Bilgi Üniversitesinde temizlik, güvenlik ve teknik destek hizmetlerinde görevli 16 kişinin "küçülmeye gidilmesi" nedeniyle işten çıkarılmasını protesto etmek için, dün (28 Ağustos 2012) Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü önünde DİSK'e bağlı Sosyal-İş Sendikası bir basın açıklaması yaptı. "İşten atılanlar geri alınsın" yazılı pankartın arkasında bir araya gelen Sosyal-İş Sendikası üyeleri, ‘Susma haykır, sendika haktır’, ‘İşten atılanlar geri alınsın’, ‘İş ekmek yoksa barış da yok’, ‘Direne direne kazanacağız’ sloganlarıyla işten atılan işçileri yalnız bırakmadıklarını gösterdiler.
Basın açıklamasını Sosyal-İş İstanbul Şube Sekreteri Mahsun Turan okudu. Turan basın açıklamasında temizlik, güvenlik, teknik destek hizmetlerinde çalışan 13 işçinin "sözde küçülme" nedeniyle işten çıkarıldığını belirtti. Basın açıklaması "Geçtiğimiz yıl akademik personelle başlayan işten çıkarma furyasının, destek personeliyle devam etmesi ve üniversitede iş güvencesinin giderek yok edilmesi, bir bütün olarak İstanbul Bilgi Üniversitesi çalışanlarında kaygı uyandırmaktadır. Öğretim üyesinden araştırma görevlisine, idari personelinden destek personeline kadar tüm çalışanların 'Acaba yarın sıra bana da gelecek mi?' diye sorduğu bir ortamda, gerek bilimsel üretim, gerekse eğitim öğretim faaliyetlerinin sağlıklı bir biçimde yürütülmesi mümkün değildir'' şeklinde devam etti.
Yürüyüşü özel güvenlik engellemek istedi Turan'ın konuşmasının ardından içeride çalışmakta olan, ancak baskı ve tehditlerle dışarıya çıkıp destek olmalarına izin verilmeyen işçilere moral amacıyla, bina içine doğru yürüyüşe geçildi. Özel güvenlik birimlerinin yürüyüşe izin vermeyeceklerini söylemesiyle kısa süreli bir gerginlik yaşandı, ancak yürüyüş gerçekleşti.
Yerleşke içinde Sosyal-İş Genel Sekreteri Celal Uyar da söz aldı. Eylem ve etkinliklerin artarak devam edeceğini belirten Uyar, üniversite yönetimini de bu eylemleri engelleme girişimleri karşısında uyardı. Uyar'ın konuşmasının ardından işten çıkarılan işçiler de söz aldı. Mehmet Işık, Remzi Çoban ve Mesut Özcan uğradıkları haksızlıkları anlatarak işlerine dönmekte kararlı olduklarını ifade ettiler.
Basın açıklaması "Bilgi'yle direniş başlasın!" sloganıyla sona erdi.
