
DİSK-AR “İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Mayıs 2023” raporu yayımlandı.
Rapora göre:
- Geniş tanımlı işsiz sayısı 8 milyon 308 bin!
- Geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 21,8!
- Resmi işsizlerin yüzde 87,6’sı işsizlik ödeneği alamıyor!
- Geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 29,7!
TÜİK’in Mart 2023 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) sonuçları 10 Mayıs 2023’te yayımlandı. Mart ayı TÜİK Hanehalkı İşgücü İstatistikleri anket uygulaması deprem felaketi sebebiyle Adıyaman, Maraş ve Osmaniye illerinde gerçekleştirilemedi. Dolayısıyla sonuçlar anket yapılabilen iller üzerinden yeniden dağıtılarak hesaplandı.
Mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 10,0, mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı (âtıl işgücü) ise yüzde 21,8 seviyesinde gerçekleşti. TÜİK’e göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde dar tanımlı işsiz sayısı (mevsim etkisinden arındırılmış) 2023 Mart ayında 3 milyon 508 bin oldu (Grafik 1).
DİSK-AR tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise Mart 2023’te 8 milyon 308 bin kişi olarak gerçekleşti. TÜİK’e göre 2019 Mart’ta yüzde 13,9 olan dar tanımlı işsizlik Mart 2023’te yüzde 10 olarak gerçekleşti. Ancak aynı yıllarda geniş tanımlı işsizlik yüzde 19,6’dan yüzde 21,8’e yükseldi. Mart 2023’te geniş tanımlı işsiz sayısı 8 milyon 308 bin oldu (Grafik 1).
Geniş tanımlı işsiz sayısı 8 milyon 308 bin!
Mart 2023 döneminde mevsim etkisinden arındırılmış (MEA) dar tanımlı işsizlik (işsizlik 1) yüzde 10,0, zamana bağlı eksik istihdam ile işsizlerin bütünleşik oranı (işsizlik 2) yüzde 15,1; işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı (işsizlik 3) yüzde 17,2 ve âtıl işgücü oranı (işsizlik 4, geniş tanımlı işsizlik) ise yüzde 21,8 olarak açıklandı (Grafik 2).
Mart 2019’da 443 bin olan zamana bağlı eksik istihdam (MEA) sayısı, Mart 2023’te 1 milyon 772 bin kişiye yükseldi. Mart 2019’da 1 milyon 831 bin olan potansiyel işgücü sayısı ise Mart 2023’te 3 milyon 28 bine yükseldi.
TÜİK’in âtıl işgücü oranından hareketle yaptığımız hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı Mart 2023’te 8 milyon 308 bin olarak gerçekleşti
Geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 29,6
Dünya’da kadın işsizliği önemli toplumsal cinsiyet eşitsizliği göstergesi olmaya devam ediyor.
Kadınların istihdama erişimi önemli kısıtlılıklar içeriyor. İstihdam olan kadınların ise çalışma koşulları kötüye gidiyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) işsiz olan ve iş bulmak isteyenleri kapsayan “iş açığı” göstergesi hem istihdama erişimi hem de istihdamda olan kadınlar için kötü çalışma koşullarının son 20 yılda yavaşlama eğiliminde olduğu gösteriyor. 1 Bu gösterge kadınların erkeklere kıyasla iş bulmada daha büyük zorluklar ve engeller olduğunu ortaya koyuyor. Dünya genelinde çalışma çağındaki kadınların yüzde 15’i, erkeklerin yüzde 10,5’i çalışmak istemesine rağmen iş bulamıyor.
Bu göstergede fark yoksul ülkelerde kadınlar aleyhine daha da açılıyor. ILO, kadınların ev içi ücretsiz bakım işlerinin, kadınların istihdamına engel olmanın yanında kadınları iş aramaktan alıkoyması veya kadınların kısa sürede çalışabilir hale gelmelerinin önünde bir engel olması hususunda uyarıyor (ILO, 2023).
