Anayasayı değiştirip memleketi “ileri demokrasiye” kavuşturan AKP, şimdi de yeni sözde özgürlük sahaları getiriyor.
Herkesin istediği sendikayı seçebileceği, herkese grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkını getireceğini iddia edenlerin foyası daha bir yıl geçmeden açığa çıktı. Yetmez ama evetçilerin kulakları son dönemlerde yeterince çınladı sanırız. AKP’nin işe yaramaz anayasa yapma, insanları gütme kampanyasının bir benzerini uzun zamandır iş ve sendika kanunlarında da görmekteydik.
AKP, şimdi de Toplu İş İlişkileri Kanunu tasarısı ile birkaç makyaj düzenleme yapmayı ve grev yasaklarını aynen devam ettirmeyi amaçlıyordu. Şu anda ise mevcut durumda bırakın düzelmeyi daha da geri bir tasarı maddesi getirildi.
11 Mayıs 2012 tarihinde AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk tarafından halen yürürlükte olan 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmesi teklif edildi.
Bu teklife göre,
"4. Banka ve noterlik hizmetleri” şeklindeki grev yasağı bulunan işkolları maddesine “ile havacılık hizmetlerinde" diye ilave bir değişiklik yapılmasına yönelik kanun teklifi verilmiştir.
Bu değişikliğin kabul edilmesi halinde havacılık hizmetlerinin tümünde GREV YASAĞI getirilecektir.
Hava iş kolunda yer alan tek sendika olan Hava-İş Sendikası, bu durum karşısında üyelerini, demokratik kamuoyunu direnmeye çağıran bir metin yayınladı. Hava-İş Genişletilmiş Başkanlar Kurulunun yayınladığı 15 Mayıs 2012 tarihli Sonuç Bildirgesinde aşağıdaki kararların ve eylemlerin uygulamaya geçirileceği belirtilerek demokratik kamuoyundan destek talebinde bulunuldu.
“Tüm bu anti demokratik hukuksuz hakkaniyetsiz ve adaletsiz girişimler bize meşru ve demokratik direnme hakkı doğurmaktadır.
1-Bu iki anti-demokratik girişimle ilgili sendikamız her türlü araç ve gereci kullanarak basını, kamuoyunu, sendikaları, STK’ları siyasi partileri bilgilendirecektir.
2-Yine havacılık çalışanlarının bu konudaki tepkilerini ortaya koymak üzere 23 Mayıs Çarşamba günü saat 12.15 de THY Genel Müdürlüğü önünde tüm üyelerimizin katılımı ile kitlesel basın açıklaması yapılacaktır.
3-Tüm siyasi partiler ziyaret edilerek TBMM’de ilgili kanun teklifinin değiştirilmesi talep edilecektir.
4-Uluslararası üst kuruluşumuz ITF bilgilendirilerek bu yolla İLO’ya (Uluslararası Çalışma Örgütü) şikâyette bulunulacaktır.
5-Yarın Hukuk Müşavirliğimiz 11.İş Mahkemesinin bizce maddi hata olduğuna inandığımız aileleri ile birlikte 50 bin kişinin mağduriyetine yol açacak kararına itiraz edilecektir.
6-Ancak bu itirazımızdan sonuç alınamaması halinde tüm üyelerimizce davaya müdahil olma ve suç duyurusunda bulunulması ile ilgili tüm hukuki haklarımız kullanılacaktır.
7-Tüm bu uyarı ve girişimlerimizin sonuçsuz kalması halinde biçimi ve tarihi daha sonra açıklanmak üzere kazanılmış haklarımızı gasp etmeye karşı çalışanlar olarak üretim gücümüzü kullanmamak hakkımızı kullanacağız.
Saygılarımızla Kamuoyuna duyururuz.
HAVA-İŞ GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU”
Eğer hava iş koluna dönük bu saldırı püskürtülmez ise, bu örneğin diğer işkollarına da yansımaması için ortada bir engel kalmayacağı bilinmelidir.
