
KESK’e bağlı Büro Emekçileri Sendikası (BES), ülke çapında giderek artan Koronavirüs salgını ile ilgili olarak devlet dairelerinde yaşanan sorunların çözümüne ilişkin sendikanın önerilerini ve taleplerini içeren bir açıklamada bulundu.
Sendikanın açıklamasında; “Başta Adliyeler, Vergi Daireleri, SGK, Nüfus Müdürlükleri ve İŞKUR olmak üzere birçok kamu kurumunda Covid-19 vaka sayısının giderek arttığı, büro emekçilerinin kalabalık işyerlerinde yaşamını kaybetme riskine rağmen çalışmak zorunda bırakıldığı” belirtilerek; “Vaka sayısının daha fazla artmadan ve ölümler yaşanmadan, vaka tespit edilen işyerlerindeki tüm çalışanlara Covid 19 testinin uygulanması ve zorunlu olmayan hizmetlerin durdurulması” istenildi.
Büro Emekçileri Sendikası’nın internet sitesi üzerinden 30 Mart 2020 Pazartesi günü BES Merkez Yönetim Kurulu imzası ile yapılan yazılı açıklama şöyledir:
Basına ve Kamuoyuna
Büro İşkolunda Covid-19 Vaka Sayısı Artıyor! Uyarıyoruz! Vaka sayısı artmadan ve ölümler yaşanmadan zorunlu olmayan hizmetler durdurulsun!
Sendikamızca tespit edilebilen bilgiler:
- İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde virüs tespit edilmesi nedeniyle 6. Sulh Hukuk Mahkemesi kapatılmış, personel karantinaya alınmıştır.
- İstanbul Anadolu Adliyesi’nde 6. Aile Mahkemesi kapatılmıştır.
- İstanbul Anadolu Adliyesi’nde 6. Ağır Ceza Mahkemesinde virüs tespit edilmesi nedeniyle aynı koridorda yer alan 4 Mahkeme kapatılmıştır.
- Bakırköy Adliyesi’nde Yazı İşleri Müdürü olan bir emekçiye Covid 19 teşhisi konulmuş aynı koridorda yer alan 5 Mahkeme kapatılmıştır.
- Ankara Sosyal Güvenlik Kurumu Kayıtdışı İstihdam Daire Başkanlığında görev yapan bir emekçi virüs şüphesi ile sağlık kurumuna yönlendirilmiştir.
- İstanbul Vergi Dairesi Bşk. Mecidiyeköy Uygulama Grup Müdürlüğü Veznesinde bir emekçiye 27 Mart 2020 günü Covid 19 teşhisi konularak hastanede karantinaya alınmıştır.
- İstanbul Vergi Denetim Kurulu Levent Hizmet Biriminde çalışan bir emekçiye 23 Mart 2020 tarihinde Covid 19 teşhisi konulmuş, 29 Mart 2020 tarihinde evde gözetim şartıyla taburcu edilmiştir. Çalışanların tamamı hastaneye gönderilerek, hafta boyu hizmet binası kapatılmıştır.
- İstanbul Vergi Dairesi Bşk. Bostancı Uygulama Grup Müdürlüğü Anadolu Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğünde 27 Mart 2020 tarihinde Covid 19 teşhisi konulan iki emekçinin, yoğun bakımda tedavileri sürmektedir.
- İstanbul Gaziosmanpaşa Vergi Dairesinde bir emekçinin Covid 19 testi pozitif çıkmasına rağmen henüz, hizmet binasında herhangi bir tedbir alınmamıştır.
- İstanbul Şişli İŞKUR Hizmet Merkezinde bir emekçinin Covid 19 testi pozitif çıkmıştır, bir başka emekçiye de yaşadığı semptomlar nedeniyle test yapılmış sonucu beklenmektedir. Hizmet binası ilaçlanmıştır.
- Kocaeli- Derince Vergi Dairesinde 2 emekçi de Covid 19 testi pozitif çıkması üzerine Vergi Dairesi kapatılmıştır.
- İzmir-Yamanlar Vergi Dairesinde 1 Vergi Dairesi çalışanında Covid 19 testi pozitif çıkmış ve hastaneye kaldırılmıştır.
- İstanbul-Topkapı Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinde bir çalışana test uygulanmış ve sonuç pozitif çıkmıştır.
Dünyanın tamamına yakınını etkisi altına alan koronavirüs salgını hızla yayılmaya devam ediyor ve hayatını kaybedenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Biyolojik bir sorun olarak ortaya çıkan virüs karşısında, bütün dünyada egemen olan kapitalist sistem çaresizliğiyle pul pul dökülmektedir. Salgını önlemek için halk sağlığına değil, ekonomilerin ayakta tutulmasına öncelik verilerek tedbirler geciktirilmektedir. Bütün kapitalist ülkelerde, şirketlerin zararlarını en aza indirmeyi esas alan planlar ilan edildi. Bugün salgının sonuçlarını çok ağır bir biçimde yaşan İtalya başta olmak üzere birçok ülkede emekçiler, virüsün yayılmasını önlemek için üretimin durdurulmasını ancak grevlerle ve iş bırakmalarla sağlayabildiler.
Salgının artmasıyla birlikte bütün ülkelerde sağlık sistemlerinin çöktüğüne tanık olduk. Kamu sağlığı sistemini büyük tekellerin yararına özelleştirerek, kâr edilecek ürüne dönüştüren neoliberal politikaların sonuçları bütün dünyada ölümcül oldu. Bu salgın karşısında emekçilerin çıkarları ile sermayenin çıkarlarının nasıl çatıştığı apaçık görüldü.
