
Türk-İş: Açlık sınırı 8.864 lira!
- Elde edilen gelir asgari harcamaları karşılamakta yetersiz…
- Mutfak enflasyonu aylık %9,02 ve son on iki aylık %108,57 oranında arttı.
- Dört kişilik ailenin aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 8.864 TL
- Dört kişilik ailenin gıda ve tüm diğer harcamaları için hanesine girmesi gereken aylık ücret ve/veya ücret dışı toplam gelir tutarı (yoksulluk sınırı) 28.875 TL
- Bekâr bir çalışanın aylık toplam yaşama maliyeti 11.557 TL‘ye ulaştı!
Türk-İş, “Açlık ve Yoksulluk sınırı Ocak 2023” verilerini açıkladı.
Buna göre, yılın ilk asgari ücreti emekçinin eline geçmeden açlık sınırının altında kaldı.
Dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması tutarını ifade eden açlık sınırı, 2023 Ocak’ta 8 bin 864 TL’ye yükselerek asgari ücretin üzerine çıktı.
Bir ailenin aylık kira, ulaşım, fatura, eğitim, sağlık, giyim gibi tüm harcamalarını kapsayan yoksulluk sınırı ise, ocakta 28 bin 875 TL’ye yükseldi.
Bekar bir çalışanın toplam yaşama maliyetinin ise 11 bin 557 TL’ye çıktı.
Ankara'da yaşayan 4 kişilik ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı, bir önceki aya göre yüzde 9,02 oranında artış gösterdi.
Araştırmaya göre 'mutfak enflasyonu' ocak ayında yüzde 9,02, son 12 ayda ise yüzde 108,57 oranında artış gösterdi.
On iki aylık ortalamalara göre değişim oranı % 109,77 olarak hesaplandı.
Şimdiden 360 lira fark oluştu
Rapora göre:
Cumhuriyetin 100. yılının ilk ayında yıllık gıda enflasyonu yüzde 108'e, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı olan “açlık sınırı” ile “asgari ücret” arasındaki açık şimdiden 360 TL'ye gelmiş oldu.
Net asgari ücret işveren ve hükümet oy çokluğuyla aylık net 8 bin 506 TL olurken yıllık temelde yüzde 100'lük bir artış yapılmış oldu. Ancak açlık sınırı bu süreçte yüzde 108'lik bir artış gösterdi ve aslında bu zam 2022 yılı içinde aylarca sürmüş olan alım gücü kayıplarını ortadan kaldırmış olmadı. İçerisinde olduğumuz yeni yıl yeni alım gücü kayıpları ile başlamış oldu.
Sabit gelirliler, 2023’te yapılacak ikinci ücret zamlarına kadar alım güçleri bakımından şimdiden 2022'nin başındaki hâlinden bile daha aşağı bir seviyede yaşamlarını sürdürmek durumunda kalacaklar.
Türk-İş verilerine göre, 2022 Şubat’ta açlık sınırı asgari ücretin 300 TL üzerine çıkarak 4 bin 552 TL’ye yükselmiş; sene başındaki 4 bin 253,4 TL’lik asgari ücreti sollamıştı.
Ürün gruplarına göre değişim
● Süt, yoğurt, peynir grubunda;
Bu gruptaki tüm ürünlerin fiyatları yükseldi. Bunun en temel sebebi önceki bültenlerimizin bir kaçında da belirttiğimiz üzere, maliyetlerini karşılayamayan üreticilerin hayvanlarını kesmeye başlamasıdır. Bunun en çarpıcı kanıtlarından birisi dünyada 1,5 kabul edilen sürdürülebilir süt/yem değer eşitliğine (parite) 2020 Ocak ayından beri ulaşılamamış, bu süreçte parite 0,87’ye kadar gerilemiştir. Bir ayda süt %6, yoğurt %10, peynir %13 zamlandı. Yoğurtta markalar 1000 gramlık paketlerin yerlerine 900 ve 800 gramlık paketler çıkartmaya başlamışlardı. Artık 750 gramlıklar da yaygınlaşmaya başladı.
