
Kocaeli Valiliği, resmi internet sitesinde "Eylem ve etkinliklerin yasaklanması ile ilgili basın duyurusu" adıyla 2 Nisan 2020 tarihinde yayınladığı bir duyuru ile il sınırlarında yasaklanan eylemleri sıraladı. Yasaklar arasında, yaşama hakkını korumak için 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun “Çalışmaktan Kaçınma Hakkı” başlıklı 13. maddesinde yer alan “çalışmaktan kaçınma hakkını” kullanan işçilerin “iş bırakması” da var...
Tepki gelince geri çekti
Valilik tarafından yapılan açıklamada şunlar yer aldı; “Koronavirüs salgınının dünyada olduğu gibi ülkemizde de halk üzerinde korku/panik oluşturabileceği ve toplu halde yapılacak her türlü eylem/etkinliklerin söz konusu virüsün yayılması açısından risk oluşturduğu değerlendirildiğinden, huzur ve güvenliğin, kamu düzeninin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması ve müessif olayların yaşanmaması amacıyla ilimiz sınırları dahilinde (Polis ve Jandarma Sorumluluk bölgelerinde) gerçekleştirilebilecek, açık ve kapalı yer toplantıları, her türlü bilimsel, kültürel, sanatsal ve benzeri toplantı ve aktiviteler, gösteri yürüyüşü, basın açıklaması, açlık grevi, oturma eylemi, stant açma, imza kampanyası, çadır kurma, meşale yakma, el ilanı/bildiri, broşür dağıtma, iş bırakma, protesto eylemi vb. türdeki eylem/etkinlikler 02/04/2020 günü saat:00.01’den 16/04/2020 günü saat:00.00’a kadar (15) gün süre ile yasaklanmıştır.”
Ancak, gelen tepkiler üzerine, Valilik, açıklamanın ‘sehven’ yazıldığını dile getirip gece yarısı “iş bırakma” yasaklar arasından çıkartıldı.
Kocaeli ve Gebze’de bazı fabrikalarda koronavirüse yakalanan işçiler tespit edilmesi üzerine işyerlerinde örgütlü Birleşik Metal-İş, “İşçi arkadaşlarımızın salgın içinde çalışmasına izin vermeyiz” kararı ile iş bırakmıştı.
Çalışmaktan kaçınma hakkı
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun “Çalışmaktan Kaçınma Hakkı” başlıklı 13. maddesine göre;
(1) Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar kurula, kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Kurul acilen toplanarak, işveren ise derhâl kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar, çalışana ve çalışan temsilcisine yazılı olarak bildirilir.
(2) Kurul veya işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi hâlinde çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Çalışanların çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır.
(3) Çalışanlar ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda birinci fıkradaki usule uymak zorunda olmaksızın işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek belirlenen güvenli yere gider. Çalışanların bu hareketlerinden dolayı hakları kısıtlanamaz.
(4) İş sözleşmesiyle çalışanlar, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda, tabi oldukları kanun hükümlerine göre iş sözleşmelerini feshedebilir. Toplu sözleşme veya toplu iş sözleşmesi ile çalışan kamu personeli, bu maddeye göre çalışmadığı dönemde fiilen çalışmış sayılır.
(5) Bu Kanunun 25 inci maddesine göre işyerinde işin durdurulması hâlinde, bu madde hükümleri uygulanmaz.
