Yeni YÖK yasasıyla üniversiteler ticarethanelere dönüştürülüyor. Akademisyenlere yönelik ciddi kısıtlamalar getiriliyor.
AKP iktidarı dönem başında “harçları kaldırdık” deyip şimdi de "YÖK'ü reforme ediyoruz" diyor. Tüm bu söylemlerin ardından yeni YÖK yasası hazırlanıyor ve “reforme” edilmiş YÖK'te araştırma görevlilerine, asistanlara performans sistemi getiriliyor. Performans sistemiyle araştırma görevlilerinin ve asistanların meslektaşlarıyla rekabet içinde olması ve birbirlerinden uzaklaşması hedeflenmektedir. Asistanlara yönelik 50/d uygulamasıyla getiremedikleri sözleşmeli çalışma sistemi de yeni yasayla getiriliyor. Doktora yapmış ve yardımcı doçent olmayı bekleyen hocalar şimdi de “doktora sonrası araştırmacı” olacaklar. Ayrıca üniversitelere bütçe ayırmanın, yasa gündeminde yer almıyor olması ile üniversite yönetimine kendi bütçenizi kendiniz yaratın denmektedir. Bu da, vakıf üniversiteleri yetmiyormuş gibi, özel üniversitelerin türemesine yol açacaktır.
Yeni çıkacak YÖK yasası ile ilgili olarak Eğitim-Sen 6 No'lu Şube yöneticisi Meryem Kıroğlu "Esnek istihdam çalışması getirilmek isteniyor. Özellikle bu uygulamayla asistan arkadaşlarımızı sözleşmeli olarak çalıştıracaklar. Yeni yasayla asistan ismi ortadan kalkıyor, bunun yerine proje görevlisi olarak adlandırılacaklar. Üniversitelerin kendi kaynaklarını yaratarak harcalamalarını karşılaması isteniyor. Bu uygulamayla üniversitelerimizi tamamen ticarethaneye dönüştürecekler. Özel üniversitelerin açılması konuşuluyor, bu üniversitelerde iş güvencesini ortadan kalkıyor. Tüm bu uygulamalar akademik, bilimsel, özgür ortamı üniversitelerden tamamen uzaklaştırıyor" şeklinde görüşlerini bildirdi.
Üniversitelerde yeni YÖK yasası ile ilgili tepkiler de yükselmekte. Kollektifler ve TÜM-İGD üniversitelerde yasaya karşı öğrencileri bilgilendirmek ve karşı durmak için çalışmalarına başlamış durumda.