● Et, tavuk, balık, yumurta, kuru baklagiller, yağlı tohum ürünlerinin bulunduğu grupta;
Bu gruptaki et ürünleri zamlandı. Bu zammın temel sebeplerinden birisi önceki bültenlerimizde de ifade ettiğimiz üzere; hayvan üretim maliyelerinin maddi getirisinden daha hızlı yükselmesi ve başta az sayıda hayvan varlığı olan aileler olmak üzere üreticilerin hayvanlarını keserek piyasadan çekilmeye başlamasıdır. Fiyatları baskılamak için hayvan ithal edilmesi girişimlerinin ise öncekiler gibi sadece zamları geciktirici bir girişim olduğu ve orta vadede hayvan ve süt üretiminin daha da azalmasına ve fiyatların daha fazla yükselmesine neden olduğu açıktır. Zaten Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğü tarafından 2015’te yayınlanan Kırmızı Et Strateji Belgesi’nde “Artan talebi ithalat ile karşılamak da ülkemizdeki üreticiler ve tüketiciler açısından uzun vadede sürdürülebilir bir politika olarak görülmemektedir. Bunun en önemli gerekçesi olarak da dünyada az sayıda kırmızı et ihracatçısı ülkenin olması gösterilebilir.” ifadelerine yer verilmiştir. Bir ayda dana etinde %8, kuzu etinde %16, tavukta %9, yumurtada %4, balıkta %10 fiyat artışı yaşandı. Baklagillerden fasulye, nohut ve yeşil mercimek fiyatları sınırlı düzeyde artarken kırmızı mercimek fiyatı geriledi. Yağlı tohumlarda yükseliş %10.
● Ekmek ve tahıllar grubunda;
Bir önceki bültenimizde işaret ettiğimiz üzere Ankara’da 200 gramlık beyaz ekmek bu ay %25 zamla 5 TL’ye, 200 gramlık kepek, tam buğday, çavdar ekmekleri 8 TL’ye yükseldi. Meşhur Ankara simidi Ağustos ayından sonra bu ay %40 zamla 7 TL’ye çıktı. Bir ayda bulgur %6, makarna %5, un %8 fiyat artışı yaşadı. Pirinç ve irmik fiyatları hafif geriledi.
● Taze sebze-meyve grubunda;
Semt pazarlarında yeşil soğan, kıvırcık gibi salata yeşilliklerinin ve pırasa, lahana gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları yükseldi. Patates 12,5 TL’den satılmaya devam etti. Salatalık, domates, biber gibi örtü altı sebzelerin fiyatları yine yükselirken karalahana, turp ve havuç fiyatları düştü. Kış meyvelerinden portakal mandalina ve greyfurtun fiyatları arttı. Muz fiyatı değişmedi. Ortalama sebze kg fiyatı 17,82 TL, ortalama meyve kg fiyatı 17,22 TL oldu. Hesaplamada 23’ü sebze ve 9’u meyve olmak üzere toplam 32 üründeki fiyat değişimi dikkate alındı. Ortalama meyve-sebze kg fiyatı bu ay 16,94 TL olarak tespit edildi.
● Temel yağ ürünlerinin bulunduğu grupta;
Dünyada palmiye yağındaki fiyat gerilemesi ve Ukrayna’dan Türkiye’ye yapılan ayçiçek yağı sevkiyatlarının hızlanmasıyla ayçiçek yağı %6 ucuzladı. Zeytinyağı %7 zamlandı, Margarin ve tereyağı fiyatları değişmedi.
● Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden;
Bir ayda tuz %28, bal %27, ıhlamur %18, reçel %5 zamlandı. Yeşil zeytin, siyah zeytin hafif arttı. Baharatlar, çay ve şeker fiyatı sabit kaldı. Salça fiyatları %5 geriledi.
