Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Temsilciler Kurulu yapıldı

07 Haz 2016

Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Temsilciler Kurulu 4 Haziran 2016 tarihinde Gönen Kemal Türkler Eğitim ve Tatil Tesislerinde toplandı.

Zafer Aydın ve Melih Biçer tarafından hazırlanan KAVEL direnişinin belgesel gösterimi ile başlayan genel kurulda Genel Başkan Adnan Serdaroğlu’nun açılış konuşmasının ardından söz alan temsilciler ülkemizde ve dünyada meydana gelen siyasi gelişmeleri değerlendirildi. İşçi sınıfının ve sendikaların içinde bulunduğu durumu, kazanılmış haklara yönelik sermaye ve hükümetin saldırılarını değerlendiren konuşmaların ardından bir de sonuç bildirisi yayınlandı.

Aşağıda Birleşik Metal-İş Sendikasının sonuç bildirisini ve Genel Başkan Adnan Serdaroğlu'nun yaptığı konuşmanın video kaydını iletiyoruz;

Birleşik Metal-İş Sendikası

Genel Temsilciler Kurulu

Sonuç Bildirgesi

 

AKP Hükümetinin emek düşmanı politikaları hız kesmeden devam ediyor. Art arda sermayenin çıkarları doğrultusunda yasalar meclis gündemine getiriliyor. Kiralık işçilik Cumhurbaşkanı tarafından jet hızıyla onaylanarak yasalaştı. İşkur’a bağlı işçi çalıştırmanın süresi uzatılarak fabrikalarda yeni bir güvencesiz işçi topluluğu oluşturuldu. Yıllık izinlerin patronların inisiyatifine göre bölünebilmesinin önü açıldı. Kıdem tazminatının fona geçirilerek tasfiyesinde hazırlıklar son aşamaya geldi. Biz işçilerin cebinden patronların cebine doğrudan kaynak aktarımı anlamına gelen zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi sıraya alındı. İş Mahkemeleri Kanunu’nda değişiklik yapılarak işçilerin neredeyse dava açma hakkını elinden alacak yeni bir yasa hazırlığı yapıldı.

Biz, geçmişten bugüne yasalarla dize getirilen bir sendika olmadık. Sermayenin ve iktidarın bu saldırıları karşısında mücadeleden geri durmayacağız. Kiralık işçiliğin örgütlü olduğumuz fabrikalarda uygulanmasına izin vermeyeceğiz. Kıdem tazminatının değişik modeller adı altında gasp edilmesine karşı üretimden gelen gücümüzü kullanmaktan çekinmeyeceğiz.

Genel Temsilciler Kurulumuz, işkolu ayrımı gözetmeksizin AKP Hükümetinin emek düşmanı politikaları karşısında tüm işçileri birlikte mücadele etmeye çağırmaktadır.

***

Metal işçileri sendikamızda örgütlenmeye devam ediyor. Bir önceki Genel Temsilciler Kurulumuzdan bu yana ilk kez toplu iş sözleşmesi imzalanan fabrikalarda seçilen onlarca temsilci arkadaşımız aramıza katıldı. Ve bir o kadarı da sendikamızda örgütlenmek için mücadelesini sürdürüyor. Bu mücadelede işten atılan 17 Tor Demir işçisi 13 gündür fabrika önünde direnişte. Aynı şekilde Eskişehir NSK Armatür (Öznur Pres) fabrikasında sendikalaştıkları için işten çıkarılan iki kardeşimizin işyeri önündeki direnişi 65. gününü doldurdu. Genel Temsilciler Kurulumuz, direnişte olan işçi kardeşlerimizi selamlamakta, mücadelenin başarıya ulaşması için gerekli dayanışmayı yükselteceğini ifade etmektedir.

***

Oyak Renault işçilerinin özgür bir sendikal düzen için mücadelesi devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda MESS ve sarı sendikanın, arkalarına hükümeti alarak yaptığı büyük saldırıya rağmen Renault işçileri teslim olmadı. Oyak Renault işçilerinin Anayasadan ve ILO sözleşmelerinden kaynaklanan temel sendika seçme hakkını kullanabilmesi için mücadeleyi yükseltmek hepimizin görevidir. Oyak Renault işçilerinin mücadelesindeki başarısı aynı zamanda metal işçilerinin sarı sendika zincirinden kurtuluşu için atılan önemli bir adım olacaktır. Kurulumuz, yürütülen mücadelede Oyak Renault işçilerinin yanında olacağını bir kez daha ifade etmektedir.

***

Sendikamızın geçtiğimiz yıl MESS’e karşı yürüttüğü büyük mücadele, grev ertelemesine ve yasaklamasına rağmen elde edilen kazanımlarla işçi sınıfı tarihine şimdiden altın harflerle yazıldı. 2015 MESS grevimiz yeni bir dönemi başlattı. Şimdi MESS’den ayrılan işletmelerin kurduğu yeni bir işveren sendikası var ve böylece metal işkolunda MESS tekeli kırılmış oldu.

