
Deri-İş üyesi oldukları için işten atılan işçilere Ankara'daki fabrikanın önünde direnişe geçerek sendikalı yaşamı savundukları için dün polis yine saldırdı. Ama görülen o ki "yılgınlık yok direniş var!"
Deri-İş Sendikasının internet sitesinden aktardığına göre direnişlerinin 11. ve 12. günleri olan 10 ve 11 Mayıs tarihlerinde iki sefer gözaltına alınan işçiler bugün sabah da kabahatler kanunu ve “toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet” gerekçe gösterilerek üçüncü sefer gözaltına alındılar. Gözaltına alınanlar arasında sendikanın örgütlenme uzmanı Engin Çelik ve işçilere destek için gelenler de bulunuyor.
"Halk için emniyet. Adalet için hizmet" mi hadi canım! Polis, yargı ve devlet mekanizmalarının işçileri ezmeye, baskı altında tutmaya hizmet ettiği kendini en çok işçi direnişlerinde ve grevlerde gösterir. Sendikalı oldukları için işçileri işten atmaya kalkan ve açık bir şekilde sendikal faaliyeti önleme suçu işleyen patronun değil de bu haksızlığa karşı yine haklarını kullanarak direnişe geçen işçilere saldırılması bunun en somut örneğini oluşturuyor.
Bu yaşananlara karşı ne yapmak gerektiğini de Deri-İş Sendikası yayınladığı açıklamada güzel bir şekilde anlatıyor: "Gözaltılar ve polisin ve valiliğin yanlı tutumu bizleri engelleyemez, bunlar mücadelemizi daha da büyütmektedir, dayanışmayı güçlendirmektedir. Eylemlerimizi, direnişimizi daha da büyütecek ve Ankara geneline, Togo mağazalarının önlerine taşıyacağız. Togo işçilerine yönelik haksızlığı tüm kamuoyunun duymasını sağlayacağız."
