File artık dolmuyor

22 Haz 2018

Patates ve soğan fiyatlarındaki yüksek artışlar gündemi meşgul ederken, veriler, ikiye üçe katlanan fiyatların sadece bu ürünlerle sınırlı olmadığını gösteriyor. Her geçen gün fiyatları artan Gıda ürünleri tüketicinin belini bükmeye devam ediyor. Son bir yılda mutfağa giren tüm kahvaltılık ürünlerde yüzde 35’leri aşan fiyat artışları yaşandı. Buna göre yurttaş geçen yıl sofrasını kurduğu parayla bu yıl ancak sofranın üçte birini doldurabiliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Haziran 2017’de kilosu 37 TL olan kahvaltılık tereyağı, Haziran 2018’de 50 TL’ye çıktı. Aynı dönemde tulum peyniri 27 liradan 34 liraya, kaşar peyniri 24 liradan 30 liraya, salatalık 1.84 liradan 3.65 liraya, sucuk ise 56 liradan 62 liraya yükseldi.

Stokçuluk başladı

Öte yandan, patatesin bir yıllık fiyat artışı yüzde 300’leri aşmış durumda. Geçen ay 3 TL’ye bir kilo patates alınabiliyorken, bu ay bu para ancak yarım kilo patatese yetiyor. Patatesin fiyatı bir ayda 3 TL’den 6.5 TL’ye çıkarken, soğandaki aylık fiyat artışı 4 lirayı buldu. Buna göre geçen ay kilosu 3 TL olan kuru soğan, bu ay 6.95 TL’ye yükseldi. 2017 Haziran’ında 4.41 TL olan taze fasulye fiyatı ise, bu Haziran’da 6 TL’yi buldu. Ancak fiyat artışları yalnızca bu ürünlerle sınırlı değil. Gıda ürünlerindeki zammı limon ve havuç fiyatları izliyor. Havucun kilosu son bir ayda 2 liradan 5 liraya çıkarken, yıla 4.40 TL’den başlayan limon mayısta 5.5 TL’ye, haziranda 7-8 TL’ye kadar yükseldi. Kuru soğandaki fiyat artışının sebepleri arasında üreticinin geçen yıl beklediği fiyatı bulamayınca üretim alanını azaltması ve bir kısmının da tarlasını kiraya vermesi yer alıyor. Diğer yandan bu yıl görülen sağanak yağışlar üretimi olumsuz etkiledi. Bu faktörler maliyetleri yükseltti. Patateste de meterololojik olumsuzluklar nedeniyle yüzde 1 düşüş bekleniyor. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, “Fiyat artışı bekleyen bir kısım tüccar ürünü piyasaya sürmediği için kuru soğan ve patates fiyatları uçtu” dedi.

Tablo olumsuz

Süt ürünlerindeki fiyat artışının en büyük sebebini, yem fiyatlarındaki artış oluşturuyor. Son bir yılda enflasyon yüzde 11 olurken, Et ve Süt Kurumu (ESK) verilerine göre süt yemindeki fiyat artışı enflasyonun çok üzerinde, yüzde 30 oldu. Diğer kaba yem fiyatları yüzde 21 ile yüzde 53 arasında arttı. Ulusal Süt Konseyi tarafından önerilen çiğ süt referans fiyatı şubattan itibaren 1.44 TL olarak belirlendi. “Süt üreticisi, sütünü bu fiyatın çok daha altında satmak zorunda kalıyor” diyen Ahmet Atalık, “Çiftçinin süt üretiminden kazandığı para ile 15 kg yem alabilmesi gerekiyor. Çiftçi şu anda sattığı 1 litre süt karşılığında ancak 1 kg yem alabiliyor. Tablo son derece olumsuz” dedi.

Yoksulllaşıyoruz

Türkiye'nin 2017 yılı sonuçlarına göre tüketim mal ve hizmetlerine ilişkin fiyat düzeyi endeksi 53 oldu. Bu değer, 28 Avrupa Birliği (AB) ülkesi genelinde 100 Euro karşılığı satın alınan aynı mal ve hizmet sepetinin, Türkiye'de 53 Euro karşılığında satın alınabileceğini gösterdi. Yine SGP'ye göre AB ülkelerinde kişi başına düşen ortalama gelir 36 bin 198 dolar iken, Türkiye'de kişi başına düşen ortalama gelir 23 bin 679 dolarla sınırlı kalıyor. Yani, Türkiye ile AB ülkeleri ortalaması arasında 12 bin 519 dolarlık bir fark bulunuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) dün açıkladığı verilere göre tüketim mal ve hizmetleri grubuna ilişkin fiyat düzeyi endeksi alt gruplar itibarıyla incelendiğinde, Türkiye'de kişisel ulaşım araçları endeksi 105 oldu ve bu gruba ait fiyat düzeyinin AB ülkelerinin ortalamasının yüzde 5 üzerinde olduğu görüldü. Diğer alt gruplar bazında ise; tüketici elektroniği endeksi 89 oldu. Buna karşılık lokanta ve oteller endeksi 63, giyim grubunda ise Türkiye, 54 endeks değeri aldı. Karşılaştırmalarda, 28 AB üyesi ülke, 3 Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkesi (İsviçre, İzlanda ve Norveç), 5 aday ülke (Türkiye, Makedonya, Karadağ, Sırbistan ve Arnavutluk) ve 1 potansiyel aday ülke (Bosna-Hersek) kapsandı. Ülkeler itibarıyla tüketim mal ve hizmetlerine ilişkin fiyat düzeyi endeksi en yüksek ülke 166 ile İzlanda, en düşük ülke ise 47 ile Makedonya oldu.

ALMAN 6.579 TÜRK 195 EKMEK ALABİLİYOR

Satın Alma Gücü Paritesi, aynı mal ve hizmet sepetine örneğin 1 kg ekmeğe, 1 kg yağa, 1 paket sigaraya farklı ülkelerde yapılan ödemelerin arasındaki farkı ortaya koyuyor. Türkiye'de standart beyaz ekmek 1.25 TL iken, Almanya'da ise 1.5 Euro. 1 Euro'nun 5.49 TL'ye eşit olduğu dikkate alındığında asgari ücretli bir Alman'ın aylık 1498 Euro (kesintiler hariç) olan geliri 8 bin 224 TL'ye denk geliyor. Alman Türkiye'ye gelip aylık parasını TL'ye çevirdiğinde 6 bin 579 adet ekmek alabiliyor. Buna karşılık 1604 lira asgari ücret alan Türk, Almanya'ya gider de parasını Euro'ya çevirirse 292.1 Euro'su oluyor. Bu para ile bir Türk, Almanya'da ancak 195 adet ekmek alabiliyor.

 

paylaş