Ülkemizde de ilk korona vakasının açıklandığı 11 Mart 2020 tarihinden bugüne kadar salgınla mücadele ve alınacak önlemler konusunda, hükümet halk sağlığını koruyacak geniş tedbirler almak yerine anlık gelişmelere, artan vaka sayısına göre parça parça günübirlik çoğu göstermelik kararlarla durumu idare etmektedir. Hükümet açıkladığı ekonomik programla da salgın karşısında emekçileri değil sermayenin korunmasını esas almıştır.
Bilim insanları ve sağlık örgütleri bu salgınla başa çıkmanın başta gelen unsurunun “İzolasyon ve fiziki mesafenin korunması” olduğunu her gün açıklıyor. Bizler, salgınla etkin mücadele yöntemlerinin kullanılmasını, zorunlu hizmetler dışında üretimin ve kamu hizmetlerinin durdurulmasını, işten atmaların yasaklanmasını, ücretli izin uygulanmasını, evde kalabilmek için temel ihtiyaçların karşılanmasını talep ederken, sermaye ise kârlarının aksamaması için üretimin ve hizmetlerin devam etmesini istiyor. İşçiler, emekçiler, kamu emekçileri işe gidiş gelişlerde, iş yerlerinde, yemekhanelerde virüs karşısında hiçbir koruma olmaksızın çalışmaya zorlanıyor büyük risk altında bırakılıyor. Diğer taraftan en yetkili ağızlardan, magazin dünyasından, evde kaldığında işsiz ve aç kalacak milyonlarca emekçiye “evde kal” çağrısı yapılıyor.
Büro emekçileri olarak biz de bu yaklaşımın sonuçlarını işyerlerimizde yakıcı olarak yaşıyoruz. Hükümetin kamu kurumlarına yönelik açıkladığı tedbirler söylemde çok parlak görünse de uygulamada sorunlar yaşanmaya devam ediyor. İlk günden beri gerek kurum yetkilileri ile görüşerek gerekse yazışmalarla ısrarla uyarmamıza rağmen, salgının yayılma hızı karşısında işyerlerinde alınan tedbirler hem yetersiz olmuştur hem de çoğu önlem için çok geç kalınmıştır. İdari izin ve dönüşümlü çalışma genelgesinin uygulanması dahi günler almıştır. Bugün itibarıyla salgının geldiği boyut nedeniyle dönüşümlü çalışma tedbiri artık geçerliliğini kaybetmiştir.
İşkolumuzda bulunan kurumlarda yurttaşların geliş- gidişleri azalmışsa da başta Adliye, SGK, Nüfus Müdürlükleri, İŞKUR ve Vergi Daireleri olmak üzere birçok kurumda müracaatlar devam etmekte, her gün posta yoluyla gelen çuvallar dolusu evrak taramaları yapılarak sisteme girilmekte, ilgili birimlere dağıtılmakta ve işlem görmektedir. Veznelerde para tahsilatı devam etmektedir. İşyerlerinde düzenli temizlik dahi yapılmamaktadır. Özellikle büyükşehirlerde hizmet binalarının büyüklüğü, Vergi Dairelerinin kompleks biçiminde bir arada bulunması gibi faktörler göz önünde bulundurulduğunda, hizmet üretimi durmadığı sürece alınan kısmi tedbirlerle virüsün yayılmasının durdurulması artık mümkün değildir.
Diğer yandan, milyonların ölümle burun buruna olduğu böylesi bir dönemde hükümetin siyasal ranta dönüştürdüğü kısa çalışma ödeneği uygulaması, İŞKUR’da 23 Mart Pazartesi gününden itibaren olağan dönemin çok üstünde iş yoğunluğu yaratmıştır. Hizmet binalarına giderek form doldurma işlemleri halen yoğun olarak yapılmaktadır. Bu durum hem İŞKUR emekçilerini hem de başvuran binlerce yurttaşımızı virüsle karşı karşıya bırakmaktadır. İş yükünün artması nedeniyle bazı İl Müdürlüklerinde hafta sonu dahi mesai yaptırılmaktadır. Bugün işsiz kalan binlerce işçi ve işyerlerini kapatmak zorunda kalan işletme sahipleri İŞKUR’a başvurarak çare aramaktadırlar. İşten atmalar yasaklanmadığı, kriz süresince işçilere ücretli izin uygulanmadığı, işsiz kalan emekçiler doğrudan desteklenmediği, işçileri koruyan ekonomik tedbirler alınmadığı için emekçiler gidip kurum önlerinde beklemeye, bu salgın ortamında bürokratik işlemlerle uğraşmaya mecbur bırakılmaktadır. Hükümet almadığı bu tedbirleri İŞKUR çalışanlarının üzerine yıkmaktadır.
Salgın başladığından bugüne kadar yaşadıklarımız göstermektedir ki; alınmayan ve geciktirilen tedbir kararlarıyla salgından en çok emekçiler etkilenmektedir. Zira bir tarafta korunaklı mekanlarda, geçim derdi olmadan kendini korumaya alabilenler, diğer tarafta her gün dışarıya çıkan, toplu taşıma araçları kullanan, sağlık hakkından mahrum, kalabalık işyerlerinde yaşamını kaybetme riskine rağmen çalışmak zorunda olan milyonlarca emekçi var.
Vaka Sayısı Daha Fazla Artmadan ve Ölümler Yaşanmadan;
- Vaka Tespit Edilen İşyerlerinde Bütün Çalışanlara Covid 19 Testinin Uygulanmasını,
- İşyerlerinde Koruyucu Sağlık Önlemlerinin Alınmasını,
- Zorunlu Olmayan Hizmetlerin Durdurulmasını İSTİYORUZ!
BÜRO EMEKÇİLERİ SENDİKASI
Merkez Yönetim Kurulu
30 Mart 2020
