Metal işçileri referandumda nasıl davranacak?

03 Mar 2017

DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi'nin 1994, 1999 ve 2008 yılları ile 2016 son haftası başlattığı “Üye Kimlik Araştırması” sonuçlarının “Başkanlı referandumu” ile ilgili bölümü düzenlenen basın açıklaması ile kamuoyu ile paylaşıldı.

Birleşik Metal-İş Sendikası genel başkanı Adnan Serdaroğlu'nun açış konnuşmasını yaptığı toplantıya, Nakliyat-İş genel başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Sosyal-İş genel başkanı Metin Ebetürk, basın emekçileri, sendika, demokratik kitle örgütü ve siyasi parti temsilcileri katıldılar.

Serdaroğlu konuşmasında: “Birleşik Metal İş Sendikası kendine bilimi rehber almış bir sendika. Çalışmalarını da bu ilke etrafında hayata geçiriyor. Bu alanda önemli birikimlere de imza atmış bir sendikayız. Bizler İşçi sınıfının bilgisini üretmek, bu bilgiyi sınıfın hak ve çıkarlarını geliştirmek doğrultusunda kullanmak amacıyla faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Sendikamız Türkiye’de sınıf oluşumu ve işçi kültürü bağlamında önemli çalışmalara imza atmış durumda. Bugün burada size işçi sınıfının bilgisini üretmek açısından son derece iddialı bir çalışmanın ilk bulgularını sunacağız. Bu çalışmayı anlamlı kılan sorularının kapsamının genişliği değil, aynı zamanda araştırmanın sürekliliğidir. Meselenin bir takım çevrelerce çarpıtmaya dönüşmesini ciddiye almıyoruz. Çalışmanın amacı, kapsamı, yöntemi bu iddialara karşı net bir cevaptır. Kapalı zarf usulü ile uygulanan araştırmaya, örneklemde yer alan üyelerimizin katılım düzeyi, bu karalama çalışmasının, işçilerin sendikalarına güvenmelerinin bir yansıması olarak sonuçsuz kaldığını göstermektedir.” dedi.

 

İşçilere siyaset yasak mı?

“Üyelerimizin ekonomik, sosyal durumları yanında siyasal eğilimlerini, kültürel yönelimlerini soru formunda yer vermemize gösterilen tepkinin mantığında saklıdır.” diyerek konuşmasını sürdüren Serdaroğlu, “Bu mantık siyaset ile ekonomi arasındaki ilişkiyi görünmez kılmayı amaçlayan, hatta siyaseti ekonomi dışında bir alan olarak inşa etmeye çalışan yeni liberal ideolojinin tezahürüdür. İşçi siyasetle uğraşmasın! Sendika siyasetle uğraşmasın! Peki, ne yapsın? İşçilerin ücretlerinin düzelmesi için mücadele etsin, toplu sözleşme yapsın, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgilensin. Nerede yapacak bunu? İşyerinin sınırları içinde... Nasıl? Ona da cevapları var: Uysal bir biçimde.” diyerek vurgu yaptı.

Konuşmasında milli olma olgusunu öne çıkaran Serdaroğlu, kimin daha “milli” olduğunu şu sözlerle dile getirdi; “Örneğin Metal sektöründe, çok uluslu şirketlerin egemenliğinde şekillenen bir sektörde, bu ülkenin işçileri greve çıkıyor. Grevler “milli güvenlik” gerekçesi ile erteleniyor. Evet, soruyoruz Bu siyaset tasarrufunda olan bir mesele değil mi? Milli olan bu şirketler mi, yoksa bizim işçimiz mi, buradan soruyoruz?”

“Ekonomiyi siyasetten kaçırıyorlar. Paralel fonlar oluşturuluyor. Siyaset camide, siyaset üniversitede, siyaset işveren örgütlerinde, işveren sendikalarında, havuz medyasında, siyaset iktidara tabi olunduğu oranda, gelir bölüşümünden pay alma konusu gündemde olmadıkça serbest. Bizi kimlik temelinde bölen bir unsursa o zaman serbest.” diyen Serdaroğlu, konuşmasına; “Ancak bizim ortak kimliğimiz var o da emekçi kimliğidir. Bu kimlik, çalışan kesimlerin en az %90’ının oluşturan, toplumun en önemli paydasında hepimizi birleştiren bir kimlik. Bizim çalışmamızda bu ortak paydayı gösteriyor. Bunu gösterdiği için birilerini rahatsız ediyor. Toplumun bu ezici çoğunluğu emekçi kimliği ile kendisini tanımladığı zaman, birileri gemileri o kadar kolay yüzdüremeyecek, kar oranlarında rekorlar kırılmayacak, sömürü bu kadar dizginsiz yaşanmayacak. Siyaset işçi sınıfı ve sendikaları için ekmek gibi, su gibi haktır. Biz siyaset yapacağız, ekmeğimiz ve onurumuz için yapacağız. “Köleleştirmeye Dur!” demek için yapacağız. Bize sınıf siyaseti yapmayın diyenler siyaseti kimlik temelinde örgütlemeye çalışıyorlar. Bu eğilimlerin bizim tabanımızda da ne yazık ki bir karşılığı var. Bu çalışma onu da ortaya koyuyor. Bizim sendika olarak tutumumuz nettir. ” diye devam etti.

