Çiftçi hak ettiği desteği alamıyor

07 Eki 2020
çiftçi hak ettiği desteği alamıyor

Üretici tarımsal destekten mahrum
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu sırf “kurumsal altyapı yok” diye 39 ildeki üreticiye destek vermedi.

İktidarda olduğu 18 yıl boyunca tarımsal üretimi bitme aşamasına getiren ve Türkiye’yi 'ithalat cennetine' çeviren AKP’nin 39 kentteki çiftçiye diğer kentlerdeki işçilerden daha az destek verdiği belirlendi.

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Sayıştay 2019 Yılı Denetim Raporu’na göre, 2007 yılında tarımsal destek için kurulan kurum, üreticilere, kooperatiflere ve üretici birliklerine hibe programları aracılığı ile finansman desteği sağlarken ülkenin yarısını görmezden geliyor.

Sayıştay denetçilerinin tespitine göre, TKDK’nin merkez teşkilatı dışında 42 ilde koordinatörlük birimi bulunuyor. Bu koordinatörlük birimlerinin eliyle 42 kentte üreticilere hibe şeklinde destekler veriliyor. Ancak destek, bu koordinatörlüklerin bulunduğu illerle sınırlı kalıyor. Geri kalan 39 ildeki çiftçiler, TKDK’den bir kuruş bile yardım alamıyor. Bu durumun çifte standarda neden olduğunu bildiren Sayıştay, tüm illerde koordinatörlük kurmanın büyük bir masraf doğuracağını da belirterek, bunun yerine “bölge temsilcilikleri” modelini önerdi.

Buna göre, 42 ildeki hizmet binalarının ve merkez hizmet binasının kiralık olduğuna da dikkati çeken Sayıştay, hem bu masrafın fazla olduğunu hem de yardımsız kalan illerin haksızlığa uğradığını bildirerek şu tespitlerde bulundu:

“Faaliyetine devam eden 42 il koordinatörlüğünün tamamı kiralık binalarda hizmet vermekte olup, buralar için ödenen yıllık kira tutarı, 1 milyon 932 bin TL’si hizmet binasına ait olmak üzere, toplam 14 milyon 226 bin TL’dir. İl düzeyinde teşkilatlanmak yerine bölge düzeyinde bir teşkilatlanma yapısının tercih edilmesi, hem düşük maliyetli hem de daha kontrol edilebilir bir yapı sunması bakımından değerlendirilmelidir. Kurum, misyon ve vizyonuna uygun bir şekilde ülke genelinde faaliyet göstermelidir. Kurumun, söz konusu kaynakları amaç ve vizyonuna uygun bir şekilde, iller arası ayrım yapmadan ülke genelinde kullandırması gerektiği, bunun kalkınma ve kırsal kalkınma politika belgelerinde belirlenen ilke ve amaçlara daha uygun olacağı değerlendirilmektedir.”

Yasal sınırın üstünde personel
Personel sayısının da yasal sınırın üstünde olduğunu kaydeden Sayıştay denetçileri, özellikle kurumun merkez teşkilatında çalışanlara dikkati çekti. Kurumun merkez ve taşra teşkilatında toplam 2 bin 601 personelin istihdam edildiğini, bunların 450’sinin merkez teşkilatında görevli olduğunu ifade eden denetçiler, yasal sınıra göre ise 180 kişiden fazlasının çalıştırılamayacağını, bu durumun kaynak israfına da neden olacağını vurguladı.

‘Saray Rejimi için çiftçiler önemsiz’
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın PowerPoint sunumuyla açıkladığı Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) tarım politikalarında yeni bir gelişme olmadığını söyledi. Sarıbal, “Hazine Bakanı’nın açıkladığı 3. YEP’te de tıpkı diğerlerinde olduğu gibi tarımın sorunlarına çare olacak tek bir cümle yok. Saray Rejimi için tarım tali bir alan. Tarımın adı yok” dedi.

‘YEP’te yeni bir şey yok’
Sarıbal yaptığı açıklamada daha önce “Değişim Başlıyor” adı altında “Dengeleme, Disiplin ve Değişim” olarak sunulan ekonomi programında yer alan tarım ve gıda konularının yeni programda yeni bir iş gibi sunulduğunu belirten Sarıbal, şu görüşlere yer verdi:

“Bir önceki programda açıklanan tarımsal sulama, sera yatırımları, kooperatifçilik mevzuat düzenlemesi, sözleşmeli üretim, erken uyarı sistemi, tohum üretimi ve tarımda teknoloji kullanımı gibi başlıklar açıklanan yeni programda da var. Yeni olarak eklenen bir çok madde Tarım ve Orman Bakanlığının yaptığı çalışmalar olup, örneğin mevcut ağaçlandırma çalışmalarında inşaat sanayine ihtiyacı için fidan değişikliği, meralarda sürdürülen tespit ve tahdit çalışmaları, münavebeli üretim, yabani zeytin ve menengiç ağaçlarının aşılanması, gıda denetimi yapan personele 'Gıda Denetçi' ünvanı getirilmesi, kenevir ve tıbbi/aromatik bitkilerinin üretimini artırılması bize yeni bir plan olarak sunulmaya çalışılıyor. Üreticinin gelirini artıracak, ithalata bağımlılığı azaltacak yeni bir uygulama yok.”

Kaynak: BirGün

 

paylaş