ümitsiz, Meclis’te temsil edilmediğini düşünen, bir mizahçıdan medet uman çok kişi var. İkincisi, vatandaş, kısa zaman önceki araştırmalarda da ortaya çıktığı gibi, vatandaşlık kavramını sadece oy vermek olarak görüyor. Bana “Niye Meclis’e girmiyorsunuz, girsenize!” diyen okuyucularıma soruyorum:

- Ben yazıp çiziyorum en azından. Peki siz herhangi bir partiye üye misiniz?
- Hayır.
- Bir sivil toplum örgütüne?
- Hayır.
- Herhangi bir derneğe veya fikir topluluğuna?
- Hayır.
- Niye?
- Eee... Yani.. İş-güç vs...

Yani mizahçıya, sanatçıya “Ankara’ya git, memleketi kurtar” diyoruz, ama bizim elimiz armut topluyor. Ve o eli asla armutlardan alıp azıcık taşın altına sokmuyoruz!”

 

paylaş