Zonguldak-Çatalağzı Belediye Başkanı Mehmet Alim, toplu sözleşme nedeniyle tartıştığı Genel-İş Sendikası iş yeri temsilcisi Hasan Cinoğlu'nu koruması, itfaiye personeli ve dolmuş kâhyasıyla birlikte öldüresiye dövdü.
İddialara göre olay mayıs ayında yaşandı. Toplu sözleşme nedeniyle aralarında anlaşmazlık bulunan AKP'li Belediye Başkanı Mehmet Alim, belediye garajında işçi olarak çalışan Genel-İş Sendikası iş yeri temsilcisi Hasan Cinoğlu ile görev yerinin değiştirilmesiyle ilgili telefonda tartıştı. Tartışmanın ardından Alim, belediyeye ait makan aracıyla Cinoğlu'nun aracının önünü kesti. Kaçarak benzin istasyonuna sığınan Cinoğlu burada Alim, Alim'in koruması, itfaiye personeli ve dolmuş kâhyası tarafından darp edildi. Benzin istasyonunun kamerasına yansıyan görüntülerde Başkan Mehmet Alim'in, Cinoğlu'nun aldığı darbeler sonucu yere düşmesinin ardından tekme ve yumrukla dayağa devam ettiği görülüyor.
Olayın ardından hastaneye kaldırılan işçi Hasan Cinoğlu hastanede tedavi altına alındı. Hastaneden başına ve vücudunun farklı bölgelerine aldığı darbeler nedeniyle 20 gün iş göremez raporu alan Cinoğlu, saldırganlar hakkında şikayetçi oldu.
Öldürene kadar dövün..! Belediye Başkanı Mehmet Alim'in olay sırasında “Geberene kadar, öldürene kadar dövün bu şerefsizi” diyere yanındakilere talimat verdiği öğrenilirken Alim poliste verdiği ifadesinde kendini “Kendisi bana yine küfür ederek yumruk salladı. Ben de kendisine küfür etmemesini söyleyerek kendimi korudum. Elinde bıçak vardı. Yanımda bulunan kişileri evlerine bırakmak üzere yolda arabaya aldım. Kesinlikle darp etmedim" diyerek savunmaya çalıştı. Kamera kayıtlarının ortaya çıkmasının ardından Alim'in açıklamasının gerçeği yansıtmadığı da ispatlanmış oldu.
AKP'li Mehmet Alim'in tavrını münferit bir olay diye geçiştirmek elbette mümkün değil. Resmin bütününe baktığımızda geçmişte TEKEL direnişine yapılan saldırılar, bugün BEDAŞ'ta, TOGO Ayakkabı'da yaşananlar AKP'nin hakkını arayan, sendikalı işçilere nasıl düşmanca bir tavır sergilediğini ispatlıyor. Bir sendikanın iş yeri temsilcisinin üstelik toplu sözleşmede yaşanan tartışmaların ardından darp edilmesi bu resmin yeni bir parçası olarak tarihe yazılıyor.