Bu yıl toplu iş sözleşmelerimiz 20’ye yakın işletmede başarıyla sonuçlandı. Yine bu yıl yeni işveren sendikası EMİS ile sözleşme süreci başlayacak. 2017 yılında ise MESS ile yeni dönem grup toplu iş sözleşmesi başlayacak. MESS ve EMİS üyesi işletmelerin dışında birçok işletmede de tek tek toplu iş sözleşmesi mücadelesi yaşanacak. Bu zorlu süreçte, toplu iş sözleşmelerimiz için yürüteceğimiz mücadeleye hazırlanıyoruz. Genel Temsilciler Kurulumuz, metal işçilerinin kazanımlarının ilerlemesi için kararlılığını ifade etmekte, mücadeleye hazır olduğunun altını çizmektedir.

***

Konfederasyonumuz DİSK’in içinde bulunduğu örgütsüzlük durumu ve sınıf içindeki etkisizliği kabul edilemez. DİSK’in bu durumdan çıkarmak sendikamızın ve biz metal işçilerinin güncel olduğu kadar tarihsel görevidir.

Sendikamız tüm dışlamalara karşın, kuruluş ilkelerinden en ufak bir taviz vermeden, DİSK içindeki mücadelesini sürdürecektir. DİSK, Birleşik Metal-İş olmadan, Birleşik Metal-İş de DİSK olmadan düşünülemez. Genel Temsilciler Kurulumuz, demokratik sınıf ve kitle sendikacılığına sahip çıkarak DİSK’in yeniden ayakları üzerinde doğrulması için üzerine düşen görevi yerine getirecek, DİSK’e giderek hakim olan sınıfsız siyaset, kitlesiz sendikacılık anlayışına son vermek için mücadele edecektir.DİSK Genel kurulunda metal işçilerine ve onursal genel başkanımız Kemal Türkler’e, sınıf ve kitle sendikacılığı ilkelerini yok sayıp metal işçilerinin sendikasına ve onların mücadele geleneğine hakaret eden DİSK yönetim kurulu, kamuoyu önünde özeleştiri yapmalı ve özür dilemelidir.

***

Sermayenin saldırıları sadece ülkemizde değil tüm dünyada işçi sınıfını tehdit ediyor. Sendikalar güç kaybederken, işçi sınıfının tarihsel kazanımları tek tek ellerinden alınmaya çalışılıyor. Emekçi halklar etnik kimlik, din ve mezhep üzerinden ayrıştırılarak birbirlerine düşman haline getiriliyor. Bu düşmanlık üzerinden ortaya çıkan terör örgütleri halkları tehdit ediyor. Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren emperyalist politikalar halkları derinden etkiliyor. Ülkelerinden, evlerinden göçe zorlanan insanlar, yoksullukla ve ölümlerle yüzyüze bırakılıyor. Savaşın ağır yükü en çok kadınları ve çocukları vuruyor. Bu politikalar toplumların bilincinde kapanmayacak yaralar açıyor.

AKP hükümetinin uzun süredir kamuoyuna “barış süreci“ diye pazarladığı politikanın gerçek yüzü ortaya çıktı. Susmuş olan silahlar tekrar çekildi ve her gün şehit haberleri gelir oldu. Yoksulların ve emekçi ailelerin ocaklarına ateş düşüren savaş politikaları işçi sınıfının politikası değildir. Emekçi halklar; etnik kimlik, din ve mezhep savaşlarına değil, her geçen gün temel haklarımızı biraz daha gasp eden sermaye karşı emek eksenli mücadeleye ihtiyaç duymaktadır.

Bunun yerine, ülkemizde kimlikler üzerinden değil, emek eksenli gasp edilen haklarımızı korumak ve geliştirmek adına ortak mücadele edilmelidir.

Emekçi ve kadın düşmanı politikalar da canımızı yakmaya devam ediyor. Çocuk tecavüzleri, kadın cinayetleri dur durak bilmiyor. Patlayan bombalar nedeniyle hiç birimiz kendimizi güvende hissetmiyoruz. Yargı bağımsızlığını kaybetmiş, anayasa ayaklar altına alınmış durumda. Bizler, demokratik bir ülke bağımsız yargı, herkesin özgürce taleplerini söyleyeceği, kadınların çocukların öldürülmeyeceği, tecavüzlerin olmayacağı, grev hakkımız dahil tüm hak arama yollarının sonuna kadar açık olduğu bir ülke için mücadele etmeye devam edeceğiz.

 

Genel Temsilciler Kurulu, Genel Başkan Adnan Serdaroğlu'nun konuşması

 

paylaş