Türkiye’de de kadın işsizliği erkeklere kıyasla oldukça yüksek seyretmeye devam ediyor. Mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı erkeklerde yüzde 8,1 iken kadınlarda yüzde 13,8 olarak gerçekleşti. Geniş tanımlı işsizlik (âtıl işgücü) erkeklerde yüzde 17,5, kadınlarda ise yüzde 29,7 olarak hesaplandı. Geniş tanımlı kadın işsizliği ile geniş tanımlı erkek işsizliği arasındaki fark 12,2 puandır (Grafik 3).
Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı erkeklerde yüzde 13 iken kadınlarda yüzde 19,3’tür. İşsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı erkeklerde yüzde 12,9 iken kadınlarda yüzde 25 seviyesindedir (Grafik 3).
Mart 2023 itibarıyla kadınlarda mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsiz sayısı 1 milyon 624 bin ve geniş tanımlı işsiz sayısı 4 milyon 20 bindir. Erkeklerde ise dar tanımlı işsiz sayısı 1 milyon 884 bin ve geniş tanımlı işsiz sayısı 4 milyon 294 bindir (Grafik 4).
Mart 2023 HİA verilerine göre işsizlik türlerinin en yüksek olduğu kategori yüzde 29,7 ile geniş tanımlı kadın işsizliği oldu. İkinci yüksek işsizlik kategorisi ise genç kadın işsizliğidir. Mart 2023’te genç kadın işsizliği yüzde 28,9’dur (Grafik 5). İşsizlik genç ve kadınlarda yüksek seyretmeye devam etmektedir.
İşsizlerin yaklaşık yüzde 87,6’sı işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor!
TÜİK’in resmi dar tanımlı işsizlerin ezici çoğunluğu işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor. İşsizlik ödeneğinden yararlanma koşullarının ağır olması ve işsizlik sigortası kaynaklarının amacı dışında kullanılması sebebiyle işsizlerin büyük çoğunluğu işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor.
Mart 2023’te TÜİK toplam dar tanımlı işsiz sayısını 3 milyon 508 bin kişi olarak açıkladı. İŞKUR’un Mart 2023 verilerine göre ise bu ayda işsizlik ödeneği alabilenlerin sayısı 435 binde kaldı. Böylece Mart 2023’te resmi işsizlerin sadece yüzde 12,4’ü işsizlik ödeneği alabildi. 3,5 milyonu aşkın işsiz işsizlik ödeneğinden yoksun kaldı. Bu da işsizlerin yaklaşık yüzde 87,6’sının işsizlik ödeneği alamadığı anlamına geliyor (Grafik 6).
Geniş ve dar tanımlı işsizlik arasındaki fark 11,8 puana yükseldi
Geniş tanımlı işsizlik oranı ile dar tanımlı işsizlik oranı arasındaki puan farkı açılma eğilimini sürdürüyor. Zamana bağlı eksik istihdamda artış ve iş bulma ümidinin kaybedilmesine paralel olarak geniş tanımlı işsizlik oranı artıyor ve dar tanımlı işsizlik ile arasındaki makas açılıyor. Örneğin, Ocak 2019’da dar tanımlı işsizlik yüzde 13,6 iken geniş tanımlı işsizlik yüzde 19,7 olarak gerçekleşmişti. Bu dönemde geniş tanımlı işsizlik dar tanımlı işsizlikten 6,1 puan yüksekti.
Mart 2023’te ise dar tanımlı işsizlik yüzde 10 iken geniş tanımlı işsizlik yüzde 21,8 olarak gerçekleşti. Dar ve geniş işsizlik arasındaki fark bu dönemde 11,8 puan oldu. Dar ve geniş işsizlik arasındaki makasın bu denli açılmasının en önemli nedeni zamana bağlı eksik istihdam sayısı, ümidini kaybedenlerin, iş aramayıp çalışmaya hazır olanların ve iş arayıp işbaşı yapamayacak olanların sayısındaki artıştır. Böylece dar tanımlı işsizlik sınırlı kalırken geniş tanımlı işsizlik arasındaki fark açılmaktadır.