 

Metal işçisi “Hayır” diyor!

“Türkiye’nin tartışmasız en çok işçi hakları için eylem yapan Birleşik Metal İş Sendikası’nın üyeleri bu toplumun bir aynasıdır” diyen Serdaroğlu; “Antikapitalist ve antiemperyalist gelenekten bir sendika olarak üyelerinin önemli kesimi kendini milliyetçi bir zeminde tanımlamaktadır. Dini öncelikli kimliği olarak görenlerin oranı %45’ler düzeyindedir. Üyelerinin yüzde 65’i MHP ve AKP’lidir. İşçilerin sendikaya bağlılıkları yüksektir. İşçilerin ekonomik açıdan ciddi sıkıntılar söz konusudur. Ev sahipliği oranı azalmış, borçlanma artmıştır. Kredi kartı borç döngüsüne giren işçilerin oranı %20’ler civarındadır. Sadece yüzde 14’lük bir kesim tasarruf yapabilmektedir. İşçilerin yarısı borçlarını ödemekte çok zorlanmaktadır. Borcu olmayan işçi oranı %14’te kalmaktadır. İşçiler en çok zaman baskısına maruz kalmakta ve en çok eklem ve kas sorunları yaşamaktadır. %48 işyerinde iş kazası geçirmiştir. Metal işçilerinin %70’i lise ve üzeri eğitimlidir.

%8’i Gezi sürecine, %26’sı 15 Temmuz mitinglerine katılmıştır. Metal işçilerinin %72’si 15 Temmuz darbe girişimini CIA ve ABD destekli FETÖ darbesi olarak görmektedir.

Referandum konusunda metal işçisinin %28’i Evet %47’si Hayır demektedir. Her dört işçiden biri ise kararsızdır. Kararsızları partilerin evet/hayır oranlarını dikkate alarak paylaştırırsak Evet %38, Hayır %62’dir. Görüldüğü gibi metal işçisi referandumda HAYIR demektedir.” diyerek konuşmasını tamamladı.

 

Araştırmada öne çıkanlar

“Üye Kimlik Araştırması-2017” sonuçlarının genel bir özeti araştırma ekibinin başında bulunan Serkan Öngel tarafında slayt eşliğinde basın açıklamasını izleyenlere aktarıldı.

Öngel, araştırmanın bütün sonuçlarının henüz tamamlanmadığını, güncel öneminden dolayı metal işçilerinin “Başkanlık referandumu” tutumlarının kamuoyu ile paylaşıldığını dile getirdi.

Araştırmada teslim edilen anket formunun 1068 adedi üzerinden sonuçlara ulaşıldığını açıklayan Öngel; “sendika üye profilinin yüzde 92,4 erkek, yüzde 7,6 kadın işçilerden oluştuğunu, bu oranın 1998 araştırmasında kadın üye oranının neredeyse % 100 arttığını gösterdiğini aktardı.

 

Birkaç rakam

Metal işçilerinin yaş grupları; 30-39 yaş 47,8% , 40-49 yaş 25,1% , 18-29 yaş 24,0%, 50 ve üzeri yaş 3,1%.

Öğrenim durumu; Meslek Lisesi 42%, Ortaokul 15%, İlkokul 14%, Düz lise 13%, Ön lisans 11%, Lisans 2%, Diğer 3%... Bu oranlar metal işçilerinin eğitim düzeyinin yükseldiğini göstermektedir.

Borçlar zorluyor mu?; Çok zorluyor 47,8%, Biraz zorluyor 45,0%, Hiç zorlamıyor 7,2%.

Kredi kartı; Araştırma beş işçiden birinin kredi batağında olduğunu teespit ediyor.

İş dışı gelir ve Köy ile bağ; Bir öndeki araştırma ile karşılaştırıldığında işçilerin köy ile bağlarının son derece düşük oranlara indiği gözleniyor.

Tasarruf yapabiliyor mu?; Hayır 86%, Evet 14%.

Çalışma hayatının en öncelikli sorunları; Emeklilik Yaşı, Ücret Düşüklügü, İşsizlik, Sendikaların Güçsüzlüğü, İsçi Lehine Yasal Düzenleme Eksikliği, Sosyal Güvenlik Sistemi Yetersizliği olrak öne çıkıyor.

Kıdem tazminatı; Fona devredilmesine işçilerin % 71,4'ü katılmıyor, %82,1'i ise grev nedeni olarak görüyor.

AKP sizce başarılı mı?; Başarısız 38%, İdare eder 32%, Başarılı 30%.

Şubelere göre referandum eğilimi; İzmir, Bursa, Trakya ve İstanbul 1 nolu şube açık ara Hayır eğiliminde.

Yaş gruplarına göre referandum eğilimi; 50 yaş ve üzeri 53,60%, 30-39 yaş arası 52,00%, 40-49 yaş arası 48,70%, 29 yaşa kadar 42,50% Hayır eğiliminde.

Araştırmanın ilginç sonuçlarından biri de kadın ve erkek işçilerin referandum eğilimi; Kadın işçiler de Hayır % 72, Evet % 28 iken erkek işçilerde bu oran Hayır % 63, Evet %37.

Ayrıca, borcu olan işçiler arasında başkanlık referandumunda “Hayır” oyu eğilimi daha güçlü çıkıyor...

 

paylaş